Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ben bu bölümü, "winter bear" dinleyerek yazdım. siz de dinleyerek okuyabilirsiniz...
••• "console me, ı need that" ________________________
RS
Batık gemiye doğru hızla yüzerken, buluşma saatimiz için geç kalmadığımı umuyordum. Sabah, uyandığım gibi Blueri'nin yanına gitmiştim ve saatlerce vakit geçirmiştik. Zaman çubuğunun -denizde saate bakmak için ortak kullanılan bir icat- yanına gidemeyeceğim için, saate de bakamamıştım.
Batık gemiye vardığımda, kendimi içeri attım. Sooyoung gülümsedi "Geldi işte.". Jisoo'nun yanına oturduğumda, Jennie karşımda ve Sooyoung da onun yanında oturuyordu.
Jennie ile göz göze geldiğimizde, dejavu yaşıyor gibi hissettim. Ne oluyordu bilmiyordum fakat, birkaç gündür bana olan garip bakışları, beni korkutmuyor değildi. Niye böyle yapıyordu? Onu kıracak bir şey mi yapmıştım?
Anlamıyordum...
Lalisa neşeyle içeri girdiğinde, tüm gözler ona çevrilmişti. Jisoo kaşlarını kaldırdı "Ne kadar mutlusun böyle.". Lisa başını olumlu anlamda salladı ve batık geminin penceresine yaslandı "Size anlatacaklarım var!"
Sooyoung sevinçle alkışladı "Dedikodu mu var, bayılırım!". Lisa güldü "Hayır... Jackson Wang'le çıkıyoruz!". Gözlerim açılmaya başladığında, kızlardan yükselen şaşırma nidaları kulağıma doluyordu.
Lalisa, yaklaşık 5 aydır Jackson Wang'e platonikti. Jisoo unni ise, Jackson'ın arkadaşıydı, bu yüzden çıkmalarında büyük payı olduğunu düşünüyordum. Gülümsedim "Çok sevindim, Lalisa.".
Sooyoung dudağını büzdü "Sen büyüdün de sevgilin mi var?". Lalisa gülerek göz devirdi "Bir yaş var aramızda.". Sooyoung ona öpücük attı "Abla diyeceksin.". Jennie ikisine gülerken, Jisoo da ondan farksız değildi.
Jisoo unni birden ayağa kalktı "O zaman, neden bunu kutlamıyoruz?". Jennie'nin gözleri açıldı "Neyi kutlayacağız, Lalisa ve Jackson'ın ilişkisini mi?". Jisoo saçlarını geriye attı "Hayır tabii ki, Kim Jisoo'nun mükemmel çöpçatanlığını."
Bıkkınlıkla nefes verdim ve oturduğum sandalyede bacak bacak üstüne atıp, önümdeki masada arkadan gelen müzik sesine göre parmaklarımla ritm tutmaya başladım.
