OPUCUK

35 4 0
                                    

   Uzerime denedigim hersey gozume o kadar guzel gorunuyorduki hepsini herbirini almak istiyordum. Insanlik hali iste:)  ama fazla abartmadim. Tabi ellerim son raddesine kadar doldu ve kendimi arabaya zor attim. Arabayi calistirdigim anda telefonum caldi. Arayan Antony di. Telefon ekranindaki ismi gormemle birlikte kalbim olanca hiziyla atti. Telefonu heyecanla actim. Antony alo dedikten hemen sonra sakince beni ekiyorsun hani yemege gelecektindedi. Ekmiyorum yok yani olur mu oyle sey biliyorsun resmi islerden bir turlu zaman bulamadim cok uzgunum diyebildim. Bu aksam icin sozlestik hersey o kadar hizli ilerlemistiki. Onunla konusurken sanki konusan ben degildim. Beni o kadar etkiliyorduki. Eminim o da bunun farkindaydi. Ama ne fark ederdiki ondan etkilenmemek imkansizdi. Eve geldigimde aldigim kiyafetleri tek tek en az ikiser defa uzerime denedim. Aksam icinde giyinmeliydim. Hizlica dus alip saclarimi kuruttum. Sonra yeni aldigim kiyafetlerden birini uzerime gecirdim. Makyajimi yapip ayakkabilarimi ve cantamida hazirladim. Cok gec gitmemeliydim. Adam beni yemege bekliyordu sonucta. Evden cikip arabama atladim. Yolda bir pastanenin onunde durup bize cilekli turta aldim. Umarim turta sever diye aklimdan gecirdim. Cok enteresandi. Buraya geldim ve hic beklemedigim bir adamla bulusuyorum. Bunlarin olacagini hic dusunmezdim. Daha birsey olduguda yoktu hani ama olabilirdide sonucta. Buna cok yakinim hissedebiliyorum. Evine vardigimda Antony beni disarida karsiladi. Rose evlerimizin arasi 7 dakikayken sen arabayla bu kadar gec gelebilmeyi nasil basardin dedi gulerek. Ben tutta almak istedim kusura bakma evet komik bir durumdayim degil mi duan dedim cagresiz bir gulumsemeyle. Turtayi severim dedi daha ciddi bir sesle Antony ve iceriye gectik. Ev muntazam dosenmisti. Teyzemin evi kadar olmasada burada da bir cok antika tarzi eski esyalar vardi fakat esyalar o kadar guzel ve duzenliydiki. Defalarca etrafa goz gezdirdikten sonra kocaman bir masaya oturduk. Masa yok yok denilecek tarzda bir masaydi. Ne oldugunu bile bilmedigim belki yirmi cesit yiyecek vardi. Ooo ckta acikmistim hersey harika gorunuyor dedim masaya istahla bakarak. Umarim bunlari seversin dedi Antony bir taraftanda saraplarimizi servis ediyordu. Sonunda onunda masaya oturmasi ile yemege basladik. Lokmalarimi kucuk kucuk almaya ve oldukca fazla cignemeye calisiyordum. Yinede biraz agzim sapirdiyor gibiydi ama yedigim seyler bir harikaydi. Yedikce yiyesim geliyordu. Resmen mest olmustum. Sarabin icindeki en kucuk bir visne tanesinin bile sanki tadini alabiliyordum. Hersey nasil olmus dedi Antony gozumun icine bakarak elestrilerinize hazirim kucuk hanim. Hersey enfes olmus hepsini sen mi yaptin dedim saskin saskin. Evet ben yaptim bizim icin afiyetle yiyebilirsin dedi Antony. Yemekten catliyorum desem yeri o kadar cok yedimki cok tesekkur ederim buraya geldigimden beri en guzel yemegimdi dedim. Beni odanin kalaninda bulunan ahsap kirmizi bir koltuga buyur etti. Yemek masasini oylece biraktik. Gozlerimin icine bakti ve o da yanima elinde iki kadehle oturdu. Bana bir tanesini uzatti. Begendigine sevindim gulusun o kadar kendini ozletiyorki dedi bana yaklasarak. Bir anda alevtopunun icine girmiscesine ates basti. Ne diyecegimi bilemeden gerzekce siritiyordum. Sanki beni hipniz edercesine gozlerini gozlerimden hic ayirmiyordu. Seni cok fazla dusunuyorum der demez dudaklarimiz bulusuverdi. Bu bir anda nasil oldu anlayamadim ama eger opusuyorsak suan ben daha once hic opusmemisim. Simsicak kollariyla belimden kavradi ve beni dahada kendine cekti. Tamamen onu opuyor opuyor araliksizca ona karsilik veriyordum ama doyamiyordum. Gozlerimi kapadim ve kendimi onula oldugum pembe bir sisin icine biraktim. Kollari o kadar sicak ve narindiki. Bu his hayatim boyunca yasadigim her guzel seyden cok daha guzeldi..

Lanetin kollarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin