The BLACK CAT

Bölüm 2 - Bay Clark

Tam dört gün olmuştu. Evde yaşanan kıyametin üzerinden tam dört gün geçmişti. Katherine başta duyduklarını sindirememişti. Ailesinin ona söyledikleri karşısında ilk başta küçük bir şoka girmişti. Arıdından şoku atlatınca ailesine kızmış, bağırıp çağırmış, hatta ortalığı dağıtmıştı. Onu en iyi anlayan kişilerin onlar olması gerekirken, kendisine destek vermeleri gerekirken, tam tersini yapıyorlarsı. Ondan hatırladı tek şeyi alıyorlardı. Siyahı.

Katherine kendini odasına kitlemiş, tekrar eski okulunda kaydını aldıracaklarını söyleyene kadar dışarı çıkmayacağını belirtmişti. 3 gün boyunca odanın kapısı açılmamıştı. Ama dördüncü gün Bayan Balck  kapıyı tıklatıp 1 saat sonra Bay Clark'ın konuşmaya geleceğini haber vermişti. Katherine bu duruma önce kızmıştı. Çünkü Philip'in  kendini ikna etmek için geldiğini biliyordu. Ama ondan sonra sevinmişti. 3 gün boyunca içinde bulunduğu bu sinirlilik, kızgınlık halinin sonunda geçeceğini hissediyordu. Çünkü biliyordu ki ne zaman Phil ile konuşsa kendini rahatlamış hissediyordu. Phil çoğu zaman kendisinin bile henüz cevabını bilmediği sorular sorup ona sıkıştırsa da o odanın kapısından çıktığında kendini daha iyi hissediyor hatta kendisini bu kadar iyi tanımasına şaşırıyordu. 

__________

Ve Phil yine aynı şeyi yapmıştı.  Kat'e cevabını bildiği ama şu ana kadar kendine bile itiraf edemediği bir soru sormuştu. Kat başlarda bu psikolog işini saçma bulsa da artık anlıyordu.  Amaç, kişiyi değiştirip iyi bir birey yapmak değildi. Daha çok içinde olan, asıl kişiyi çıkartmaktı. Ona; aslında orada olmadığını sandığı, kendi yolunu göstermekti. En azından Kat böyle düşünüyordu. Ve şu anda içinde olduğu bu zor durumdan hoşnut değildi. Yine de bu sorunun cevabını verirse üzerine oturmuş olan bu ezici ağırlığın hafifleyeceğini biliyordu.

Her zaman yaptığı gibi yine, bir kaçamak cevapla Phil'i geçiştirebileceğini sanıyordu.  Ama bu adam kesinlikle işini biliyordu.  Bu yüzden tekrar etti.

"Eğer böyle kaçamak cevaplar verirsen bu..." Derken karşı karşıya oturmuş oldukları için kendilerini işaret etti. "işe yaramayacak. Bunu ben biliyorum. Sen biliyorsun. O halde kendin için en iyi olanını yapmalısın. Şimdi tekrar soruyorum. Siyah giydiğinde olanları hatırlayabileceğini gerçekten düşünüyor musun? Ve ya şöyle söyleyim. Eğer siyah giymezsen bunun sende ne gibi bir değişiklik yapacağını düşünüyorsun? Bunlar biraz düşün. Gelecek sefer cevaplarıyla beraber seni bekliyor olacağım."

"Ama biliyorsun ki o zamana dair hatırladığım tek şey siyah. Ne yani bunu benden almalarına izin mi vereceksin?" Katherine sitem eder bir şekilde konuşurken yayıldığı koltukta dikleşti.

"Sorum hâlâ geçerli. Ve sana yalan söylemek hoşuma gitmiyor.  Bu nedenle artık bilmen gerektiğini düşünüyorum. Ailene o okula gitmeni tavsiye eden bendim. Ve tüm bu beyaz forma işini de biliyorum. Ve bence artık yas tutma süreni doldurdun. Senin için şu ana kadar hep en iyisini tavsiye ettim değil mi?" Derken Kat'e sorunun cevabı için baktı. Kat ilk başta bunu tavsiye edenin Phil olmasına kızmıştı ama son söylediği cümle ile Phil'in haklı olduğunu biliyordu. Şu ana kadar Phil'in sözünü dinlemek onun için hep iyi sonuçlanmıştı. Bu yüzden hak verir bir edayla Phil'in sorusunu başını yukarı aşağı sallayarak cevapladı. "Güzel! Şimdi bence şu formaları alma zamanın geldi sanırım. Ve Bay ve Bayan Black'e çok kızma. Senin için en iyi olanı yapmaya çalışıyorlar." Diye devam etti Phil. Kat Phil ile beraberken hiç olmadığı kadar olgun davrandığını hissediyordu. Ve anlayışla kafasını salladı. Okulun başlamasına yaklaşık bir hafta vardı. Ve Tanrı biliyor ya bu bir haftanın olabildiğince uzun geçmesini istiyordu.