Mühürlü Öpücük (TAMAMLANDI)

•Bölüm 1•

2 saat önce uçağım amerika sınırlarına iniş yapmıştı, fazla insan vardı kalabalık alanları pek sevmesem de katlanmak zorunda olduğumu biliyordum. Valizimi görür görmez aldığım gibi çıkışa yöneldim, taksi bulup evimin adresini verdim taksici bana ters bir bakış atıp yola koyulmuştu ah tamam evim ormanın için de olabilir, insanlara bu garip gelse bile benim için en güzeliydi çünkü ben bir kurtum ve orman benim özgür hissettiğim tek yer. 1 saatin ardından şükür gelmiştik taksiciye parasını verip arabadan indim, valizimi alıp evime doğru yürüdüm bel çantamdan anahtarı çıkarıp deliğe soktum bi kaç kilit sesinden sonra kapı açılmıştı. Elimle kapıyı iterek içeriye adım attım uzun zaman kimse gelmediği için içerisi tozlanmış ve havasızdı, valizimi kapının yanına koyup camları açmak için harekete geçtim üst ve alt kattaki bütün camları da açtıktan sonra temiz hava içeriye girmişti. Temizlik için gereken malzemeleri de bulduktan sonra işe koyuldum, 1 buçuk saatin sonunda ev yaşanır hale gelmişti yüzüme oturan tebessüm ile valizimi alıp odama çıktım, 20 dakikalık bir süre içeresin'de eşyalarımı da yerlerine yerleştirip aşağıya indim. Mutfakta herşey vardı yiyecek dışında şimdi sıra markete gitmekte, temizlik yaparken koltuğa koyduğum bel çantamı alıp kontrol ettim telefon, anahtar, para herşey tamdı dış kapıyı açıp çıktım buraya pek kimse uğramadığı için kitleme gereksimi duymadan marketin yolunu tuttum. 10 dakika sonra markete gelmiştim, tabi normal insan koşsa bile 30 dakikada gelirdi ama ben kurtum biraz hızlı yürümüş olabilirim, market arabasını alıp içine;
Makarna
Tavuk
Kaşar
Peynir
Zeytin
Yağ
Kahve
Şeker
Tuz... ve daha fazlasını doldurup kasaya yöneldim, kasiyer hepsini geçirdikten sonra poşetleyip parasını ödedim. Benim için 12 poşet hiç ağır değildi ama insanlar anlamasın diye numara yapmam gerekiyordu, kurtlar dünyasında kurallar vardı ilk 3 önemli kural için de insanlara kim olduğunu belli etme ve numara yap. Ah bu numara yüzünden 10 dakikalık yolu yarım saat içinde bitirmiştim, sonunda eve geldiğimde kapının açık olduğunu görmüştüm tedirgin bir şekilde poşetlerle içeriye girdiğim gibi salonumda 3 erkek ve 2 kız ile karşı karşıya kalmıştım. Ben onlara şaşırmış yüz ifadesi ile bakarken onlar beni süzüyordu sanki kim olduğumu anlamak ister gibi, burnumu havaya dikip kokladım hepsi kurttu. Benim evimde ne işleri vardı sinirlenmiştim boğazımdan çıkan hırlama ile

"Sizde kimsiniz? Benim evimde ne işiniz var?."

Koltukta oturan siyah saçlı, yeşil gözlü, uzun boylu, yapılı vücutlu keskin yüz hatlarına sahip olan ayağa kalkıp kurt hızı ile dibime kadar girip dişleri arasından hırıltı ve tıslama ile

"Ben bu toprakların burada'ki sürünün alfası Brian, asıl sen kimsin? burada yaşayan olmadı uzun bir süredir ne için buradasın? hangi sürüye aitsin? benim iznim olmadan bu topraklara başka kurtlar adımını atamaz burada ne işin var?!."

Sinirle soludum, bu ev benim aileme ait ah bir de alfa olduğunu söyledi aman ne hoş çattık belâya, derin bir nefes alıp verip konuşmaya başladım

"Öncelikle merhaba, ben Laura bu ev benim aileme ait uzun bir süre dediğin alt tarafı 12 sene. Neyse buraya yaşamaya geldim, bir sürüye ait değilim ve kusura bakma ama ben burada benden başka kurt olabileceğini düşünemedim, düşüncesizlik ettim alfa brian ama artık buradayım ve sizde benim evime yani özel alanıma izinsiz girdiniz hemde tek ve sürüsü olmayan bir dişi kurtun evine girdiniz, kurallar gereği alfa olsanız bile bir dişi kurt izin vermediği sürece ve yahut aralarında bir bağ olmadığı sürece bu hoş karşılanmaz. Şimdi izniniz ile hepiniz evimden def olup gidiniz!."

Uzun konuşmadan sonra derin nefes aldım hala önümde dediklerimi çiğneyip anlamaya çalışan brian, önce şaşırdı şimdi ise bana sinirle bakarken sakinleşmek adına burun deliklerine bakılırsa derin nefesler alıyordu. Yanından hala elimde tuttuğum poşetlerle geçmeye çalışırken birden kolumdan sıkıca tutan ve kendine çeviren brian'a bakmak zorunda kaldım, yaptığı harekete içimde ki kurt sinirlenmiş ve boğazımdan hırlamamı serbest bırakmamı sağlamıştı. Brian'ın yeşil ton göz rengi koyulaşmıştı bana hırlayıp dişlerini sıkmıştı