dört

660 82 27
                                    


Sınavları yaklaşmaktaydı.

Bu nedenle tüm boş vakitlerini ders çalışarak geçiriyorlardı.

Hemde birlikte.

Camdan vuran soğuk hava, Oikawa'nın başını daha da çok ağrımasına sebep oluyordu. Ama soğuk sayesinde biraz daha uyanık kalmayı başarıyordu işte.

"İwa-Chan! Matematikten yine kalırsam suçlusu sensin."

"Niye benmişim?"

Gerçek bir merakla sormuştu,dalga geçmek için değil.

"Çünkü sen bana matematik çalıştırıyorsun."

"Senin yerine dersi dinleyecek halim yok. Dinlesen daha kolay yapardın bunları."

"Öyle olsun."

Ardından bacaklarını kendine doğru çekti ve başını dizleri arasına alıp konuşmaya devam etti:

"Çok uykum var."

"Birkaç saat uyuyup öyle devam edelim?"

"Tamam,ben salonda uyurum. Sen burada uyu."

"Ne gerek var?"

"He?"

Beyni o an için durmuştu. Önceden de çok çalıştığı söylenemezdi zaten. Ama ciddi bir şekilde,ne demek istediğini anlamamıştı.

"Vazgeçtim,sen uyu yani. Öyle."

Fakat birkaç saniye sonra, Oikawa'nın beyni sonunda çalışmaya başlamıştı.

"Hayır,sen de yoruldun. Değil mi?"

İwaizumi tepkisiz kalmış,hatta yüzüne bile bakmamıştı. Fakat Oikawa kendisini kolundan kavrayıp yatağa çekince şaşkınlıktan küçük dilini yuttu.

"NE OLUYOR LAN?"

"Uyuyalım işte."

"Uyumayacağım dedim ya."

Fakat Oikawa onu dinlemeden yatakta yerini almıştı. Üstüne üstlük İwaizumi'nin beline sıkı sıkı sarılmıştı ki kalkıp gitmesin.

"Bu beni alakadar etmez."

Bunun ardından bir konuşma geçmedi aralarında. Çünkü Oikawa gerçekten çok yorulmuştu ve anında uykuya dalmıştı. İwaizumi'nin de uykusu gelse dahi uyuyamıyor, Oikawa'nın kendisine bu kadar yakın oluşunu nasıl yorumlasa bilemiyordu.

Onu her gördüğünde garip hissediyordu zaten. Kalbi ağzından çıkacakmış gibi, midesinde kelebekler uçuşuyormuş gibi. Soğuk terler akıtmadan duramıyordu karşısında Oikawa varken.

ᴴᵉᵐᵒᵖʰᶦˡᶦᵃ||ᴵʷᵃᵒᶦHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin