Oikawa, gözlerinin yavaş yavaş kapanmaya başladığını hissederken ısrarla elindeki kitabı okumaya devam ediyordu."Az kaldı... Bitecek."
Tam sayfası çevireceği sırada kitap elinden kaydı ve kucağında yatan sevgilisinin yüzüne düştü.
"hASSİKTİR NE OLUYOR?!"
"AY SAKİN OL BİR ŞEY YOK. KİTABI DÜŞÜRDÜM ELİMDEN."
"ÇOK NORMAL BİR ŞEY GİBİ SÖYLÜYOR BİR DE! YAT ARTIK LAN SAAT KAÇ OLDU?"
"A-ama İwa-Chan!"
"Öyle tatlı tatlı bakma bana."
"Tamam bakmıyorum."
"BAKSANA!"
"E BAKMA DEDİN!"
Ardından İwaizumi kolunu uzatıp onu ensesinden tutup kendine çekti ve bir öpücük verdi.
"Hadi uyuyalım."
"Peki.."
Aklı hâlâ bitiremediği kitapta olsa da koltuktaki İwaizumi'nin yanındaki yerini aldı. Kollarını ona dolayarak gözlerini kapattı.
"İwa-Chan?"
"Hm?"
"Seni çok seviyorum."
İwaizumi'nin en azından şimdilik beklemediği kelimeler dökülmüştü Oikawa'nın dudaklarından.
"Ben de seni. Ama nereden çıktı şimdi?"
"İçimden geldi. Aniden başımıza ne geleceğini bilemeyiz."
"Düşünme bunları da uyu."
Sinirleri bozulmuştu birden. Bazen Tooru'nun fazla geleceğe odaklanması sinir bozucu olabiliyordu. Ona göre önemli olan anı yaşamaktı çünkü.
Onu tanıdığı ilk günden beri böyleydi ya, sürekli gelecekte olacakları kafasına takardı. Yaşadığı günlerin hiçbirini doya doya yaşayamaz,diken üstünde geçirirdi.
En iyi olamamak onun için hayatının bitişinden de kötü gibiydi. Neden bu kadar umursadığını İwaizumi hiçbir zaman anlayamamıştı.
Tanıştıkları ilk gün,bu çocuğun başına bela olacağını düşünmüştü. Fakat şimdi,koltukta yanına kıvrılmış, kollarını sıkıca kendisine sarmış bedene bakarken, düşüncesinin ne kadar yanlış olduğunu fark etmişti.
Tooru,bir melekten farksızdı.
Güzel yüzündeki tüm detayları saatlerce inceleyesi, yumuşak saçlarını parmaklarına dolayıp yavaşça okşamak istiyordu insan.
Titreşen kirpikleri rüya gördüğünü ele veriyor,acaba kötü bir şey mi diye düşündürüyordu.
Gözlerini yanındaki güzellikten ayırıp tavana dikti. Bazen ona bakmak acı veriyordu çünkü.
Günün birinde öleceklerdi.
'Bu sıralar kendime daha çok dikkat ediyorum,bir şey olmaz herhalde.' diye düşündü. Sahiden de öyleydi.
Ölüm eskisi gibi kolay gelmiyordu.
İnsanın tutunacak bir dalı olduğu zaman, ölüm asla kolay değildi.
Ama yakında ölecek olsa dahi,son günlerini Oikawa ile geçirdiği için mutlu olacaktı.
Duygularını sakladığı için pişmanlık duymayacak,onu cevapsız bir şekilde arkada bırakmayacaktı.
Duygularının karşılıksız olduğunu düşünmeyecekti.
Kendisini deli gibi seven biri olduğunu bilecek, hatırladıkça ya mutlu olacak ya da acısı katlanacaktı.
Bu sefer kendine kızdı. Oikawa geleceği fazla düşündüğü için ona kızarken,kendisi o duruma düşmüş, ölümünü kafasına takmaya başlamıştı.
Oikawa'yı bırakmak hiçbir zaman kolay olmamıştı,ama bundan sonra daha da zor olacaktı.
Ölümü kabullenmek kadar zor ve acı. İnsanın kemiklerini sızlatacak kadar acı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴴᵉᵐᵒᵖʰᶦˡᶦᵃ||ᴵʷᵃᵒᶦ
Fanfiction"Ben geldim,İwa-chan" "Sen gerçekten delisin." İwaizumi Hajime x Oikawa Tooru Angst #4 İwaoi #1 Oikawatooru Tamamlandı