beş

580 79 37
                                    


Boş odanın içinde yankılanan ayak sesleri.

Tak tak tak.

Oikawa, heyecandan ayağını yere vuruyor. Evde kimse yok, televizyon kapalı, müzik bile dinlemiyor. Yalnızca kapıdan gelecek zil sesine odaklanmış.

Gözündeki gözlüklerle çok hoş görünüyor. Üzerindeki bol sweatshirt ve dar pantolon da fazlasıyla yakışıyor ona.

Sonunda zilin sesi dolduruyor kulaklarını. Saat tam beş. Kimin geleceğini bildiği için hiç bakmıyor kapı deliğinden.

Yüzü kıpkırmızı olan Hajime karşılıyor onu. Heyecandan mı yoksa hızlı yürüdüğünden mi bilmiyor.

"Hoşgeldin."

Yalnızca kafasını sallamakla yetinip içeri giriyor. Normalde olduğu gibi rahat değil. Oikawa bunu fark ediyor.

"Otursana."

Karşıda duran geniş koltuğu gösteriyor. Daha sonra da kendisini Hajime'nin yanına bırakıyor.

"Ee,neden çağırdın beni?"

Kahverengi gözlerde birkaç saniyeliğine bir şaşkınlık ifadesi beliriyor. Ama hemen siliniyor. Hâlâ belli etmemeye çalışması garip geliyor.

"Çoktan anladığını düşünmüştüm."

"Bir fikrim olduğu söylenebilir."

Oikawa'nın yüzünde bir gülümseme beliriyor. Doğrudan yeşil gözlere bakmaya başlıyor bu defa.

"O zaman fazla uzatmaya gerek yok?"

Koltukta biraz daha yana kayıp daha yakın olmalarını sağlıyor. Bu sırada ikisinin de yüzü kıpkırmızı.

Ama Oikawa, 'ya şimdi ya hiç' diye düşünüp biraz daha yaklaşıyor.

Ve biraz daha,biraz daha,biraz daha.

Yüzleri arasındaki mesafe neredeyse sıfıra indiğinde,ikisi de bir sonraki adımın ne olacağını biliyor, geri çekilmiyordu.

Oikawa gözlerini kapattı, buraya kadar gelmişken geri dönemezdi.

İnce dudakları kendi dudakları arasına alıp nazik bir öpücüğün içine çekti. Uzun sürmemişti. Ama gerçekten güzel hissettirmişti.

"İwa-Chan-"

"Ben de."

Bunların bu kadar ani şekilde gerçekleşiyor olması ikisine de garip gelirken,mutlu da ediyordu. Artık duygularını saklamak için uğraşmak zorunda değillerdi.

O gece,birbirlerine sayısız öpücük verdiler. Her an sarıldılar ve duygularını birbirlerinden sakladıkları her günün acısını çıkardılar. Gayet mutlulardı.

Tek dilekleri ise bunun böyle devam etmesiydi. Ama zamanın ne göstereceği bilinmezdi.

Bölüm kısa olduğu için üzgünüm ama bu bölümü pek uzun tutmak bana mantıklı gelmedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm kısa olduğu için üzgünüm ama bu bölümü pek uzun tutmak bana mantıklı gelmedi.

Kaç bölümde bitiririm bilmiyorum, mutlulukları bu sefer biraz uzun sürsün istiyorum skdjskdjeod o yüzden diğer kitaplarıma kıyasla daha uzun olabilir

Oy vermeyi unutmayın,kendinize iyi bakın ❤️

ᴴᵉᵐᵒᵖʰᶦˡᶦᵃ||ᴵʷᵃᵒᶦHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin