Yanımda kal

14 1 0
                                    

Mediada berkenin kardeşi pınar var.

Sabah kalktım ve her zaman ki gibi kahvaltı edip abimle evden çıktık. Abime belki biliyor olabilir diye Berke hakkında sorular sormayı planlıyordum. Arabaya bindik.

"Abi sana bişey sorucam bu Berke neden kimseyle konuşmuyormuş biliyor musun?"

"Hayır ama pek tekin birine benzemiyor. Bulaşma sakın benimde başımı belaya sokma"

Daha sonra birşey diyemedim. Kimse onun tekin olduğunu düşünmüyorken inatla üstüne üstüne gitmek istiyordum ve gidecektim. Bence o iyi biriydi sadece gizliyordu bunu.

Belki de pınarla yakın olmalıydım. O elbette biliyordur. Evet bugün ki görevim pınarla arkadaş olmaktı. Arabadan indim ve sınıfa doğru yürüdüm o sırada pınarda kapının kenarında telefonuyla uğraşıyordu. Tam içeri girecekken bana döndü.

"Hey seni daha önce burada görmedim sen şu yeni gelen kız mısın?"

"Evet adım mısra"

"Memnun oldum mısra bende pınar"

"Bende memnun oldum"

"Demek abimi konuşturmayı hatta güldürmeyi başaran kız sensin"

"Imm şey sanırım öyle oluyor"

"Güzel bi kızsın abimin gönlünü çalıp onu hayata geri döndürürsen sevinirim"

"Şey ben yani öyle bi amacım yok ben sadece arkadaş olmak istiyordum"

"Şaşırtıcısın genelde kızlar abimin peşinde olur"

"Bak sana ne dicem bugün bize gelmek ister misin pınar zaten evde kimse yok bi tek abim ve ben bişeyler içer biraz sohbet ederiz ne dersin?"

"Çok sevinirim. Okul çıkışında otoparkta buluşalım o zaman."

"Tamamdır görüşürüz"

Ve sınıfa girdim. Tek bi sıra boştu ve o yoktu. Berke yoktu. Bende oraya oturdum. Nerede olduğunu merak ediyordum ama sadece sıramda oturmakla yetindim.

Son derse kadar yoktu ortada. Sonra otoparkta pınarla buluştuk ve abimin arabasıyla eve gittik. Abimle pınar çaktırmadan birbirlerini kesiyolardı. Pınar güzel bi kızdı ve abimle yakışırlardı. Abim ilk defa bi kızın karşısında bu kadar şapşalca takılıyordu.

Eve geldik, ben sipariş ettiğim pizzayı ve birer tane de bira alıp salona geçtim. O sırada abim ve pınar baya koyu sohbete dalmıştı. Bir iki muhabbet sonrası artık konuyu Berke ye getirme kararı aldım.

"Pınar bişey sorucam. Abin neden kimseyle konuşmuyor ve neden herkes ona bulaşılmaması gerektiğini söylüyor?"

Pınar bir anda şaşırdı ve yutkundu. Abimse onu kast ettiğimi anlayarak gerilmişti sanki herkes bişey biliyormuşta bir ben bilmiyormuşum gibi hissediyordum.

"Aslında ben..."

Konuşmasını kesen pınarın çalan telefonuydu.

"Alo abi"

"Mısralardayım"

"Neden ben gelirim"

"Tamam atıyorum adresi"

"Bekliyorum görüşürüz"

...........

"Abim beni almaya gelicekmiş şey mısra istersen ben pek burnumu sokmayayım abim isterse anlatsın sana sonra aramız bozulsun istemem"

"Haklısın özür dilerim"

Bir süre sonra kapı çaldı ve kapıyı açmaya gittim. Gelen Berke ydi fakat burnu kanıyordu ve ayakta zor duruyordu.

"Pınara söyle gelsin"

"Berke bu halin ne noldu sana çabuk içeri gir burnuna bakalım"

"Pınarı çağır dedim"

Bizim seslerimize pınar ve abimde aceleyle geldi ve berkeyi gören pınarda benimle aynı tepkiyi verdi. Berke pınara kıyamıyordu onun önünde adeta ipler pınardaydı ve pınar onu içeri soktu. Bende ecza dolabından pansuman için birşeyler getirdim ve de berkenin burnuna pansuman yapmaya başladım.

Ben ona pansuman yaparken o sadece gözlerime bakıyordu. Ondan korkmuyordum ben onun içindeki masum çocuğu seviyordum.

Ne diyorum ben sevmiyorum onu. Ben sadece acıyorum ve merak ediyorum onu. Bunlardan ibaret daha fazlası değil!

Pansuman bitince çekildim ve ona geçmiş olsun diyebildim. Yine sessizdi ne olduğunu anlatmıyordu cevap vermiyordu. Abimle el sıkıştılar ve pınarı da alıp gitti hiç birşey demeden.

Belki de ben gerçekten gereksizdim. Gerçekten umrunda değildim. Ama neden bu kadar umursamaz ben onun için uğraşırken sırf ona yakın olabilmek için ... Neyse nasılsa yarın gidicem o gittiği yerlere ve öğrenicem herşeyi başka yolu yok.

SessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin