Organizasyon, eğiteceği kızları bulmak konusunda gayet başarılıydı. Kimisi psikopat, kimisi sadist ve sorunlu kızların kimler olabileceğini sürekli araştıran geniş bir ağa sahipti. Genelde ailesinden erken yaşlarda kopmuş ya da kopartılmış kızları farklı ülkelere yerleştirip onları tam bir prenses gibi yetiştirirken içlerinde bulunan öldürme kapasitelerini en üst düzeye çıkartmak amacıyla psikolojik olarak onları yönlendiren gayet uzman ekiplerle çalışırlardı. Bugün ise bu kızlardan ikisi olan Ela(19) ve Deniz(19)'in ilk uygulamalı eğitimlerini alacakları gündü. Herkes gergin ama merak doluydu. Kızlar kendilerinden yaşça büyük ablalarının gerçekleştirmiş olduğu efsane suikastlerle doldurulmuşlardı ve onlar kendilerinin rol modelleriydi. Ela ve Deniz aslında bugün bu eğitime gireceklerinden haberdar değillerdi. Her sabah yaptıkları uzun koşu dönüşünde kendilerini kapalı spor salonunda bekleyen bir eğitim olduğu haberini aldıklarında artık zamanın gelmiş olduğunu anladılar. Terlemiş diri vücutları pek çok sınavdan başarıyla geçmişti. Pek çok şeyin teorisini biliyorlardı. Ama gerçek hayat elbette bambaşka bir hikayeydi.
Büyük spor salonunun duvarına yakın bir yerde elleri bileklerinden arkadan bağlanmış bir şekilde dizüstünde duran bir figür seçilebiliyordu. Yanında duran genç kız ise Elif'ten başkası değildi. Üzerinde kısa eteği ve ayaklarında yüksek topuklu ayakkabıları ile eğitmenden çok model gibi duruyor ve cep telefonundan hararetli bir şekilde konuşuyordu. Elif kızları kapıda farkedince telefonu kapattı ve olanca sevimliliği ile kızlara seslendi:
- Kardeşlerim gelmiş. Gelin bu tarafa kızlar.
Tereddüt ederek yanaşan kızlar ellerini uzatıp Elif'le tokalaştı. İkisinin de heyecanları yüzlerinden okunuyordu. Bu yollardan 4-5 sene önce geçmiş olan Elif kızların ne kadar heyecanlı olduklarını tahmin edebiliyordu. Ortamı rahatlatabilmek için konuşmaya başladı:
- Sizlerin adını çok duydum Ela ve Deniz. Artık öğreneceğiniz az şey kaldı ve bundan sonrası size hep tekrar gibi gelecektir. Yani en azından bana öyle gelmişti. Bazı şeyleri gerçek hayatta nasıl yaptığımızı öğrenme zamanınız geldi artık.
Sözlerini tamamladıktan sonra ayakkabılarını çıkarttı ve elleri bağlı adamın durduğu geniş pleksi kaplamanın ortasına kadar geldi. Eteğini beline kadar sıyırıp yere bağdaş kurarak oturdu. Kızlara döndü ve gülümseyerek sözüne devam etti:
- Ayakkabılarınız ve çoraplarınızı çıkartın kızlar. Sonra da yanıma çökün bakalım.
Kızlar kendilerine söyleneni harfiyen yaptılar.
Elif sözlerine devam etti:
- Bugün sadece ayaklarınız ve bacaklarınızı kullanarak bir erkeği nasıl etkisiz hale getireceğinizi göstereceğim size kızlar.
Sözlerini bitirdiğinde uzun bacağını uzatarak elleri bağlı adamın kafasındaki çuval benzeri örtüyü ayak parmakları ile kavrayıp çıkarttı. 70'li yaşlarında yaşlı ve çelimsiz bir ihtiyar üç kıza yalvaran gözlerle bakıyordu. Örtü, yaşlı adamın başından çıkartıldığında duvara yaslanmış ihtiyarın başının üzerinde bulunan büyük ekranda kızlar kendilerini görmeye başladılar. Şaşıran kızlara durumu açıklamak gene Elif'e düşüyordu:
- Amcamızın gözlerinde kayıt etme özelliği olan lensler var kızlar. Sihir değil yani.
Hep birlikte gülüştüler. Elif sözlerine devam etti:
- Kızlar pek çok şekilde boyun kırabilirsiniz ama öncelikle bir insan yüzünü ayağınızın altında hissetmenizi istiyorum.
Sözlerini tamamladıktan sonra yumuşak ayak tabanlarını korku dolu gözlerle bakmakta olan ihtiyarın yüzüne doğru yaklaştırmaya başladı. Mavi ojeleri yeni sürülmüş ayak parmakları şekilli ve pedikürlüydü. İhtiyar Elif'in ayaklarının keskin kokusunu içine çekince çırpınmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Melekleri(+18)
General FictionÖlüm Melekleri, yeraltı dünyasının en azılı suçlularını dişiliklerini ve çekiciliklerini kullanarak etkisiz hale getiren güzel kadınlardan oluşan 'Organizasyon' adlı gizli bir yapılanmanın kurgusal hikayesidir. Hikayeler sado-mazo, yüksek düzeyde şi...