Okyanus Gözlü | Texting ✔

18. Bölüm

Selaammmm.

Finale bunu saymasak 2 bölüm kalıyor ağlayacam galiba..

:'((

Neyse.

Bölüm şarkısı:

Lund- Broken

İyii okumaalllarr.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Öğle arasında kantinde ben, Acar, Mısra ve Eren masada oturuyorduk.

Acar ve ben yanyana karşımızda da Eren ve Mısra oturuyorlardı.

Eren ve Mısra bir şey konuşuyorlardı ama ben Mısra'ya trip atmakla meşguldüm çünkü şirifsiz Mısra Eren ile sevgili olduklarını bana söylemeyi unutmuştu, daha yeni 10 dakika önce öğrenmiştim.

Mısra'nın pek umrunda değildi trip atmam ama olsun.

Acar kolunu boynuma dolayıp kafamı göğsüne koyunca dikkatimi Acar'a vermiştim.

Acar sessizce konuştu.

"Sal artık şu ikiliyi."

Gülüp kafamı Acar'ın yüzüne bakacak şekilde çevirdip yanıtladım.

"Peki ama şimdi kimle uğraşıcam ben?"

Acar gözlerini devirip cevapladı beni.

"Kimseyle uğraşma sakin sakin oturalım."

Dudak büküp omuz silktim.

Acar alnımdan öpüp konuştu.

"Acıktın mı?"

Midem tam bu soruyu bekliyormuş gibi bi anda guruldamaya başladı.

Yemin ederim rezilim.

Sevimlice gülümseyip baş parmağım ve işaret parmağım ile 'birazcık' işaretini yaptım.(👌🏻: şöyle bir şey demek istedim hzhshssjixhwys)

Acar gülüp konuştu.

"Tamam ben cevabımı aldım. minik bebek acımış. Tost ve ayran?"

Kafamı sallayarak onayladım.

Acar bana sardığı kollarını gevşetip kafasını Eren'e çevirdi ve kaba bir şekilde konuştu.

"Kalk lan bir şeyler alalım."

Sonra şirince gülümseyerek Mısra'ya dönüp konuştu.

"Baldız ne yersin?"

Onun bu ani değişine Mısra ve ben gülüyorduk, Eren de somurtuyordu.

Mısra, Acar'ı cevapladı.

"Tost ve ayran bana da uyar."

En sonunda Acar ile Eren masadan kalkıp kantin sırasına girmişlerdi.

Mısra'ya dönüp konuştum.

"Hadi yine iyisin affettim seni ama nasıl sevgili olduğunuzu anlat."

Mısra gülüp konuştu.

"Sen Eren'e numaramı hangi ara verdiğini söyle ondan sonra anlatırım."

Kafamı olumlu anlamda sallayıp konuştum.

"Eren Acar'ın telefonundan benim numaramı almış. Bana da mesaj yazdı işte aslında vermicektim ama sonra shiper damarım coştu öyle verdim."