Annemle babamın ölümünün üstünden 2 ay geçmişti. Tamı tamına 2 ay ve artık hissiz hissediyordum. Bazen onları çok özlüyordum ve ihtiyaç duyuyordum onlara o zamanlarda da fotoğraflarına bakıp ağlıyordum. Babamın büyük bir şirketi vardı ve abim şirketin imza yetkisini almıştı. Başka bir eve taşınmıştık. Zor geliyordu onların olmadığı bir ev. Okulumuzu da değiştirdik. İşte bugün yeni okulun ilk günü. Fazla duygusallığa gerek yok. Artık kafamdan düşünceleri atıp okula gitmeli.
Kalktım ve abimle beraber aldığımız okul formalarımı giydim. Saçlarımı hiç sevmezdim dümdüz pırasa gibiydiler. Gözlerime sadece rimel sürdüm ve siyah converselerimi giyip aşağı indim. Abim uyanmış öylece yayılıyordu koltukta.
"Günaydın abii"
"Günaydın baş belası"
"Abi ya erken kalkıyosun madem neden kahvaltıyı hazırlamıyosun illa benden bekliyon piç misan"
"Kız abiye piç denilir mi git kahvaltıyı hazırla şamar geliyo şimdi"
"Üff tamam be"
Mutfağa geçtim ve kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Normal klasik kahvaltıydı işte. Abim geldi ve kahvaltıya başladık. Bu arada size abimi tanıtıyım. Adı Meriç dediğim gibi 18 yaşında. 1.84 boylarında sarışın yeşil gözlü ve oldukça karizmatik biri. Aslında bazen onu yanındaki kızlardan kıskanıyorum.
"Hadi kız daha ne yiyon yürü geç kalcaz ilk günden laf yicem senin yüzünden."
"Tamam sen git arabaya ben çantamı alıp geliyorum.
Abim çıktı ve bende çantamı alıp arkasından gittim. Arabaya bindik ve yklaşık 15 dk sonra büyük bir bina gördüm. Üstünde "Derin koleji " yazıyodu. Adını ilk defa duymuştum. Ama gayet lüks ve gördüğüm sürtüklere göre de fazlasıyla rahat bir okuldu. Düşündüm de bu okulda çok eğleneceğiz.
Böyle dediğime de bakmayın çok sosyal bir insan değilimdir ama girdiğim ortamlarda sevilirim. Abim arabayı park ederken yanımızda bir kız durdu ve bize doğru baktı sonra abime sexy bir gülüş atıp göz kırptı. Ve işte okuldaki sürtüklerden biri.
Müdürün odasına geçtik. 28 yaşlarında oldukça yakışıklı bir adamdı.
"Merhaba çocuklar"
"Merhaba"
"Ben okul müdürünüz Mert. Aynı zamanda tarih öğretmeniniz. Şimdi size sınıflarınızı söylemek istiyorum. Meriç sen 11-c desin. Koridorun sonundan sağa dönünce ilk sınıf. Gidebilirsin. Mısra sen ise 10-b ancak seni uyarmak istediğim bir konu var. Cansu ve yanındaki kızlar pek tekin değil sana bulaşırlarsa ilk işin bana haber vermek olsun."
"Merak etmeyin başımın çaresine bakabilirim. Teşekkür ederim iyi günler"
"Sana da iyi dersler canım"
Şu cansu dediği sürtükler grubu olmalı. Ahh bir onlar eksikti. Müdürün yanında zaman harcayınca vaktimiz kalmamıştı ve zil çalmıştı bile. Sınıfımı buldum içeri girdim. Herkes bi yerlerde oturuyordu. Bir kızın yanı boştu ve gidip oturabilir miyim diye sordum o da izin verdi.
"Merhaba ben Mısra"
"Bende Pelin"
"Dersimiz ne?"
"Sanırım biyoloji"
"Yaa ne hoş hiçte sevmem"
"Aynen bende öyle"
"Rica etsem sınıfı bana küçük çaplı bir şekilde tanıtırmısın?"
Önce bi grup kızı gösterdi.işte o sürtüklerden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz
Teen FictionBir uçak düştü paris civarlarında ve uçakta annemle babam vardı. "Ne yani en değerlilerim gitti mi beni bırakıp? Olamaz değil mi? Gitmez annem beni bırakamaz. " 1 hafta öncesinde bu kelimeleri bağıra çağıra ağlıyordum. Şimdi ise hayatımın tamamen d...