Eve yaklastigimda kapıda bekleyen gri takım elbiseli bir adam gördüm. Merakla yanina yaklastigimda adamin adının Martin oldugunu ve teyzemden kalan miras durumları imzalar vs gibi sıkıcı isler icin geldiğini öğrendim. Beraber eve girdik. Adamı holdeki kocaman masaya buyur ettim. Elimde iki kahve ile dondugumde ise evraklar hazir beni bekliyordu. Işimiz cok ha Martin dedim kalin dosyalara bakarak. Evet oldukca dedi ciddi bir ifadeyle. Cok mu fazla ciddiydi neydi tamam adam oldukca iyi giyimli karizmatik bir avukatti. Ama hic gulmuyormuscasina bir izlenimi vardi. Avukatlar böyledir dedim içimden. Bu suratsizin bile pesinden koşan birileri var midir diyede ekleyerek kikirdadim tabiki içimden:) bu evraklar şuraya buraya gidecek vesaire anlatırken dinliyormus gibi yaptim. Bu ayrıntıları bilmeme ne gerek vardı? Bankadaki teyzemin hesaplarindan üzerime geçecek meblayi görünce dudaklarimi yemeye basladim. Acikcasi bu kadarını beklemiyordum. Mebla oldukca buyuktu. Hayatımın geri kalanindan daha fazla dedim saskinligimi gizleyemeyerek. Adamla ilk defa göz göze geldik. Pardon ben biraz sasirdimda dedim toparlamaya çalışarak. Olabilir tabi dedi adam umursamazca. Adamin onume koyduğu tum belgeleri imzaladim. Adamı ugurlarken burokratik işlerden hic anlamadigimi gerisini tamamen ona biraktigimida hatirlatmadan edemedim. Kapıyı kapattigimda artik soz yerindeyse zengin bir kadindim:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetin kollarında
HorrorBu dünyaya ait degildi. Ama aramıza gönderildi. Bir iblis mi yoksa tutkulu bir adam mı?