LİE| Drarry

3

Hermione Granger, 3 derstir Harry Potter'a konuyu açmaya çalışıyordu ama elbette Harry Potter onu dinlemiyordu. Her ne zaman konuşmaya çalışsa 'Mione bu gün keyfim çok yerinde ciddi konulardan konuşmak istemiyorum' diyip onu geçiştiriyordu. Şimdi de hem öğretmeni dinleyip, hem de Harry Potter'ı köşeye sıkıştırmanın planını yapıyordu.

Ders bittiğinde Harry Potter, Seamus Finnigan ile kapıya yöneldi ona bir şeyler fısıldadıktan sonra Seamus Finnigan'nın Dean Thomas'ın yanına gitmesini izledi. Onlara bakarken sırıtıyordu. Sonrasında ise Hermione Granger'a eliyle gel işareti yaptı. Hermione Granger, Ron Weasley'ye göz kırptı ve Harry Potter'ın yanına gitti. Harry Potter ona soran gözlerle bakıyordu.

"Draco Malfoy'a güvenmiyorum Harry." diyerek söze girdi Hermione Granger.

Söylenircesine "Ah, hadi ama! Daha onu tanımıyorsun bile Mione. Hem-" derken Hermione Granger onun sözünü kesti.

"Birincisi sende onu tanımıyorsun Harry. Büyük ihtimalle bunu nereden çıkardığımı soracaksın. Ailesi babamı tanıyor olabilir ama beni tanıması bana çok saçma geldi. Bu yüzden daha önce Malfoy soyadlı birisini tedavi edip etmediğini sordum. Babam da kayıtlarda öyle biri bulamadı," dedikten sonra onlara el sallayan Draco Malfoy'u gördü ve onun duymaması için fısıldayarak "ona bu yüzden güvenemeyiz Harry."

"Bilmiyorum Mione. Belki de karıştırmıştır. Bence ona şans vermeliyiz. Hatta önümüzdeki ders yine boş -her zaman ki gibi- onunla biraz daha kaynaşmaya ne dersin?"

"Harry ona güvene-"

"Hadi ama Hermione! Benim için." Harry Potter genellikle ona 'Mione' derdi. Eğer ondan bir şey isteyecekse daha ciddi olmak için 'Hermione' derdi.

"Offf, pekâlâ. Ron'a söylerim."

"Ron hakkında konuşmak ister misin?"

"Olur." dedi hüzünle gülümserken.

"Peki, gel bahçeye çıkıp konuşalım."

Bahçeye çıktılar. Harry Potter, Hermione Granger'a gezerken yemesi için çikolota verdi. Hermione Granger'da, gülerek çikolotayı aldı.

"Geçen gün onunla Draco Malfoy hakkında konuşuyorduk." o konuşmayı hatırlarken hafifçe gülümsedi "Konuşurken mesajda bana kalp attı. Heyecanlandım. Âşkın beni bile salaklaştıracağını düşünememiştim. Ama oluyormuş. Güçsüz gibi hissediyorum Harry. Onu sevmek çok güzel ama onu beklemekten yoruldum."

"Anlamıyorum ama sana bir şey itiraf etmenin zamanı geldi anlaşılan. Ron'a kaç yıldır âşıksın Mione?"

"Beş." Harry Potter aldığı cevapla sırıttı. Ron Weasley'de tam tamına beş yıldır Hermione Granger'dan hoşlanıyor ama ilk adımı ondan bekliyordu. Bu yüzden asla açılamamıştı. Harry Potter bunu elbette biliyordu. Ron Weasley ona anlatmıştı. Ama Hermione'ye söylemeyeceğine dair söz verdirtmişti. Harry Potter bu sırrı tam olarak şimdi bozacaktı.

"Peki o senden ne kadar zamandır hoşlanıyor biliyor musun?"

"Harry, Ron benden hoşlanabilir bu çok nor- bir dakika ne?"

"Sana tam tamına beş yıldır âşık. Bende bunu senden tam tamına beş yıldır saklıyorum."

"Ge-gerçekten mi?"

"Evet Mione!" dedi Harry Potter. Hermione Granger'ın mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Harry Potter'ın boynuna atladı. Sımsıki sarıldılar.

"Evet Mione. Bunu teşekkür hediyesi olarak kabul ediyorum!"

"Sağol Harry."

"Niçin?"

"Uzun zamandır saçma dertlerim yüzünden başıni şişirdim. Hemde senin başında o kadar dert var-" derken Harry Potter onun sözünü kesti.