TharnType: Ve Sonra

Type'ın Sevimli Olmadığını Kim Söylediyse

Üniversitede neredeyse dört yıl boyunca okumanın ardından nihayet son dönem gelip çatmıştı. Son senedeki öğrencilerin çok fazla dersinin olmadığı ancak her halükârda zamanlarını, terlerini ve enerjilerini sene sonu projelerine adamaları gereken bir zamandı. O öğrencilerden biri de neredeyse her gün eve geç gelen Thara'ydı.

Dönemin başında erkek arkadaşının alt devredeki arkadaşlarına şan dersi vermek için biraz zamanı vardı. Böylece Mühendislik Fakültesi etkinliğinde sahnedeyken uluslararası programdan gelen öğrencilerle flört edebileceklerdi. Ancak ikinci dönemin ortasından itibaren takma adı ''kampüsteki her kızın bir kez de olsa çıkmak isteyeceği adam'' olan ateşli bateristin, sevgili erkek arkadaşıyla geçireceği neredeyse hiç zamanı yoktu.

Bu yüzden bugün danışman hocasıyla son sene projesini tartışıp olumlu dönüt aldıktan sonra uzun baterist doğrudan evine gelmekte tereddüt etmedi.

Diğer yarısına mesaj çekip sormayı da unutmadı. Yemek istediğin bir şey var mı? Gelirken alabilirim.

Saniyesinde aldığı cevap Tharn'ın duraklamasına neden oldu.

Seni...

Tharn son zamanlarda sevgilisinin lafı gevelemeden ve dobra bir şekilde konuştuğunun farkındaydı. Normalde de çekingen biri değildi, sadece önceden direkt olarak konuştuğunda ağzından çıkan laflar genellikle sert ya da karna yenilen ağır bir yumruk gibi acı verici oluyordu. Ancak şimdilerde Type bir şeyi doğrudan söylediğinde Tharn'ın kalbini pır pır ettiriyordu ve projesinin üzerinde çalışmasından kaynaklanan o bitkinliğin yok olmasını sağlıyordu.

Tharn'ın sert bir ifadeyle duran dudakları geniş bir gülümsemeyle gerildi, zaten yakışıklı olan yüzü daha da yakışıklı ve çekici hâle gelmişti.

Böyle davranırsa eve nasıl koşturmayayım şimdi?

Bugün kesinlikle izin verecek.

Üniversite birinci sınıftan beri erkek arkadaşıyla paylaştığı eve dönerken aklındaki buydu. Type'ın onu beklediğini düşünüyordu. Her ne kadar varır varmaz kollarına atlayacak biri olmasa da en azından eve dönüşünü sabırsızlıkla bekliyordur diye düşünüyordu.

Ya da beklemiyordur...

''Hahahahahaha. Ah, çok komik. Kıçından ateş çıkıyor. Hahaha.''

Sözde ''karısı'' koltukta kıvrılmış çatlayana kadar gülmekteydi.

Type ya da Thiwat; Tharn'ın çikolatalı tatlı süt olarak tanımlamayı sevdiği esmer tenli, yüzünü daha da Güneyli gösteren sık kirpiklerinin çevrelediği keskin gözlü genç adam. O zamana kadar beraber çok şey yaşadığı, dört yıldır birlikte olduğu kişi.

Az önce eve dönmüş olan Tharn'a dönüp bakmaya tenezzül etmeyen kişi.

Dizlerine kadar gelen bir şort ve atlet giyiyordu ki bu da bir süredir evde olduğuna işaretti. Gözleri elindeki telefondaydı. Tharn'ın dönmüş olduğu gerçeğini fark ettiğine dair herhangi bir işaret göstermeden telefonundaki mangayı okuyor ve parmakları ekran üzerinde kayıp duruyordu.

''Huh, hahahahaha. Daha fazla dayanamıyorum, bu kadarı da çok fazla. Hahaha.''

Hepsi bu da değil, Type kahkahalar atmaya devam ediyordu ve buna gülmekten gözlerinin yaşarması da eşlik ediyordu. Gözleri okuduğu içeriğe odaklıyken bu durum hızla eve dönen kişinin derince bir iç çekmesine neden oldu.

''Ne okuyorsun?'' diye sordu Tharn kanepenin etrafından dolanırken. Güçlü kollarını kanepenin arkasına yasladı ve erkek arkadaşının neye bu kadar odaklandığını görmek için eğildi.