Ayaz Geceler

Uslu durmayan duygular...

Gördüğüm şey ile ağzım o şeklini almıştı.

Kapıyı açtığımda ilk karşımda kimseyi göremedim ,kapıyı kim çaldı diye düşünürken yerde kırmızı gül buketi vardı. (Buket multi medyada)

Gülleri görünce gülümsememe engel olamadım. Buketi elime alıp eve girdim.

Hâlâ gülümsüyordum , taaki üzerindeki notu okuyunca ya kadar:

"Gülleri gördüğünde gülümsediğin gibi , beni gördüğünde de gülümsemen dileğiyle . En yakın zamanda görüşmek üzere..."

Çiçeğin kimden geldiğini anlamıştım ve gidip çöpe attım.

Cips yiyerek TV izlemeye başladım ve anahtarla biri eve girdi, Şuleydi.

-canım hoş geldin ,dedim
- hoşbulduk, ne haber?
Suratımı asarak
-iyi dedim.
-bana pekte iyiymiş gibi gelmedi.
-iyi değilim. Şuan bunları düşünmek istemiyorum, sonra konuşuruz.dedim
-tamam, ikimizde yorgun olduğumuz için gelirken pizza siparişi verdim.dedi
- canımsın ya dedim ve yanağına sulu bir öpücük kondurdum.

Şule yukarıya çıktı ve üzerini değiştirmişti.
O gelene kadar pizzalar çoktan gelmişti,

TV nin önünde koltuk da yiycektik ,dolaptan da kola çıkardım ve afiyetle yemiştik.

Pizza dan sonra beraber izlemediğimiz sinema filmini izledik.
Bir yandan da ona ayazı anlatım 'beraber konuşup dertleştik.biz buyduk ben şuleyi hem kuzen hem de sırdaşım olarak bilirdim tabi oda beni birbirimizin üzülmesine dayanamazdık,hiçbir zaman

...

Film bittiğinde ikimizde oldukça yorgunduk ve uykumuzun geldiğinin her halimizden belliydi, ayaklandık ve ortalığı hızla toplayarak odalarımızda geçtik.

Odamın kapısından girdiğimde yatağın üstünde duran telefonunu aldım ve koltuğa oturdum. Yine bir sürü arama ve mesajlar Vardı.

Hiçbirini okumadan makyaj masasına bıraktım.
Dolabımın sürgüsünü açtım ve gecelikleri aldım ve giydim, saçlarımı açtım.asla bağlı uyuyamazdım.

Yatağın içine girdim ve yine hayaller ,bu gün olanlar beni rahat bırakmıyordu.
Biraz daha düşündükten sonra göz kapaklarım yavaş yavaş kapanıyordu,
Daha fazla dayanamayıp kendimi uykunun tatlı huzuruna bırakmıştım.

...

Sabah güne gözlerimi açarken uykunun verdiği huzurla uyanmıştım.
Sıcak yatağımdan kalkarak banyo'ya gittim .birkaç gündür yaşadıklarım hep bir yerlere dalıp gitmeme sebeb oluyordu. Bu yüzden bolca soğuk suyu birkaç defa yüzüme çarptım. Banyodan çıkınca dolabının kapağını sürükleyer açtım.

Dar bir tayt ve üzerine salaş bir kazak ve ayaklarımada topuklularımi. giymiştim. Ayağıma baktığımda düne göre daha iyiydi. saçlarım dalgalı olduğu için arkadan tokayla tuturdum.
Makyaj yapmayı fazla sevmezdim ,bu yüzden gerektiği kadar makyaj yapıp odadan çıktım.

Aşağı indiğimde Şule kahvaltı hazırlıyordu. Ben kahvaltı etmeyi sevmezdim, bu yüzden bir bardak portakal suyunu tek bir dikişte içtim. Benim huyumu bildiği için bir şey demedi.

Çantamı ve telefonunu alıp evden çıktım. Arabama bindim ve hastanenin yolunu tutum, hastaneye geldiğimde ; girişte duran ayşe bana gülümsüyerek bakıyordu ve

-Günaydın Büşra hanım.dedi.
Bende alayla gülümseyerek ,gözlerimi devirerek odama çıktım.

Haticeye bu gün ameliyatım olduğunu sordum,
Bu gün iki tane ameliyatım vardı,

Bu gün yoğun bir gün olacağı için deliksiz bir uyku sayesinde kendimi hazırlamıştım.

Hastalarla ilgilendikten sonra biraz hava almak için ve kahve içmek için odadan çıktım.

Kahvemi aldım ve odama geçerken esin aklıma geldi ,onun odasından tarafa yürüdüm odasının kapısını çalıp içeri girdim fakat oda boştu.
Sekreterine sorduğumda baş hekimin yanında olduğunu söyledi. Bende ayaz beyin odasına gittim.

Tam kapıyı çalıcaktım ki esin çıktı.

-büşra .dedi
-esin sen iyimisin dedim.
-evet ben iki gün yokum haberin olsun dedi.(ama yüzünde değişik bir ifade vardı.
Ne oluyordu bu kıza!

- tamam sonra görüşürüz dedim ve gitti.
Ayaz beye selam vermek için içeri girdim,

-günaydın ayaz bey dedim selam vererek.
- günaydın da biz seninle ne konuşmuştuk?
Anlamayan gözlerle baktım

-efendim dedim.
-sen sisli bizli konuşmayı sevmiyorsun bende aynı işi paylaştıklarımla beyli konuşmayı sevmem.dedi.
-peki ya sekreterler? Dedim
- onların yanında disiplin var tabiki dedi ,asabice
-peki ayaz esin niçin izin aldı dedim.
- bilmiyorum biraz rahatsız olduğunu söyledi dedi.bu arada ayağın nasıl? Diye sordu
-düne göre daha iyi dedim.ben bu soruyu cevaplarken yüzüme gülümseme yerleşmişti bile.

-başka sorun yoksa ben gidiyim ayaz dedim. Hala gülümsüyordum.
-yok , sonra görüşürüz dedi ,yüzünden gamzeleri belirirken
Bu kadarmı yakışırdı birine gamzeler,ayazın yanında bambaşka biri oluyordum sıcak basıyordu
Ne oluyordu bana?

Olanlar kafamı karıştırıyordu

Telefonumu alıp şuleyi aradım.
-efendim canım.
-ne yapıyorsun
-okulda ders'den çıktım ne oldu?
Ona, biraz canımın sıkkın olduğunu dün canla olanları anlatım,

Biraz şaşırsada beni can kulağıyla dinlemişti.

- Büşra iyi düşün !şuan senden duyduklarımla anladım ki biri hattından çıkarken bir diğeri giriyor dedi.

Haklıydı,şuan ne düşünüceğimi şaşırmıştım.

##Can' ın açtığı yaraları AYAZ mı sarıcaktı? #