Onun için yarış

2.Büyük Yarış

Etkileniyorum dedim bir daha ona değil kendime.                                                                                                Beni bırakıp odasına geçti, dolabının kapağını açıp bir kaç parça kıyafet aldı. "Gel buraya kendine giyecek bir şeyler al." Niye böyle olmuştu az önce nerdeyse ilanı aşk ediek adam şimdi niye böyle davranıyordu. "Tamam ..." Dolabının içinde mucizeler vardı ... Beni yansıtan şeyler. "Ben giyindim!" Odanın kapısı saniyesinde açıldı, kapının önünde mi bekliyordu? Beni baştan aşağı süzdü ve sanırım gözleri parladı .. GÖZLERİ PARLADI. "Benim kız halim olmuşsun .. Baya bana benziyorsun." Başımı önüme eğdim. güç kızarmadım değil mi? "Yarış bir saate başlıyor farkındasın değil mi. Yere bakıp yetişmeyi planlanmıyorsundur umarım." Yüzümü yüzüne çevirdim, dudağımın kenarı git gide yukarı çıkıyordu. "Asıl sen benim bir motorum olduğunu unutuyorsun ... Meriç Bey." 

Nerdeyse on beş dakika sonra boş sokağa girdik. "Şu motoru yavaş sürmeyi bilmez misin sen?" Meriç eliyle ağzını tutuyordu, kusacak gibi bir ifade yüzünde. "Pardon ya ben unutmuşum senin motorla ilgin olmadığını." Gözlerini açarak bana baktı "Sen manyak mısın. İbre en yazmak değiyordu, ölebilirdik." Kaskımı çıkartım "Benim bir yarışçı olduğumu ve yavaş gidersem sinir krizi geçireceğimi bilmiyorsun değil mi." Derin derin nefesler alıp veriyordu, gerçekten korkmuş görünüyordu. "Bilmiyorum ... Bilmek istediğimde söylenmez." Oradan uzaklaşmaya başladım neden yapıyordum, hiçbir fikrim yok. Sadece gidiyorum. Bir adım ... İki adım ... Üç adım ... "Nereye gidiyorsun affedersin de, bensiz bir yere adım atamazsın!" Sahiplenme mi yoksa kötü bir şekilde saplantı mı? "Ciddiyim ... Bir kez sana bağlandım bensiz, bensiz gidemezsin. Olmaz yani gitmek istersen safra bir adım arkanda duruyor olacağım. "Bunun tam açıklaması neydi. Kalp çarpıntısı? Yoksa kalp krizi mi geçiriyordum. Elimi kalbimin üstüne geldiği bir Meriç beni belimden tuttu." İyi misin? Nisa bir şey söyle! "Sarsılmış gibi Meriç'e bakıyordum ..." Neden? "Elleriyle saçlarımı enseme doğru itiyordu" Ne, neden? Nisa ne neden? "Sıcak bir tebessüm girişim çalıştım, sıcak bir tebessüm yerine acınası haldeymiş gibi bir durum çıktı ortaya." Kalbim neden bu kadar hızlı? "Meriç büyük bir kahkaha attı" Korkuttun beni. "" Şey yarış başlıyor, gitmem lazım. " Meriç elini belime sardı. "Hadi iyi şanslar." Olmaz yani gitmek istersen safra bir adım arkanda duruyor olacağım. "Bunun tam açıklaması neydi. Kalp çarpıntısı? Yoksa kalp krizi mi geçiriyordum. Elimi kalbimin üstüne geldiği bir Meriç beni belimden tuttu." İyi misin? Nisa bir şey söyle! "Sarsılmış gibi Meriç'e bakıyordum ..." Neden? "Elleriyle saçlarımı enseme doğru itiyordu" Ne, neden? Nisa ne neden? "Sıcak bir tebessüm girişim çalıştım, sıcak bir tebessüm yerine acınası haldeymiş gibi bir durum çıktı ortaya." Kalbim neden bu kadar hızlı? "Meriç büyük bir kahkaha attı" Korkuttun beni. "" Şey yarış başlıyor, gitmem lazım. " Meriç elini belime sardı. "Hadi iyi şanslar." Olmaz yani gitmek istersen safra bir adım arkanda duruyor olacağım. "Bunun tam açıklaması neydi. Kalp çarpıntısı? Yoksa kalp krizi mi geçiriyordum. Elimi kalbimin üstüne geldiği bir Meriç beni belimden tuttu." İyi misin? Nisa bir şey söyle! "Sarsılmış gibi Meriç'e bakıyordum ..." Neden? "Elleriyle saçlarımı enseme doğru itiyordu" Ne, neden? Nisa ne neden? "Sıcak bir tebessüm deneme çalıştım, sıcak bir tebessüm yerine acınası haldeymiş gibi bir durum çıktı ortaya." Kalbim neden bu kadar hızlı? "Meriç büyük bir kahkaha attı" Korkuttun beni. "" Şey yarış başlıyor, gitmem lazım. " Meriç elini belime sardı. "Hadi iyi şanslar." elim kalbimin üstüne geldiği bir Meriç beni belimden tuttu. "İyi misin? Nisa bir şey söyle!" Sarsılmış gibi Meriç'e bakıyordum ... "Neden?" Elleriyle saçlarımı enseme doğru itiyordu "Ne, neden? Nisa ne neden?" Sıcak bir tebessüm çalıştım, sıcak bir tebessüm yerine acınası haldeymiş gibi bir durum çıktı ortaya. "Kalbim neden bu kadar hızlı?" Meriç büyük bir kahkaha attı "Korkuttun beni." "Şey yarış başlıyor, gitmem lazım." Meriç elini belime sardı. "Hadi iyi şanslar." elim kalbimin üstüne geldiği bir Meriç beni belimden tuttu. "İyi misin? Nisa bir şey söyle!" Sarsılmış gibi Meriç'e bakıyordum ... "Neden?" Elleriyle saçlarımı enseme doğru itiyordu "Ne, neden? Nisa ne neden?" Sıcak bir tebessüm çalıştım, sıcak bir tebessüm yerine acınası haldeymiş gibi bir durum çıktı ortaya. "Kalbim neden bu kadar hızlı?" Meriç büyük bir kahkaha attı "Korkuttun beni." "Şey yarış başlıyor, gitmem lazım." Meriç elini belime sardı. "Hadi iyi şanslar." sıcak bir tebessüm yerine acınası haldeymiş gibi bir durum çıktı ortaya. "Kalbim neden bu kadar hızlı?" Meriç büyük bir kahkaha attı "Korkuttun beni." "Şey yarış başlıyor, gitmem lazım." Meriç elini belime sardı. "Hadi iyi şanslar." sıcak bir tebessüm yerine acınası haldeymiş gibi bir durum çıktı ortaya. "Kalbim neden bu kadar hızlı?" Meriç büyük bir kahkaha attı "Korkuttun beni." "Şey yarış başlıyor, gitmem lazım." Meriç elini belime sardı. "Hadi iyi şanslar."

