Sabah kalktığımda martin üzerini giyiyordu ve uykulu bir sesle bana günaydın dedi.
-günaydın gidiyormusun
Martin: evet gidiyorum ama ailemle birlikte gidicem daha onların gelmesine 3 saat var
- Hmm biyerlere gitsek mi acaba
Martin: olur sana biyeri göstermek istiyodum bende.
Üzerimi giyindikten sonra onunla birlikte biraz vakit geçirmek için dışarıya çıktık beni götürdüğü yer küçük bir tepecik ama dik bir tepeydi.
- hadi ama martin çıkamıyormusun acele et
Martin: söylemesi kolay bu ayakkabılar la sen çık
- neden topuklu ayakkabı giyersin ki anlamıyorum
Tepeye çıkınca gerçekten manzaranın çok güzel olduğunu fark ettim çimenlerin üzerine uzandık gök yüzü o kadar güzel di ki ve birden martinin elinin belimden aşağı doğru indiğini hissetim.
-Ne yapıyorsun martin sadece arkadaş değilmi dedim.
Martin: evet sadece arkadaşız.
- dedikten sonra öpünce bi acayip oldu ama neyse dayanamadım.
Martin: biraz vaktimiz var annemler gelene kadar eve gitsek mi geçen gece yapamadığımız şeyi yaparız dedi
- Bense hemen kendimi ona atmak isteyen biri giri olur gidelim dedim ve tam eve varmak üzereyken martinin anne ve babası çıktı karşımıza
Martin: aaa anne baba siz mi geldiniz? Neden erkenden geldiniz?
Martin annesi: Hıhı erkenden geldik süpriz yapmak istedik oğlum'a
Martin: şey anne bu lena okul arkadaşım
Lena: memnun oldum efendim.
Martin: anne baba siz önden gidin ben de gelicem birazdan.
Martin annesi: peki
-martinle bu son görüşmemiz diye düşündüm ve üzgündüm
Martin: üzgünüm lena kusura bakma erken geleceklerini tahmin etmedim ama mutlaka konuşmaya devam edelim arkadaşlığımızın devam etmesini istiyorum olurmu? Bana numaranı ver
- diyince hemen bir kâğıda numaramı evimin adresini verdim hatta annemin evinin adresini ve numarasını bile verdim.
Martin: bu kadarı yeterli lena diyince utandım
-belkide bunun son öpücük değildir diye düşündüm.