Dışarı bakmadan okul için çıktığım bir gün daha ..Üstümde beyaz gömleğim siyah pantolonum ve converslerim üstümde çıkarken geçirmiş oldugum maviye çalan bol hafif uzun bir hırkamla yağmurda okula yetişmek için çırpınıyordum adeta. Neyseki okul evime sadece 7-8 sokak ilerdeydi bir kaç gündür okula gitmiyordum.Okula geldiğimde
Esim beni kapıda bekliyordu ;
-Sonunda gelebildin Mila, burda ıslandım seni beklemekten.
Gözlerimi devirdim ve içeri girdim.
Kalorifere en yakın sıraya geçtim direk ıslanmaktan üstüme yapışmak üzere olan hırkayı çıkardım. O sırada Esim'in şaşırmışcasına suratıma baktığını gördüm ilk başta aldırmasamda bir süre sonra rahatsız edici bir boyut aldı. Daha fazla duramadım.
-Bir sorun mu var ?
-Hayır.
Gözlerini kaçırdı ve bende daha fazla üstelemedim. O sırada bay vıv geldi. ''Kendileri bizim geometri hocamızdır 'r' harflerini söylemediğinden dolayı bu ismi ona takmıştık.'' Benim sayısalım iyidir ama bu gün soğuktan olsa gerek hiç dinleyesim gelmediği için camdan yağmur damlalarını izliyordum. Aniden hocanın ismimi söyleşini duydum kafamı o tarafa çevirdiğimde öğretmen gözüyle gelmemi işaret edince yerimden kalkarak öğretmenler masasina ilerledim.
-Milacım halsiz duruyosun? istersen bir elini yüzünü yıka gel biliyosun seni böyle görmeye alışık değililim
-Peki hocam.
Dedikten sonra yavas adımlarla kapıdan dışarı çıktım.Kızlar tuvaletine girdiğimde ellerime su alıp yüzüme vurdum. O sırada aynaya baktığımda gözlerimin iyice kısıldığını yanaklarımın elma gibi olduğuna ama bi o kadar da ruh gibi olan suratıma baktım. Aldırış etmeden lavabodan çıktım ilerlerken ayaklarımın yerden kesildi ve yere düştüm her yer kararanlıktı o sırada belimi sarmalayan iki kolu hissettim kokusu erkeksi ve çok hoştu hızlı adımlarla ilerliyordu bir anda tenime soğuk hava çarptığını hissetim uyandığımda yanımda kumral dağınık saçları olan bir çocuk vardı.
İrkilerekte olsa
-Ben niye burdayım ve siz kimsiniz ?
Dağınık saçlarıyla oynayarak
-Ben Pars. Okulda bayıldın bende seni görünce öğretmenlerle hastaneye getirdim ailene haber verdiler ve merak edilecek bir şey yokmuş.
Dedikten sonra annem telaşla içeri girdi o sırada Pars'ın dışarı çıktığını gördüm teşekkür edememişdim.
Bir kaç dakika sonra toparlanarak hastaneden çıkışımı almaya için koridorda ilerlediğimizde
Arkadan telaşlı bir ses
- Durun ! dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böğürtlen
Novela JuvenilSoğuktan böğürtlene dönmüş dudakları unutmak kolaymı sizce ? Yağmurun altında ıslanmış o saçlar? Ya da titrek bi o kadarda sert bakan o gözleri silmek ? sanmıyorum..