skate // chanbaek

on dört

"Bugün sana kendi ellerimle o aldığımız cipsleri yedireceğim, itiraz yok."

"Ben de seni evden atarım o zaman."

Baekhyun, Sehun ve Kyungsoo yoğun iki hafta geçirmişti. Hepsi iki hafta boyunca sınavlarla boğuşmuşlardı -Sehun Baekhyun ve Kyungsoo ile aynı bölümde okumuyordu ama onun da sınavları aynı döneme denk gelmişti- ve bugün son sınavlarını da bitmişler, sonunda özgürlüklerine kavuşmuşlardı. Bunu kutlamak için de bugün Sehun, Kyungsoo ve Baekhyun'un evinde kalacak, hep beraber film gecesi yapacaklardı. Sabaha kadar film izleyeceklerdi.

Bunun için de Sehun poşet poşet abur cubur almıştı Baekhyun'la birlikte ve ikisinin de üstünde büyük bir yorgunluk vardı. Yavaş adımlarla apartmandan içeri girerlerken Sehun yeniden konuştu. "Senin abur cubur yememe olayını anlamıyorum."

"Kilo alıyorum aşkım." Baekhyun'un cevabına Sehun göz devirdi. "Baekhyun, çok zayıfsın."

"Değilim." Baekhyun'la bu konuyu konuşursanız konu uzar giderdi, Baekhyun asla zayıf olduğuna inanmaz ve sanki obezmiş gibi davranır, diyetine devam ederdi. Sehun, Baekhyun'la şimdi uğraşılmaz diye düşünüp sessiz kaldı. Bu sırada asansörün önüne gelmişlerdi ve sürpriz, Chanyeol de asansör bekliyordu.

Baekhyun içinden 'şu apartmanda niye iki tane asansör yok' diye geçirirken Sehun tepkisini dıştan vermeyi tercih etmişti. "Karşılaştığımız adamı sikeyim."

"Şş, duyacak." Baekhyun Chanyeol'ün yanına yaklaşmadan hemen önce fısıltı hâlinde söyledi ve Chanyeol'ün yanına geldiklerinde durdu. Haftalardır merdivenden inip çıkıyordu Chanyeol'le karşılaşmamak için ama şimdi maalesef kendinde merdivenden çıkacak gücü bulamamıştı. Neyse, birkaç saniyeden bir şey olmazdı.

Sehun susmuştu ancak gözleri susmuyordu. Chanyeol'ü hiç de hoş olmayan bakışlarla izliyordu ve Chanyeol de bu bakışların farkındaydı. Yine de ses etmek istemiyordu, sırf bir şey olmasın diye göz ucuyla bile yanındaki ikiliye doğru dürüst bakamamıştı.

Asansör zemin kata geldiğinde üçlü asansöre bindi, Sehun 7. kata basarken Chanyeol de 6. kata basmıştı, bu sırada elleri birbirine değmişti. Sehun sinirle bakışlarını ona çevirdiğinde Chanyeol elini hızla geri çekmiş, bakışlarını yere indirmişti. Baekhyun'sa bu ikilinin arasında duruyordu ve aşırı gergindi. Sehun her an Chanyeol'ün üstüne uçabilecek kadar sinirliydi çünkü.

Sanki zaman geçmiyordu, Baekhyun asansörün hangi katta olduğuna bakmak üzere kafasını kaldırmıştı, daha üçüncü kattaydı ve ömründen ömür gittiğini hissediyordu. Chanyeol de onunla birlikte karşısındaki hangi katta olduklarını gösteren alete baktı. Ardına boğazını temizledi. Bir şey demek istiyordu.

"Bugün, Jieun bana gelecek. Konuşmak için. Aramızı düzelteceğiz büyük ihtimelle." dediği şeyle Baekhyun istifini bozmadı ve cevap bile vermedi. Sehun tam 'bize ne' diye cevap vermek üzereydi ki Baekhyun'un onu dürtmesiyle sustu. Chanyeol de konuşmasına devam etti. Beşinci kata gelmişlerdi, birazdan Chanyeol asansörden çıkacaktı.

"Beni aldatsaydı bana gelmezdi, öyle değil mi? Büyük ihtimalle sevgilisinin yanında olurdu." Cümlelerini tamamladıktan sonra kafasını yanındaki bedenen oldukça küçük oğlana çevirdi. Baekhyun ona asla bakmıyordu, yeri gözlüyordu ve bu hâli saçma bir şekilde Chanyeol'e dünyanın en tatlı şeyi gibi gelmişti.

Asansör 6. kata geldiğinde durdu, kapı açıldı ve Chanyeol asansörden çıktı. Tam kapı tekrardan kapanacakken Sehun dayanamayarak ayağını kapıya koydu ve kapının tekrardan açılmasını sağladı. "Park Chanyeol."

Chanyeol yabancı sesle arkasına döndüğünde Sehun'un yüzünde pis bir sırıtış vardı. "Seninle ayrılmak için geleceği ihtimalini de bir düşün istersen."