Giriş

786 30 18
                                    

Fatoş çalan alarmın sesiyle gözlerini ovuşturdu. Telefonunu eline aldığında cevapsız aramaları gördü. Gözlerini devirdi ve mecburen numarayı tuşladı.

"Fatoş'um!"

Fatoş derin bir iç çekti.

"Efendim Boz?"

"Gülüm yapma böyle"

"Bitti Boz sen daha neyi zorluyorsun?"

"Kestirip atma böyle be Fatoş'um!"

"Abimler yüzünden fazla bile katlandım ben bu aptalca nişana Boz daha da uzatma yeter."

Boz cevap veremeden Fatoş onun yüzüne kapatmıştı. Hızlıca giyindi ve makyajını yaptı. Telefonunun sesiyle sıçradı ve eline aldı.

"Alo Haldun Bey?"

"Fatma Hanım yetişirsiniz değil mi?"

"Duruşma saatinde orada olacağımdan emin olabilirsiniz. Düşüremeyecekler bu davayı içiniz rahat olsun."

"Elimizdekiler yeterli gelecek mi sizce?"

"Siz bana güvenin! Birazdan çıkacağım zaten lütfen sakin olun."

"Tamamdır Fatma Hanım."

Telefonu kapattı ve çantasını alıp evden çıktı. Arabasına bindiğinde hızlıca adliyeye sürmeye başladı. Önüne aniden bir araba çıktığında frenleyemedi ve arabaya hafifçe çarptı. Çarptığı arabadan bir adam inip ona söylenmeye başlamıştı.

"Beyefendi birden çıktınız ayrıca ufak bir kaza! Yetişmem gereken bir işim var! Cezanız neyse karşılarım!"

Numarasını bir kağıda yazıp adama uzattı.

"Ama şuan gitmem gerekiyor!"

"Sen beni salak mı sandın ablacığım? Nereden belli bunun senin numaran olduğu?"

"Tamam o zaman siz verin numaranızı yanınızda sizi arayayım!"

"Olmaz! Polis gelecek ona vereceksiniz cevabınızı!"

"Beyefendi acil işim var diyorum!"

"Ben bilmem efendim! Çarpmadan önce düşünseydiniz bunu"

"Allah'ım sabır!"

Ellerini saçları arasına geçirdi ve sakinleşmeye çalıştı.

"Bakın lütfen yetişmem gereken bir duruşma var! Numaramı da verdim daha ne! Polise de verin isterseniz ama yetişmem lazım benim!"

"Polis gelene kadar buradasın ablam!"

Sinirle telefonu eline aldı ve saate baktı.

"Birazdan başlayacak!"

Hızlıca müvekkilinin numarasını tuşladı.

"Haldun Bey ben biraz gecikeceğim. Erteleyebildiğiniz kadar erteleyin."

"Ne oldu çıkıyorum demiştiniz?"

"Ufak bir kaza yaptım ama yetişmeye çalışacağım!"

Uzun bekleyişler sonucu ortada polis bile yoktu.

"Beyefendi polis nerede kaldı?"

"Bekliyoruz işte!"

"Yarım saattir bekliyoruz ve benim yetişmem gereken bir işim vardı!"

"Başlatma işinden be ablacım!"

Adam telefonuna gelen bildirimle sırıttı.

"Tamam ablacığım sorun kalmadı var git yoluna"

"Ne diyorsun sen? O kadar beklettin noldu da şimdi sorun kalmadı?"

Adam onu umursamadan arabasına binip çoktan gaza basmıştı.

"Hay Allah'ım sen sabır ver!"

Hızlıca saate baktı saat çoktan geçmişti ve muhtemelen artık yetişemezdi.

"Fazlasıyla geç kaldım!"

Arabaya bindi ve adliyeye sürdü. Geldiğinde de hızlıca arabadan indi ama Haldun Bey başını tutmuş bankta oturuyordu. Hızlıca yanına koşmuştu.

"Haldun Bey!"

Haldun Bey başını kaldırdı.

"Dava düştü Avukat Hanım"

"Nasıl olur? O kadar hazırlanmıştık! Ah o adam olmasaydı."

"Daha güçlü çıktılar eh sizde gelmeyince..."

Fatoş her şeyin nedenini birden anlayıvermişti.

"Nerede o?"

Fatoş etrafına bakınırken adliye merdivenlerinden inen adamı gördü.

"Baksanıza bi!"

Neco duyduğu sesle sırıttı.

"Ooo avukat hanım? Ben de hasretinizden alev almıştım. Nerede kaldınız yahu? Duruşmaya da geç kaldınız tüh!"

"Geç kalmam için arabama bilerek çarptırdınız değil mi?!"

"Fatoş Hanım! Ne biçim ithamlar Bunlar? Hala adliye önündeyiz bana attığınız iftiraya karşılık acaba ben de sizi mi şikayet etsem?"

"Bu iş bitmedi Necati Bey! Şuan bu dava düşmüş olabilir ama daha büyük delillerle tekrar açacağız! Bu sefer sizi süründüreceğiz!"

"Hay hay!"

Kollarını göğsünde birleştirdi.

"O gün geldiğinde görüşürüz o zaman. Ha isterseniz sizi büronuza veya evinize kadar bırakabilirim."

"İstemez!"

Fatoş arabasına bindiğinde Neco arabasına binen kadına bakıp sırıttı.

"Görüşeceğimiz kesin ama adliyede mi başka yerde mi belirsiz."

Sıcak Şarap | NecFat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin