-pt 1-

370 66 74
                                    

Bendeniz Raiden, hayatım boyunca hiçbir an bile mutlu olmadım. Mutluluk benim için çok stabil bir durum, normal ve çok da gerekli bir şey değil gibi işte.

Yataktan doğrulup komodinin üstündeki sigara paketinden bir dal çıkarıp dudaklarımın arasına sıkıştırdım ve ellerimle saçımı dağıtıp cebimdeki çakmağı yakıp sigarayı tutuşturdum, nasıldı bu hayat? Doğduğu zaman şanslı olarak Dünya'ya gelen hep şanslı mı devam ederdi hayatına? Yoksa benim gibi ailesiz büyümek zorunda kalanlar mı ileride şanslı olacaklardı? Bir cevap istiyordum. Sorularıma cevap verebilecek Dünya'nın bu zalimliğini çözmüş birinden cevaplar istiyordum, beni bu hayata sürükleyen insanların neden şu an olmadıklarını, neden bunu yaptıklarını öğrenmek intikam almak istiyordum.

kapıya vurulunca, elimdeki sigarayı küllüğe yerleştirip ayağa kalktım.

Raiden: "Gir."

Akinari: "İstediğin bütün bilgilere ulaştım, biraz zor oldu ama sonuç kesin."

Raiden: "Katil belli mi?"

Akinari: "Her şey yazılı okumanı tavsiye ederim Raiden."

Raiden: "Bilmiş bilmiş konuşma bana karşı, nefret ederim biliyorsun. Çıkabilirsin."

Akinari derin bir of çekip odadan çıktı, ailemin katilini görmeye hazır mıydım? geçmişimle yüzleşmeye, beni bu hayata mahkûm eden kişiyi bilmeye hazır mıydım?

Küllükteki sigarayı dudaklarıma yerleştirip, derin bir nefes çektim söndürüp dumanı üfledikten sonra hafifçe titreyen ellerimle zarftan kağıdı yavaşça çekip çıkardım.

5 küçük kağıtta yazılan bilgiler bu günden itibaren hayatımı değiştirecekti.

Zarftan ailemin katilinin birkaç resmi ve isim kimlik bilgileri çıktı, gördüğüm resim ve birkaç bilgi kağıtları sinirle buruşturmama sebep olmuştu, şaka mı yapıyorlardı?! Ah tanrım.

bana bunu yapan, ailemi katleden çocukluk arkadaşım Yung ve ailesi miydi gerçekten? gözleri bir noktaya sabitlendi geçmiş zamana dalmıştı.

-UZUN ZAMAN ÖNCE-

Yung: "Raiden gel lütfen, sadece oynayacağız."

Raiden: "Onunla oynamanı istemiyorum, sadece benimle oyna Yung!"

Yung: "Ama Raiden o üzülüyor."

Raiden: "Bize ne Yung, hani sadece beni seviyordun."

Yung: "Hâlâ sadece seni seviyorum, ama o çocukla da oynamalıyız baksana tek kalmış."

Raiden: "Tamam ama çok az oynayacağımıza söz ver sonra eve gideceğiz Yung..."

Yung: "Tamam, gel hadi."

Yung'un peşine takıldım yeni çocuğun yanına gittik ve bir müddet oynadık, Yung'u kıskanıyordum o sadece benim olmalıydı! kimseyle paylaşamazdım onu, yarım saatin ardından Yung'un babası bizi eve götürmek için yanımıza gelmişti, çok telaşlı ve terli görünüyordu.

Çabucak eve çıktığımız da Yung'u odasına çıkarıp benimle konuşmak istediklerini söylediler, ufak bir çocuktum onları ne kadar anlayabilirdim ki?

Takashi: "Raiden üzgünüm ama annen ve baban trafik kazasında hayatlarını kaybetmişler ve bizim Yung'u da alıp taşınmamız gerek anlarsın işler ile ilgili ama merak etme, yalnız kalmayacaksın. Seni çok güzel insanlar birazdan almaya gelecekler sakın korkma olur mu?"

Hiçbir şey söyleyemiyordum, o an boğazım düğümlenmişti 10 yaşınaydım henüz, tek düşünebildiğim; Ailemin ölümü nasıl bu kadar basit olabilmişti ki? Neden beni yanlız bırakıyorlardı hani biz aile dostuyduk? Hani bir şey olursa kan bağımız olmamasına rağmen, birbirlerinin çocuklarına sahip çıkacaklardı? Neden şimdi anne ve babalarımız arasında olan bu söz bozuluyordu ki? Nereye gidicektim annem ve babam yoktu. Buna hazır değildim, kalbim ağrımaya başlamıştı gözlerimden yaşlar hızlıca akarken bağıra bağıra ağlamaya başlamıştım bile.

Hıçkırıklarımı duyan Yung merdivenlerden aşağı inerken annesi Yung'u tuttu ve gitmeleri gerektiğini söyledi sessiz ve sakin bir dille. Yung'un babası Takashi hızlıca yerde duran birkaç koliyi de alıp dışarı çıktı. Peşinden koşarken gelmememi beni sevmediklerini söyledi, Yung'u hızlıca arabaya bindirip çabucak uzaklaşmışlardı.

Dizlerimin üstüne çökmüş ağlıyordum bastıran yağmur gözyaşlarımla karışmıştı ama bu umurumda değildi, kimsem yoktu ve tanımadığım insanlar beni almaya gelecekti..

Olayın farkına varıp ağlaya ağlaya koşmaya başladım arkama bakmadan gidebileceğim en uzak yere, mutluluğu arayacağım ve bulabileceğim bir yere. Artık tek kalmıştım ve başıma neler geleceği belli değildi.

-GÜNÜMÜZ-

Birden yine yaşadığım şeyleri düşünürken kendimi buldum, hızlıca başımı sağa sola salladım ve gözümden akan birkaç damlayı elimin tersiyle sertçe silip kağıtları parçaladım ardından hızlıca odadan çıktım.

Raiden: "Akinari!"

Akinari: "Ne oldu yine?"

Akinari'nin yakasına yapışıp bağırmaya başladım:

Raiden: "Bu bilgileri bulan kim?! Yanlış ve garip şeyler yazıyor, gidin adam akıllı bulun şunları!"

Akinari: "Bilgileri bulan kişi kesinlikle net bilgiler olduğunu ve çok sinirlenebileceğinden bahsetmişti, iletmemi istediği tek şey gerçeğin bu olduğu ve intikamının peşine düşmen gerektiğiydi."

Akinari'nin yakasını bırakıp bir hışımla bardan çıktım, Yung'un babasının vefat ettiği yazıyordu kağıtta. Annesi hayattaydı ve Yung okuyordu, bu işin içinde Yung'da vardı ve bana hiç acımadı. Babasının yaptığı hatayı Yung ödeyecekti, hem de çok kötü bir şekilde.

Arabaya binip gaza bastım, Akinari'den ev adreslerini tekrar bulmasını kağıtları bir anlık sinirle parçaladığımı söyledim. Kısa bir bekleyişten sonra konum gelmişti, Yung benimle gelecekti ve ailesinin yaptığı hatanın bedelini ödeyecekti. Benim ailemin ölmesine karşılık; Yung'un acı çekmesi en büyük cezaydı annesine.

Evlerinin önüne vardığımda arabanın camını açıp hafifçe göz attım evlerinin çevresine. Yung evden çıkıyordu kapıyı kapatıp ilerlemeye başladığını gördüğüm anda arabanın kapısını hızlıca ileriye iti Yung'a doğru yürüdüm, ona doğru geldiğimi fark ettiğinde çok geçti. Yung'u bayıltıp arabanın arkasına atmıştım, eski Raiden olsa bunu asla yapmazdı ama ben çok değişmiştim. Yine düşüncelere dalmadan önce hızlıca arabayı sürmeye başladım kısa bir süre sonra şaşalı evime varmıştık.

Yung'u kaldırıp kucağıma aldım yavaş ama büyük adımlarla evime doğru yürüdüm, kapıyı yavaşça açtım Yung'u da yere attım kapıyı açar açmaz. Gözlerini yavaş, yavaş aralayıp bana baktı nolduğunu anlamamışca.

Yung: "Ben neredeyim?"

Raiden: "Cehenneme hoş geldin Yung'cum Ahahah."

Yung, şaşkın iri ve büyük gözlere bana bakıyor, titriyordu. Beklemediğim bir haraket yapıp dolu gözlerle bana sarıldı sıkıca, zaman orada durmuştu ne yapacağımı bilemeyen ben orada öylece duruyordu.

Hikayemizi beğendiysen yıldızlarsan seviniriz.

Night LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin