Acı ve Özlem

191 35 73
                                    

Merhabalar

Tek bölüklük Dramione ile geldim. Birazcık duyguların yoğun olduğu bir bölüm. Yazarken kalbim burkulmadı değil. Umarım beğenirsiniz. 💔

İyi okumalarr

-

İnsan doğduktan sonra 'onun için yaşam başladı' derlerdi. Kimisi için bu söz doğrudur kimisi içinse arkasına saklandığı yalandır ama bazıları bu sözden nefret eder. Çünkü onların yaşamını asıl başlatacak olan birkaç histir ve o hissi tadamadıkça yaşadıklarını hissetmezler. Hani bir gün olur ya diğerlerinden farklı hissettiğiniz, etrafa diğer günlerden farklı baktığınız, zevk almadığınız bu yaşamı sevmeye başladığınız gün. İşte yaşamı başlatan o hislerdir, o değişikliklerdir, o gündür.

Benim için yaşam onu hissettiğimde başlamıştı. Yaşamak istemediğim bu hayata bana hissettirdikleri için daha sıkı tutunur olmuştum o gün uyandığımda. Sadece bir gün daha yaşamak için gittiği yerlerden geçip onun bastığı yerlere basmıştım. Sadece biraz daha nefes almak için nefesini soluduğu her yeri solumuş, içime çekmişim onu. Sadece yaşamdan biraz daha mutlu olmak için onun yapmayı sevdiği şeyleri yapmış varlığını unuttuğum tebessümü dudaklarıma dokundurmuştum. Taş kesildiğini sandığım kalbimin güçsüzce göğsüme doğru attığı vuruşları hissetmiştim.

Ama yaşamanın bu kadar acı verici olacağını hiç düşünmemiştim.

Yeni başlayan hayatım o gün son bulmuştu. Nefes almaya başladığım zaman nefesim kesilmişti. Bir umut sonradan bulduğum mutluluğum elimden alınmıştı. Ne zorluklarla kıvırdığım dudaklarım düz bir çizgi misali olmuştu. Atmaya yeni başlayan kalbim durmuş, artık buza dönüşmüştü. O kadar katı olmuştu ki en sıcak güneş bile eritemezdi buz kesmiş kalbimi. Aksine soğukluk yüreğimin ortasında bir yangın başlatmıştı lakin vücudum çoktan soğuğun etkisinden donmuştu. Zorlukla başlayan yaşamım yitip gitmişti.

Ama ölmenin bu kadar acı verici olacağını hiç düşünmemiştim.

Her şey o gün başladı... Her şey o gün son buldu. Yaşamım onunla başlamış onunla bitmişti. Ben onu üzmüştüm o beni yakmıştı. Ben onu incitmiştim o beni öldürmüştü.

Ama ölümüm onun ellerinde bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemiştim.

Yürüdüm. Yolların beni götürdüğü yere kadar yürüdüm ama yollarda biliyordu benim o yerden başka gidecek yerim olmadığını. Hayatımızın başladığı yer ve son bulduğu yer. Aynı yer, aynı ay, aynı gün, aynı saat... Her şeyin başlaması ve son bulması. Hepsi aynıydı. Ve ne olacaksa yine aynı yerde aynı zaman da olmalıydı. Yaşamımın onu ilk gördüğüm yerde yeniden başlaması ve saniyeler sonra yeniden son bulması orada olmalıydı.

Ama keşke onun kalbinde olsaydı. En azından daha az acıtırdı. En azından kalbindeki sıcaklık buz tutmuş kalbimi çözerdi. En azından sonsuz bir yaşama kavuşurdum. En azından kalbi beni sarıp sarmalardı.

-

2 Mayıs 1998/ Cumartesi günü

Savaş... İnsanların acı çığlıklarının gökyüzünü kapladığı, toz dumanın oksijen olduğu, toprakların kanla sulandığı, ölen yakınlarının dahi o anlık umursanmadığı, yalnızca tüm kinle savaşılan, yakıp yıkan savaş. Geriye dönüp baktığında elinde hiçbir şey kalmayan savaş.

Şu an olan şey sadece savaştı. İnsanların öldürme dürtüsüyle vahşileşip kendini kaybettiği, bazıların ise ölülerin başında ağladığı, geriye kalanların ise bir köşeye çekilip mahşer alanını izlediği andı. Ben sadece mahşer alanını izliyordum.

Dramione One Shot // PainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin