Adsız Bölüm 3

47 5 1
                                    

Bitmiş tabağıma bakıp karnımı ovaladım.Derin'e baktığımda o da oldukça doymuşa benziyordu.Bugünün pazartesi olduğunu hatırlayınca gözlerimi devirdim."Derin"dedim sessizce,  "Efendim hayatım," diye karşılık verdi. "Dersin saat kaçta?" diye sordum. "11," dedi telefonunu kurcalarken, " İyi hadi hazırlanalım da çıkalım," dedim, tabağımı kaldırırken. Cevap vermesini beklemeden, odama doğru ilerledim.

Siyah jeanım ve beyaz salaş kazağımı, at kuyruğu ile şekillendirdim.Çantama attığım bi kaç defter ile odamdan çıktım.Karşı odadan gelen, Derin'i görünce, yüzümü bir sırıtış kapladı.Gidip boynuna atladım.İlk önce ne yaptığıma anlam veremeyip, bana baktı. Sona kollarını beceriksizce bana sardı.İşte dedim, kendi kendime, işte burası benim huzuru bulduğum yerdi. Biraz öyle kaldık. Sonra geri çekilen taraf ben oldum.Merdivenlerden birlikte inerken, anahtarı alıp kapıyı çektim.

Yol boyunca pek konuşmadık, o arabayı sürdü, ben ise radyoda şarkı değişimlerini yaptım.Okula geldikten sonra o derse girdi, bende okulun kafetaryasında ders saatimi beklerken hem kahvemden yudumladım, hemde biraz ders çalıştım.Hastahane işi ve bitmek bilmeyen öksürüklerim beni yormuştu.Derin'i de düşündüm o da benim yüzümden bu haftasonu ders çalışamamıştı.Daldığım düşüncelerden kurtulup, saate baktım ders saatimin yaklaştığını görünce dersliğime doğru ilerledim.

***

Yorucu bir kaç dersten çıkıp, elimi telefonuma götürdüm."Derin, dersin bitti mi nerdesin?" dedim öksürüğümü bastırmaya çalışırken, "Evet bitti, arabaya doğru ilerle geliyorum." dedi o soğuk sesiyle.Dediğini yapıp arabay doğru ilerledim.

Arabanın yanına gelince karşıdan onu gördüm.Hızlıca gelip beni kucakladı.Saçlarımı öpüp durdu, beni öyle sıkı sarıyodu ki, kemiklerim kırılabilirdi. Öpüyordu sadece öpüyordu, ve aradada fısıldayarak "Beni hiç bırakma, beni hiç bırakma" diye fısıldıyordu.

***

Yemeğimizi yedikten sonra ders çalışmak için odasına geçti Derin.Ben de günün yorgunluğunu atmak için, ılık bir duşa girdim.Suyu açtıktan sonra, ısınmasını bekledim. Başımdan aşağı dökülen suyla beraber, yine göğsümde o ağrıyı hissettim.Mermere doğru dayandım, ama daha çekilmez bir hal alıyordu ağrı. Ne yapıcağımı bilemeyip, bornozuma doğru uzandım.Giyindikten sonra var gücümle "Deriin" diye bağırdım. Banyonun kapısı aceleyle açıldı, gözlerimi sıkıca kapadım ve Derin' e doğru uzandım. Beni hemen kucaklayıp odama götürdü. Üstümü giydirirken, yine o bitmek bilmez bir öksürük başladı.Beni giydirdiği gibi arabaya doğru götürdü.

Derin'i ilk  defa bu kadar hızlı araba sürerken görüyordum.Hastahaneye ulaştığımızda Derin bağırmaya başladı. Sonrasında sadece bindirildiğim sedyeyi ve Acil yazısını hatırlıyordum.

***

Derin'den*

Camın ardından Helin' e doğru baktım.Solgun ve bitkin görünüyordu.Gözümden akan bir damla yaşı elimin tersiyle sildim.Arkamda ki karışıklığa doğru döndüm. Doktor ile Helin'in annesi konuşuyordu.Hemen yanlarına gidip konuşmalarına ortak oldum.

Helin'in sonuçları gelmişti.İkimizde doktorun ağzından çıkıcak kelimeye bakıyorduk.Doktor "Akciğer kanseri." diyince ne yapıcağımı bilemedim.Sadece Helin'in annesine doğru baktım.Şok olmuştu, ağlayamıyordu, bişey dahi söyleyemiyordu, öylece kalmıştı.Yanlarından uzaklaşıp merdivenlere doğru yöneldim.

Hastahanenin, bahçesine çıkıp bir banka oturdum. Orada ne kadar süre oturup ağladığım bilmiyorum.Ellerimi nemli gözlerimden çekip, başımı yukarıya doğru kaldırdığımda karşılaştığım yüz Yağız'ın ki oldu.Yanıma oturdu."Akciğer kanseri," diye fısıldadım, boğuk çıkan sesimle.

Sırtımı sıvazladı ve yıldızlara bakıp konuştu."Siz çok güçlüsünüz, atlatırsınız." dedi.

***

Yavaşça gözlerimi araladığımda, Helin'in odasın daki o koltukta uyumuş olduğumu gördüm.Helin'e bakmak için başımı ondan yana çeviricektim, ama boynumda ki ağrı bunu zorlaştırdı. "Bende senin uyanmanı bekliyordum," dedi neşeli sesiyle.Ağlamamak için göz kapaklarımı gözlerimin üstüne örttüm.Sert koltuktan, yavaşça ayağa kalkarak Helin'in yanına gidip, elini tuttum.Gözümden düşen yaşlara mani olamadım.Ona baktığım da yüzünde ki gülümseme soluk bir hal almıştı.

"Derin," dedi ağlamaklı sesiyle. Ağzımdan sadece "Akciğer kanseri," diye bir fısıltı çıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 12, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Amerika KaçağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin