sen gideli olmuş birkaç hafta. yemin ettim, girmiyorum o odaya. ama çok geliyor içimden, son kez bakmak, sonra da taşınmak buradan.iradem yoktur benim, bil bakalım napıyorum? odaya giriyorum.
etrafa bakıyorum, boş. almışsın her şeyini. yatağa oturuyorum. yatağın sol tarafındayım, bu taraf hep senindir oysa. bugün kural çiğniyorum.
halıyı izlerken, pencerenin önüne düşmüş ayıcığı görüyorum. üçüncü yıldönümümüzde sana aldığım şirin şeyi. adını taeyong koymuştun, sana söylemedim ama bebekler gibi sevindim buna. unutmuşsun onu, ya da düşürmüşsün. uyurken hem bana hem de ona sarılırdın çünkü.
telefonumu almak için salona gidiyorum. geri dönüp yatağın sağ tarafına oturuyorum ve seni arıyorum. ikinci çalışta açıyorsun, şaşıyorum. bulunduğun yer de sessiz. demek sen de üzgünsün.
gözlerimi kapatmış, içimden gelen bir şekilde "giderken beni almayı unutmuşsun. oysa ben olsaydım kesin alırdım seni yanıma." diyorum. sesim o kadar ince ve kısık çıkıyor ki şaşıyorum. aptalca gülüyorsun. beklemiyordum bu cevabı, ben de gülüyorum. hemen anlıyorsun neyden bahsettiğimi, ben de bir şeyler eksikti dedim, diyorsun. ama biraz kırıyor beni, en büyük eksik benim çünkü. ama yine aptal aptal gülüyorsun. bu sefer yüzüm düşmüş benim. elimde taeyong, bakışıyoruz. o da seni dinliyor.
cevap vermeyince kınıyorsun beni. tam sinirlenip ağzımı açacağım, ayrıldığımızı hatırlıyorum. öyle çıldırtmışsın beni. "ayıcıktan bahsetmiyorum. ayrıca az önce sinirini çıkaracakken ayrıldığımızı hatırladın değil mi?" diyorsun. telefonu kulağımdan çekip yatağa bırakıyorum, sarılıyorum taeyong'a. bugün günümü, belki de hayatımı o kurtarıyor.
—
©fatenfive, ekim 2020
ŞİMDİ OKUDUĞUN
giderken beni almayı unutmuşsun | jaeyong
Fanfictionoysa ben olsaydım kesin alırdım seni yanıma, diye ekledi. ©fatenfive | jaeyong ―15.10.20 ―16.10.20 | angst & story |