Dreamer ~{Jikook}~

6. Bölüm

"Hadi ama çok saçmaydı. Sana bu filmi izlemeyelim demiştim."

"Hyung, suçu bana atmaya çalışma. Bu filmi seçen sendin."

"Ama beni engelleyebilirdin."

"Seninle asla atışmadan duramayacağız değil mi?"

"Seni sinir etmek zevkli. Buna ömrümün sonuna kadar devam edebilirim."

"Ömrünün sonuna kadar yanımda olacaksın yani? "

Onu kesinlikle kenara sıkıştırmıştım. Eve geldiğimizde ne yapacağımı bilememiş bir şekilde öylece oturuyordum. Daha sonra aklıma o dahiyane fikir geldi. Film izlemek. Ben çerez hazırlarken ondan film seçmesini istemiştim. İçeriğini bilmediği bir film seçmişti ve film gerçekten berbattı. Evimde böyle bir filmin ne işi olduğunu bilmiyordum bile. Ve sonuç olarak film bittiğinden beri benimle uğraşıp duruyordu fakat söylediğim son cümle onu gerçekten kenara sıkıştırmış olmalı ki hala tek bir kelime etmemişti. Onu daha fazla bu durumda bırakmamak için aklıma takılan bir kaç soruyu sormaya karar verdim.

"Hyung, biz hayalin içindeyken sen beni öpmüştün ve ben böylece uyanmıştım. Bugün o kadında buna benzer bir şey anlattı. Bunu neden yapıyorsunuz?"

"Ah, şey. İnsanlar bizlerin hayalinin içindeyken uyanmaları zor olur çünkü orası onlara çok iyi gelir. Hiç gitmek istemezler oradan. Kim ister ki? Çok eski bir lord buna bir çözüm aramış. İnsanlar rüyalarında gördüğü korkutucu, şok edici ya da beklemediği bir olayla karşılaşınca otomatikman uyanıyorlar. O da bu yöntemi kullanarak birini yanağından öpmüş. Aslında farklı yollarıda vardır elbette ama hayalimize aldığımız birini memnun etmemiz için onu mutlu edecek şeyler yapmalıyız. O da bu yolu seçmiş. Ondan sonraki her hayalcide böyle yapmayı tercih etmiş."

Tuhaftı ama Jimin hyungunda dediği gibi mutlu etmişti.

"Anladım hyung."

Sohbetimize ara verip başucumdaki kumandayla televizyonu kapattım. Acaba şimdi onu nasıl eğlendirebilirim diye düşünürken hyung bana bir soru yöneltti.

"Jungkook, neden hiçbir şey sormadın bugüne kadar? Sorgusuz bir şekilde kabul ettin her dediğimi. Hiçbir şey bilmediğin halde bir şeyler bulmak için çabaladın. Hiç mi merak etmiyorsun ne olduğumu?"

Aslında o kadar çok şeyi merak ediyordum ki sormaya çekiniyordum yalnızca. Fakat ayağıma kadar gelen bu fırsatı geri çeviremezdim.

"Neden insan olmak istiyorsun? Melez olduğunu söylemiştin, bu nasıl oluyor? Ben de sizin dünyanıza gelebilir miyim? Eğer bu işin sonunda başarısız olursak bize ne olur? Annenle ev tuttuğunuzu söylemiştin. Doğru olmadığını biliyorum. Bana doğrusunu anlatamaz mısın?"

Pekala, heyecanlanmıştım ve abartmış olabilirdim. Hyung büyümüş gözleri ve hafif aralık kalmış dudaklarıyla karşısında bir uzaylı varmış gibi bana bakıyordu. Utanıp başımı önüme eğdim. Bütün evi inleten kahkaha sesi yerime daha fazla sinmeme neden olmuştu.

"Tanrım, sen.. Madem bu kadar merak ediyordun neden hiç sormadın ki?"

Gözünden akan yaşları minik serçe parmağıyla silerken sorduğu soruya cevap verdim.

"Bir miktar utanmış olabilirim."

Ve yeni bir kahkaha tufanı..

*****

"Sana en başında anlatmam gerekirdi fakat kabul etmeyeceksin diye o kadar korktum ki aklımdan çıkmış. Şimdi her şeyi en başından anlatabilirim.