Bölüm-18

61 3 16
                                    

Arkadaşlar çok uzun bir aradan sonra yeniden yazıyorum. aradan geçen yıllar duygularımı biraz köreltti açıkcası o masum ve duygusal halim değişti ama tekrar duyguya girmeye çalışacağım. Dilim de biraz değişmiş olabilir. Yorumlarınız beni teşvik ediyor. Keyifli okumalar.

—-

Eve gitmek içimden gelmiyordu. Tek düşündüğüm onu görmekti. Ortamın ne kadar kalabalık veya eğlenceli olduğu asla ilgimi çekmiyordu. Nasıl beynimin her kıvrımını ele geçirmişti?

Masada en sevdiğim çerez vardı. Fındık! Her ne kadar yemek yemeyi canım istemesede fındık söz konusu olunca buna hayır diyemezdim.

2 el sonra Emre kalktı;

"Gel sen benim yerime geç ben biraz mola vericem." dedi.

"yok ya oynasaydın sen, ben iyiyim böy..."

derken lafımı bitirmemi beklemeden çoktan sandalyeyi çekmiş ve kolumdan tutup beni sandalyeye doğru sürüklüyordu. Zayıf olmasına rağmen elleri nasıl bu kadar güçlüydü, şaşırdım. Yeşil gözleri fazlasıyla kararlı bir bakış atmıştı. Bende kararından döndüremeyeceğimi anlayınca masada yerimi aldım.

Pencere ne kadar açıkta olsa bu sigara dumanı beni çok rahatsız ediyordu. Elimi havada savurup dumanı kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Bahadır hemen aramızda duran küllüğü ve sigarasını alıp Merve ile arasına aldı. Benim dışımda herkes içiyordu zaten. Saate bakmadım ama 2 saat kadar oynadık. Sonra uyku gözlerime bastırmaya başladı. Kasım o halimi görünce hadi sen içeri odaya geç. Biz sabaha kadar bunun başındayız dedi.

"Arkadaşlar kusura bakmayın size iyi oyunlar" deyip içeriye geçtim. Emre sandalyeyi çekip tekrardan yerini alıyordu.

telefona baktım mesaj falan yoktu. Kafamın içindeki ne yapıyor şu an kiminle sorularını bastırmaya çalışırken bir yandan da sabah evine gitmeyi planlıyordum. Kaçta eve gelir acaba? Mesaj kısmına girdim.

"iyi geceler küçük bey sabah görü..." sonra yazmasam mı acaba diye düşündüm. Ne yapıyordum ben? bu ben değildim ki diye düşünürken birden karnımdaki kramp artmıştı. Sanki birisi mideme elini geçirmiş ve döndürüyordu.

"iyi geceler küçük bey, sabah kaçta geçersin eve?" yazıp gönderdim. Cevap gelir mi diye bakıyorum ama artık gözlerimi de açık tutamıyorum. Bu mide bulantısıyla içerden gelen sigara dumanı birbirine karışıyordu.

Telefonuna gelen mesajla irkildim. Yastığın altına koyduğum elimdeydi hala.

"Erken geçerim eve 7-7:30 gibi sanırım. Niye sordun?"

"buralardayım ben arkadaşa geldim. Sabah kahvaltı yaparız o zaman iyi geceler küçük bey :)" 

YERUHEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin