Ne kadar eminiz ki yaşadığımız hayatın bize ait olduğuna.
Ne biliyoruz gerçeklerimiz hakkında?Niye her şeyi sorgusuz sualsiz kabulleniyoruz?
Gözü görmeyen bir insanın etrafında olup biteni görmemesine rağmen anlatılan her şeye gerçekten inanması gibi değil midir hepimizin hayatı.Hepimize doğduğumuz anda görmemeyi öğretiyorlar ve hepimiz hayatımızı,gerçeklerimizi başkalarının anlattığı gibi sanıp ona inanıyoruz.Bize anlatılan yalanlar bizim için yavaş yavaş bir kimlik görevi görüyor.Böylece herkes bir kimliğimiz olduğunu sanıyor.Evet aslında bir kimliğimiz var.Ama içimizdeki gerçeğin büyük yoksunluğuyla aslında biz kimliksiziz.
Belki de her sabah gözümüzü açtığımızda yalanın oluşturduğu yola bir adım daha atıyoruz.Farketmeden o yolda o kadar fazla ilerliyoruz ki hayatımız bir yalan denizi oluyor ve biz o denizde gittikçe dibe çöküyoruz.Her sabah gerçeğe ulaşmak için şansımızı biraz daha kaybediyoruz.
Düşünsenize hiç görmediğimiz insanlar bizim gerçekliklerimizi oluşturuyor olabilir.
Farkedemeyiz ama aslında saklı yüzlerde gizlidir gerçeklerimiz.
**********************************************
Evet arkadaşlar ilk defa bir hikaye yazıyorum desteklerinizi bekliyorum. Yorum ve oylarınız benim için çok önemli :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI YÜZLER
Fiksi RemajaYalanlarla dolu bir hayata açılmış bir çift göz. Nefes aldığı her saniye hayatı biraz daha gerçekle yalanın birleştiği çizgiden uzaklaşıyor. Nefes aldığı her dakika biraz daha yalan bataklığında kayboluyor. Ama unutulmamalı ki: Gerçeğe ulaşmak için...