"IWA-CHAN!!""Hm?"
Yanında heyecanlı gözler ile kendisine bakan sevgilisine döndü,bu sefer ne diyeceğini fazla merak etmiyordu aslında. Son haftalarda birlikte tatile gitmeyi kafasına koymuştu ve İwaizumi'yi ikna etmeye uğraşıyordu.
"Tatile gideli-"
"Tamam."
"Ne?"
"Tamam?"
"NE?"
"TAMAM??!?!"
"OHA."
Birden kendini İwa'nın kucağına atmış ve kollarını sıkı sıkı boynuna sarmıştı.
"OİKAWA! BENİ BOĞMAK İSTİYORSAN SÖYLEMEN YETERLİ!"
"AAHH! ÇOK HEYECANLANDIM ÖZÜR DİLERİM!"
"Nereye gideceğiz?"
Hâlâ kucağında oturan Oikawa'nın kahverengi saçlarını okşarken sordu.
"Bilmiyorum.. Aslında aklımda bir şeyler var ama.. Kabul edip etmeyeceğinden emin değilim."
"Ne? Ne yaptın yine?"
"İWA-CHAN! ÖYLE DEMESENE!"
"Tamam tamam, söyle hadi."
Elini Oikawa'nın saçlarından çekip bu sefer beline yerleştirdi.
"Dur,bir şey getireceğim."
Kapının yanındaki askılığa gidip ceketinin cebinden bir kutu çıkardı.
Siktir.
Kutuyu avucu arasında saklamaya çalışsa bile ne olduğu çok bariz belliydi.
İwaizumi kutunun içerisinde yüzük olduğunu tahmin edebiliyordu, ayağa kalkıp yavaşça kendisine yaklaşan Oikawa'ya dolu gözlerle baktı.
Hayatı daha ne kadar güzel gidebilirdi ki?
Oikawa,beyaz, soluk tenine zıtlık oluşturan pespembe yanakları ve hafifçe dolan yaşlı gözleri ile İwaizumi'nin önünde bir dizi üzerine çöktü. Elindeki yüzük kutusu çok daha net bir şekilde görülebiliyordu artık.
Siyah kutuyu yavaşça,biraz da utanarak açtı ve yukarıya doğru kaldırdı.
"İwa-Chan.. Benimle... Benimle evlenir misin?"
Yeşil gözlerden süzülen göz yaşları her saniye artıyordu ve İwaizumi,bir süre sonra hıçkırıklar içerisinde kalacağının farkındaydı.
"Tabii ki evet,aptal. Bir de soruyor musun!?"
Elini uzatarak Oikawa'nın yüzüğü ince,uzun parmağından geçirmesini izledi. Sanki yavaşlatılmış bir film sahnesi oynatılıyordu gözleri önünde. Yüzlerce ödül almış romantik bir film sahnesi...
Onların arasındaki aşk da filmden farksız sayılmazdı.
Oikawa diğer yüzük kutusunu da artık eşi sayabileceği adama uzatmıştı.
İwaizumi de yüzüğü onun yüzük parmağına geçirdi ve Oikawa'yı hızlıca kendisine çekip sıkıca sarıldı.
"Tooru... Hayatıma girdiğin için çok minnettarım... Sana yıllarca duygularımdan bahsedemeyecek kadar korkak olduğum için özür dilerim.. Bize bu kadar zaman kaybettirdiğim için özür dilerim. Seni çok seviyorum,seni bu dünyadaki her şeyden çok seviyorum."
Kurmaya çalıştığı cümleler sürekli hıçkırıkları yüzünden bölünüyor olsa da,bunlar Oikawa için çok anlamlı olan cümlelerdi ve ömrü boyunca bu duyduklarını unutmayacaktı.
"Ben de seni seviyorum,Hajime.. Asıl teşekkür etmesi gereken benim. VE AĞLAMA! GÖZYAŞLARINI EVLENECEĞİMİZ GÜN İÇİN SAKLA!"
"Ne..?"
Oikawa, pantolunun cebinden çıkardığı iki uçak biletini gösterdi.
"Paris'e gidiyoruz. Seninle Eiffel'ı görmek ve aşkın şehrinde evlenmek istedim."
"Tooru!"
Tüm gece boyunca ikisi de birbirine sarılarak ve bolca ağlayarak vakit geçirmişlerdi. Birkaç gün sonra Paris'e uçacak ve evleneceklerdi...
Bütün bu olanlar şaka gibi geliyor ve her şey çok güzel ilerliyordu.
Belki ileride bir çocuk bile evlat edinebilirlerdi?
Artık ikisi hem birbirlerinin en yakın arkadaşı hem de eşiydi.
Sıradaki bölüm final,peçeteleri hazırlayın <3
Sizi seviyorum muah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴴᵉᵐᵒᵖʰᶦˡᶦᵃ||ᴵʷᵃᵒᶦ
Fanfiction"Ben geldim,İwa-chan" "Sen gerçekten delisin." İwaizumi Hajime x Oikawa Tooru Angst #4 İwaoi #1 Oikawatooru Tamamlandı