Dos

124 9 5
                                    

Baekhyun tombul kadın ile konuşmasından; eve çok hasta getirildiği ve bir gün boyunca uyuduktan sonra doktorun verdiği ilaçları düzenli kullanarak iyi beslenmesi gerektiği bilgilerini alabilmişti. Kadın onun istediği bir şeyler olup olmadığını sormuş, hala içmesi gerektiği ilaçları olduğu için doyurucu ve abartı olmayan hafif bir fırın yemeği ile onu beslemiş ve ilaçlarını içirdikten sonra odasının yolunu tarif etmişti. Baekhyun teşekkür edip mutfaktan çıkmış ve salonun önünden geçerken esmer bedenin tükenmiş, sarhoş ve acılı yüzüne bir bakış atmadan edememişti. Oysa ne güzel bir adam olduğunu ve üzülmenin yüzüne yakışmadığını yüzüne söyleyip kendisine gelmesi için alnına bir fiske yapıştırmak ne hoş olurdu. Odaya gitmek için giriş kapısındaki merdivenlere ilerledi. Merdivenleri çıkmak için bir adım attığında midesine giren sancıyla ayağı kaymış ve geriye savrulmuştu. O anda başı yarı sert bir yere çarptı. Fakat aynı zamanda bedenini kavrayan iki el ile başını yavaşça kendini yakalayan bedene çevirdi. Yarısı gümüşi bir maske ışıldarken hızlıca toparlandı ve dikleşti.

T..teşekkür ederim.

Maskeli adam herhangi bir şey demeden önce öylece onu bir süzdü. Daha çok vücudunun iyi olup olmadığını kontrol ediyor gibiydi. Sonrasında güzel yüzüne ardından gözlerinin içine baktı. O an Baekhyun başının döndüğünü hissetti. Aniden bu koyu gözleri ilk gördüğü anı hatırlamış sonrasında neler olduğumu kavramıştı. Başı döndüğü için sendeleyip sağındaki merdiven korkuluğunun ucuna tutundu. Bir fahişe evinde çalışmaya mahkum bırakılmış ardından bir adam tarafından ölesiye işkenceye uğramış ve zar zor kaçıp bu adamın arkasına saklanmıştı. Peki burada ne işi vardı?

Adam istenmeyen tüyler için kullanılan bir jilet gibi keskin bir bakışla gözlerine baktı. Ardından Baekhyun'un hayatı boyunca duyduğu en yoğun ses kulaklarından beynine doğru usulca süzüldü.

Ağrın var mı?

Baekhyun bu soruyla kendini bir tarttı. Başında küçük sızılar, müstehcen bölgelerinde alışıla gelmiş sancılar ve tüm bedeninde bulunan büyük bir kırgınlık vardı.

Hayır, ben...iyiyim..

Adam saniyeler sonra hiç onunla konuşmamış gibi bakışlarını az önce bulunduğu salona çevirdi. Baekhyun o gözlere tekrar bakmak için bir istek duyduğunda kaşlarını çattı.

Git ve dinlen. Birazdan görüşeceğiz.

Baekhyun usulca başını salladı ve merdivenleri tırmanmaya başladı. İçini gereksiz bir endişe esir almıştı. Derin bir nefes aldı ve yukarıya çıkmaya devam etti. Odaya girip lambayı açtı ve etrafı inceledi. Odanın tavanı alt kata nazaran daha yüksekti. Abartı yüksek tavanda hoş birkaç abajur vardı. Pencereler devasaydı ve kenarları evin tavan köşelerindekiyle aynı işlemelerle kaplıydı.

Sağına baktı. Büyük bir açık kahverengi bir dolap vardı. Yatağın karşısındaki duvar boylu boyunca bu camlarla kaplıydı. Odanın girişin kapısının karşısında büyük yatak ve iki yanında komodin; ilerisinde duvara dayanmış bir çalışma masası vardı. Masanın yanında büyük bir gömme dolap vardı.

Camlara yakın duvarlarda iri yapraklı yeşil bitkiler bulunuyordu. Baekhyun odayı incelemeyi bırakıp yatağa yöneldi. Yatağa oturup merakla komodinleri karıştırdı. İçerisinde peçete, bazı ilaçlar, iki kitap , çakmak, renkli cam hazneli birkaç mum vardı.

Baekhyun mumları severdi. Birini aldı ve üzerindeki ters bardak görünümlü cam aparatı kaldırdı. Mumu yavaşça kokladı. Hoş vanilya kokusu burnuna dolunca gülümsedi. O sırada kapıdan içeri giren adamla endişeyle mumu kapattı ve çekmeceye koyup çekmeceyi kapattı. Karşısındaki merdivenden çıkmıştı . Onu nasıl duymadığını düşündü.

Adam kapıyı kapattı ve küçük bedene doğru ilerledi. Baekhyun istemsiz bir şekilde tüm bedeninin ürpermesine anlam veremedi. Yüzündeki metal maske yarı karanlık odada ışıldadı. Adam yatağın yanındaki puf koltuğu çekip oturdu. Ciddi bir şeyler konuşulacağını anlayan Baekhyun tamamen uzun gence döndü ve dikleşip ona baktı. Chanyeol maskesini delen bakışlardan hoşnut olmasa bile kara gözlerini iri irislere dikti.

Burada bulunma sebebini kısaca anlatacağım. Ardından bir antlaşma yapacağız. Seni bir fahişe evinden aldım. Kısaca buradaki işin beni tatmin etmek. Karşılığında tüm temel ihtiyaçların ve harici isteklerin karşılanacak. Yatakta işler benim istediğim şekilde ilerleyecek. İstemediğin şeyler yaşayabilirsin. Bana dokunmana ve beni görmene müsade etmeyeceğim. Hemen şimdi düşün ve kararını ver. Eğer bu tarz bir olaya uygun hissetmiyorsan seni yarın geri götüreceğim.

Tamamen net bir sesle konuşan adamın dediklerini yavaş yavaş idrak ederken sertçe yutkundu. Baekhyun'un hiç ailesi olmamıştı. Çocukken sokaklarda büyümüştü. Annesini hatırlamıyordu. Çocuk yaşta bir adam tarafından o pis eve götürülmüştü. Akıl almaz olaylar yaşamış ve kendi dışında biri olmaya zorlanmıştı. Neyse ki güçlü bir psikolojisi vardı. Eski anıları beynine dolmasın diye başını iki yana salladı. Aynı anda hızlıca cevap verdi.

Kalacağım.

Chanyeol bu kadar hızlı bir cevap beklemese bile olumlu bir cevap alacağını düşünüyordu.

Soyun o zaman.

Ş..şimdi mi?

Şimdi.

The Mask // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin