Bakmadan gör ( zitvonya)

YOK mu ÇARE

Tamamen iyi niyetle geldiğini düşünüyordum lakin kafamda bir plan belirmemişken ona herhangi bir tavsiyede bulunamazdım. Hafifçe tebessüm ettim ve "Teşekkür ederim, çok incesin."Kaşlarını kaldırıp sorgu dolu gözlerle cümlesini yinelemişti, " Ben inanmadım ama..."

Konuyu acilen değiştirmek için çaba sarf ediyordum. Aklıma bir fikir gelmeliydi ama ne ? Tamamdır buldum.

"Şeytanuslar'ın saldırdığı bir hastam var. Bana bu konuda bildiklerini anlatır mısın, neden bir insanı ele geçirme zahmetine girmiş olabilirler?"(Günlüğüm, sence de iyi yırtmadım mı , resmen direksiyonu düz yolda giderken kedi görmüş bir arabanın soförü gibi aniden sola kırdım. Şimdi düşünceleri dağılacak ve beni aydınlatmaya başlayacak. Tıpkı bir sokak lambası gibi yol göstericem olacak).

" Şeytanuslar çok endemik türlerdir ve başa çıkması oldukça zordur. Hastandan umudunu kesmeni tavsiye ederim."
Kestirip atıyordu resmen ama yılmadım. "Lütfen , bana yardım et. Sence neden hastamı ele geçirmiş olabilir? Bildiklerini anlat bana." Anlatıp anlatmama konusunda epey bir kararsız kalmıştı, hatta kafasını bile kaşıdı. Benim gibi konuyu çevirmesinden korkuyordum. Öylece durdum ve Almila'yı izledim. Ağzını temizledi ve yutkunup dudaklarını kıpırdatmaya başladı.

" Beşinci boyuttaki canlılara bulaşma yanılgısına düşmüş olmanın bedeli ağır olabilir. Şeytanuslar dediğim gibi hassas ve ender canlılardır lakin normalin üzerinde sadıklık gösterir , sahiplerine taparcasına itiaat ederler. Herhangi bir beşinci boyutta yaşayan ayrıcalıklı varlık, onlara (Şeytanuslara)çağrı gönderip yardım alma talebinde bulunursa ,tabi bir de karşılığında bedel vermiş ise mesela altın suyu özü gibi ; sahiplerinin boyunduruğu altına girip istedikleri her davranışı yapma konusunda yemin ederler. Bu insanlara musallat olma gibi bir etki de gösterebilir."

Kafa kurcalayan hikayenin hastam ile bir ilgisinin olmadığını diliyordum.

##

Tadım kaçmıştı ve mutfağa gidip kendimle baş başa kalmak istemiştim. Zira anlattıklarını sindirmem zaman alacak gibi duruyordu. Biraz zihnimin bulantısı geçtikten sonra Almila'nın yanına gidip soru sormaya devam edecektim. Ona hala iki çift lafım vardı ve bana yardım edebilecek belki de tek kişiydi.

"Asral , haydi gelsene. Dünya saatleri çok hızlı akar derler , yaşlanma sonra. "

Her şeyi de biliyordu , ukala kız. Bensiz sabredemeden bağırmaya başlamıştı. Tezgahtan elime bir paket cips yanına da içecek bir meşrubat alıp yatak odama geri döndüm. "Ee , nerede kalmıştık?"Yüzünde bir gülümseme belirdi ve konuşmaya devam etti ."Sor bakalım, daha fazla ne bilmek istiyorsun."

"Beşinci boyuttaki hangi canlıları kastettin yani bir sürü var ya , ben hastamı konuştursam bile hangi türün Şeytanusların sahibi olup onları kullandığına ilişkin kafamda eminlik oluşturamam."

"Beşinci boyutta sözü geçen tür... şeyy . Boşver istersen."(Günlüğüm, böyle yapması sadece merakımı kabartmaya yetiyordu. Nasıl olsa öğrenecektim yani, bir yolunu bulup aklına girmeyi pekala başarırdım.Almila biraz safoz bir kızdı , ama bilgili ve nazikti . Hiç-bir zaman beni kıramaz, üzmemek için dediklerimi yapardı. Aslında en yakın arkadaşım olmasının sebebini de buna bağlıyordum). "Söyle aşkım , kimmiş beşinci boyutun patronları?"

"Aşkım sonra mı söylesem, hem acelesi var mı ki ? Sonra tedavi etsen ? Zaten bilsen de engel olamassın , başın iyice belaya girer. Bu sefer cezanı uzatmayıp idam bile edebilirler seni. Belli mi olur dostum?"

Kararlıydım , üsteleyecektim. Çünkü sihir kullandığıma dair dikkatli olsalar dahi kanıt bulamayacaklardı. Kendime güveniyordum , geri adım atmadan katili gerçek Dünyasına ve insani ruhuna geri döndürecektim.

"Ben senin en yakın arkadaşın değil miyim? ( Ozan'a ihanet etmiyorum. O benim Dünyada yaşayan en yakın arkadaşım). Seviyorsan söylersin. "

"Offf"

"Hadi!"

"Cinler!"