''Sana karşı birşeyler hissediyorum'' Hiç çıkmıyor bu sözü günlerdir aklımdan. Evet günlerdir çünkü tam olarak 4 gün geçti Patrcik'le buluşmamızın üzerinden.O günden beri düşünüyorum ama bir cevap vermedim, sanırım fazla abartıyorum. Geç bile kaldım, mesaj atmalıyım
-Patrick bende sana karşı birşeyler hissediyorum.
Gönderdikten sonra yüzüm kızarmıştı.Anında mesajıma cevap verilmesine alışmış bekliyordum ama cevap vermedi. Yatağımdan çıkmamakta ısrar ettim anneme ne kadar zorlasa da. Pencereden dışarı bakıp mesaj bekliyordum. Belki mesajımı görmemiştir, belki mesaj atamıyordur. Meşguldür. Hayır sadece umursamıyor, diye söylenip salona geçtim.
Babam, ''Kaç gündür odandasın, hayat ordan ibaret değil'' diye birşeyler söylüyordu onu dinliyormuş gibi kafamı salladım ve bir sözüyle duraksadım. ''Okuldaki insanlar yüzünden mi böyle moralin bozuldu!'' dedi
-Yapma baba diğer paranoyak aileler gibi herşeyi okula bağlama, dedim ve kahve bardağımı alıp merdivenlerden çıkıyordum. Zaten sinirlerim bozuktu ve bir anda ayağım takıldı kahve üzerime döküldü. Neyseki fazla sıcak değildi. O anki ruh halimle ağlayarak odama çıktım ve üstümü değiştirdim. Komidinde duran telefonumu alıcaktım ama isteksizdim ve hemen uyudum. Sabah kalktığımda 1 mesaj vardı.
-Bana karşı birşeyler hissediyorsun ama uzak duruyorsun hem de sana bi zararım olmadığı halde. Çocuksun!
-Beni anlamak istemiyorsun, yazdım ve başka bir mesaj görmek istemediğim için telefonu kapattım artık biraz dinlenmek istiyorum. Herşeyden uzak kalmak istiyorum. Bir süre ortalıkta görünmeyeceğim.