BİR .. İKİ .. ÜÇ .. BAŞLA! Hakemin son düdüğüyle yarışa başladık. Meriç ... Meriçhan en önden beni izliyordu ve yanında Nisan ... Çok tatlı gözüküyorlardı. Birbirlerini tanımadıklarına yemin edebilirim ama Nisan Meriç'in kucağındaydı, çok sevimliler- Hayır! Boranın motoru devrildi ve tam benim önümde, hamle yapamam ... En son yapmam gereken şeyi yapacağım ve herkesin ağzı açık kalacak, tek sıkıntıda yaralana bilirim. "Abla!" Nisanın sesi "Nisa!" Meriç'in sesi ... "Özür dilerim ama bunu yapmam gerekiyor! Yoksa daha kötü olabilir!"Sen busun yaparsın dedim kendime sen busun ve yaparsın. .. Motorun ön tekerleğini kaldırdım, motorun ilk Boranın motorunun üzerinden geçti. Arka tekerleği de havaya kaldırdım 2 saniyelik bir uçuş yaşadım. Gerçekten. Hakem düdüğü çaldı ve bitmişti ... Kazanan yine bendim, her zamanki gibi! Nisa Meriç'in elini tutmuş bana doğru koşuyordu. "Abla sen bir numarasın! Ama ölebilirdin, bir daha yapma." Meriç şaşkın bir şekilde bana bakıyordu "Sen en iyisisin!" Meriç ... Meriç ben en iyisiyim ...

Sen en iyisisin, evet ben en iyisiyim, en başarılı ... "Abla Meriç abi kazanırsan, bana yemek alacaktı. Ve sen kazandın heheh." Meriç ve Nisan birbirlerine bakıyordu. Meriç bir baba edasıyla, Nisan ise Meriç'e sanki çocuklarıymış gibi. Nisan bir baba sevgisi görmemişti benimde pek söylenemezdi. "Nisa bizimle gelmeyi düşünüyor musun?" Gözlerimi yerden çekip onlara baktım "Gelmezsem gideceksiniz yani." Meriç bir eliyle elimi tuttu "Gitmeyiz." Birbirimizin gözlerine bakarken tanıdık bir ses yükseldi sokakta "O kalbin, sahibi benim!" Üçümüzün kafası aynı yere döndüğünde! Kahretsin her şeyi mahvediyor ... Meriç'in eli elimi daha sıkı tutmaya başladı. "Buradan bakınca sanki benmişim gibi görünüyor, hatta oradan da öyle değil mi?" Bertur sinirli nefesler alıyordu "Bak çocuk, yarın sen ve ben! Bir yarış yapıyoruz gece saat 02.00 dan sonra motorunu kap gel." "Sen Nisayı bir yarışla sahiplenecek kadar hadsiz birisin ... Bu yarışı Nisayla birlikte olmak için yapıyorsun, ben zaten Nisaya sahibim o küçük beynini al ve git." Bertur sanki komik bir şey varmış gibi bize bakıyordu. "Korktun değil mi? Korkutucu çünkü, benim kızımın elini tutmak ölüme bile sebep olur." Dayanamayıp Meriç'in elinden çektim elimi, Berturun suratında sanki ona gidiyor muşum gibi bir ifade vardı. Benim amacım çok farklıydı... Bir, iki, üç "Bak Bertur." Ellerim Berturun boğazındaydı, "Senin amacını çok iyi anlıyorum, ama, sen benim üzerime yarış yapacak kadar lüzumsuz birisin. İki motor bilginle motor bilgisi olmayan insanla konuşuyorsun, şimdi uza buradan yoksa bu yerleri sana yalatırım!" Ellerini iki yana kaldırıp yanımdan uzaklaştı Meriç'e doğru yürüdüm, elini uzattı, elini tuttum. Ardından bir ses daha. Silah sesi...