Diz çökmeyen yüreklerin
Kırıntılarından kalan yanımdın
Hrant kardeşim
Zalimin
kendi boynuna ip geçirişi gibi..
Süslendi hayatın ilmiği boynuna...
Bir buruk türkü tadında...
Oysaki sen
Hayatın belirsizlik çukurunda
Umutların yeşeremediği
Bu çorak topraklarda filizlenen
Bir tomurcuk gibi içimizde açtın
Bozkırların maviliğinde
bir nefes bir ses gibi dillendin
Güvercin kanatlarında
Bekletilen oysa
Bu zalim cografyanın yarınlarında
Adalet arıyor,
Birgün adaletin geldiği o gün;
İNSANLIK adına
İnsanım diyebilecegim belki
Yürek buruklugumuza neden olan acılarımız kabuk bağladıgında
Yaşıyor olucaz özgürce...
Fikrinin inceliginde hapsolmadıgi
Koyta bir kösenin
kaldırımında vurulmadıgı
Yahut dar agaclarinda sallanan bedenlerin olmadigi bir dünyada
Yasiyor olucaz özgürce...
Seni vuranlar
Vurulduguyla kaldı aslında..
Kimligi olmayan kendi adreslerinde..
Özgürlügün sesindeki sesimdin
Sesimizdin oysaki sen
Hrant kardesim...