10

348 34 28
                                    

yazar mal olduğu için bu saatte yb atyr çnk ndn olmsn? 🤓

medyayı mutlaka dinleyin bu hikayede draco ve hannahı anlatıyor aşırı derecede

Yazarınızdan biçıs:

Narcissa oğlunu merak ettiği için odasına çıktı. Oğlunu kanlar içinde görmeyi beklemiyordu. Birden bire çığlık attı ve oğlunun yanına çöktü.

Karısının çığlıkları üzerine odaya gelen Lucius, kendini ilk defa çaresiz hissetmişti.

"Bir şey yapsana!"

Narcissa telaştan büyü yapamıyordu. Kocasına bağırdı. Çünkü bunca zaman sussa bile oğlunun bu halde olmasında kocasının payının büyük olduğunu biliyordu.

"Ferula!" (Havadan sargı bezi yaratıp sargı bezini uygulanan yere saran büyüdür.)

Lucius büyüyü yaptıktan sonra gözleri dolu bir biçimde arkasını döndü ve odadan çıktı.

Narcissa ise biraz kendine gelmişti. Büyü ile oğlunu yatağa yatırdı ve o uyanana kadar başından ayrılmadı.

Draco:

Gözlerimi yavaşça açtığımda bembeyaz bir yere bakıyordum. Ne yani öldüm mü?

"Oğlum, sonunda uyanmışsın!"

Telaşla seslenen anneme baktığımda gözlerindeki korku ve panik her türlü belli oluyordu.

"Ölmedim mi?"

Annem bu sözlerim üzerine kaşlarını çattı.

"SAKIN DRACO LUCIUS MALFOY! SAKIN."

Büyük ihtimalle ölümümden korktu. Bende seni çok seviyorum anne.

Yatakta doğruldum. Annem telaşla beni geri yatırmaya çalıştı.

"Hayır oğlum, dinlen! Pazartesi okula da gitme. Bu arada bu konuyu sonra konuşacağız."

"Kendimi kötü hissetmiyorum anne. Aksine daha iyiyim. Ve hayır, pazartesi okula gideceğim. Hatta ve hatta bu günden gideceğim. 'Babamla' aynı ortamda bulunmak istemiyorum."

Annem anlayışla başını salladı. Her ne kadar kabul etmek istemese de.

Annem odadan çıktıktan sonra buraya getirdiğim kıyafetlerimi tekrar çantama koydum. Ek olarak Çalıkuşu, Aşk ve Gurur kitaplarını da aldım.

Pazar günü ve izin günü olduğu için pek kişi yoktu okulda. Yarına kadar bileğimdeki sargıları saklamak kolay olacak.

Pazartesi günü kahvaltıdan sonra Hannah'ın yanına gittim.

"Hey, October!"

Saçları açık olduğu için arkasını dönerken saçları savruldu. Bana baktı ve gülümsedi. Çok mu güzel ne?

"Efendim Malfoy?"

"Bunları sana aldım."

Elimdeki kitapları görünce bir bana bir kitaplara baktı.

"Ama sen dedin ki-"

"Evet ne dediğimi biliyorum ama başka türlü kabul etmezdin."

Kitapları ona uzatırken cübbemin içindeki sargıları gördü.

"Bunlar ne?!"

"Önemli değil."

"Nasıl önemli değil?! Sakın yanlışlıkla oldu deme inanmam."

Yüzümde her zamanki Malfoy sırıtışını koydum.

"Sen benim için endişelendin mi?"

----------

slm ve bb

Still Love You //Harry×Reader//(Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin