EMİNEM

EMİNEM İLE RÖPORTAJ

Hip-hop'la ne zaman ilgilenmeye başladın?

Duyduğum ilk hip-hop şarkısı Breakin'filminin soundtarckinden Reckless diye bir şarkıydı, kuzenim dinletmişti. Zaten asyalıların,siyahilerin karışık okuduğu bir okulda hip-hop hep dinlenen bir türdü. Fat Boys'un, L.L.'un en son kayıtlarını çalarlardı hep...

Beyaz olmak rapper olarak kendine bakış açını etkiledi mi?

Kimse bana, beni dünyaya getirirken sormadı. Kimsenin renk seçimi yapma şansı da yok; Ya da şişman olmaya, zayıf olmaya, hiçbir şeye karar verme şansı yok. İlk başlarda kendimi kabul ettirmek için deli gibi çalışsam da, abuk subuk herifler karşıma dikilip "Hey, sen de neyin nesisin!" dedi. Şimdilerde saygı duyulan biri oldum. Ama şunu bilin:Kimsenin bana ne dinleyeceğimi, nasıl giyineceğimi,nasıl konuşacağımı ya da davranacağımı söyleme hakkı yok. Hiç kimsenin...

Siyah doğmak ister miydin?

Bir aralar "Siyah doğmuş olsaydım, bütün bu aptal şeyleri yaşamak zorunda kalmazdım" dedim. Fakat kör değilim, zenci birinin toplumda düzgün bir iş için nelere katlandığnı biliyorum. Müzik evrenseldir, herkes sevdiğini dinler ve kendine uymayanı da atar. Bence Rap müzik en iyisi... Arabamdaki radyoma bakacak olursanız, daima bir hip-hop albümü bulursunuz içinde. Satın aldığım tek şey bu; yaşadığım, dinlediğim, sevdiğim tek şey...

Zor bir çocukluk geçirdiğini ve aile bakımından çok şanslı olmadığını biliyorum. Yine de ailenin hangi üyeleri sana daha yakın?

Halam Edna ve amcam Charles. Babamın tarafından olsalar da benimle çok ilgilendiler. İkisi de şu an hayatta değiller. Ama benimle birlikte birşeyler yapmaya çalışmaları, haftasonları beni evlerine almaları, okula götürmeleri, aldıkları hediyeler, onlarla sadece oturup TV seyretmek ya da 5 dolar harçlık karşılığında çimleri kesmek çok eğlenceliydi... Onlar ve Ronnie dayım olmasaydı, nasıl olurdu bilemiyorum.

Seni hiç babanla görüştürme girişimleri oldu mu?

Bana O'nun iyi biri olduğunu anlattılar hep... "Annen sana ne dedi bilmiyoruz ama O iyi bir insandı" dediler. Ama arada bir telefon eden biriydi benim için. Ama "Telefona çağırın" demek hakkı bile yoktu benim için. Bir baba figürü olmaktan çok uzaktı. Annemin çok sayıda erkek arkadaşı oldu. Bazılarını hiç sevmedim, bazıları cidden iyiydi. Sanırım, küçük kardeşimin babası, baba figürüne en yakın isim oldu hayatımda. Annemle ayrılıp barışmalarının toplamında 5 yıl bizimleydi. Bir babanın yaptığı herşeyi yapardı, bowlinge götürürdü filan...

Küçük kardeşin seninle yaşıyor, değil mi?

Evet. Kardeşim o yetiştirme yurdundan ötekine, sürekli taşınma halinde bir çocukluk yaşadı. 8 yaşındayken devlet görevlileri O'nu alıp götürdüler.

Sen kaç yaşındaydın?

23. Ama O'nu aldıklarında kendi kendime "Eğer bir gün O'nu geri alabilecek pozisyonum olursa, bunu mutlaka yapacağım" dedim. 20 Yaşındayken koruyuculuğunu üstlendim ama ne anlama geldiğini bile bilmiyordum. O'nu görmeye yetiştirme yurduna gitmek korkunçtu! Ağlamamak için kendimi tutuyordum, her seferinde... O, olup biteni anlayacak yaşta değildi. Kafası karışmıştı. Benim yaşadıklarım da buna benziyor aslında... Kim'le durmadan ev değiştiriyorduk. Bir arabam ve işim vardı ama hayatımızı kira öderek harcıyorduk.Derken çocuğumuz oldu O'nun da oradan oraya sürüklenmesine katlanamıyordum. Ve şimdi bu saçmalığı durduracak imkanlara sahibim ve durdurdum da...

Bir baba olarak prensiplerin ya da amaçların var mı?

Baba olmak, iki hayatı birden yaşamak gibi... Çocukları okuldan almak, onları yetiştirmek, kuralları öğretmek... Ben mükemmel bir babayım demiyorum ama benim için en önemli şey çocuklarımın yanında olmak ve onlara doğru yolu gösterebilmek. Herşeyden önce bir babayım. Mikrofonu elime almadan önce... Eminem'liğimden önce bir babayım. Yanlışlarım elbette vardır. Belki 10-1 sene sonra farkına varacağım. Ama şu an yapabildiğimin en iyisini yapıyorum.

Hmm.. Seni baba olarak günlük hayatta canlandırmak zor. Hailie ile tipik bir günün nasıl geçiyor "rapper dad"?

Evde olduğumda sabah onunla birlikte kalkıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Biraz TV seyrediyoruz ve onu okula götürüyorum.Çıkışta da alıyorum. Bazen çok fazla zamanım stüdyoda geçtiği için onu da stüdyoya götürüyorum. Orda video oyunlarından boya kalemlerine kadar eğlenebileceği herşey var. Sonra bir yığın film seyrediyoruz. Çocuklara sayıları ve ispanyolcayı öğreten programlar var haftanın beş günü onları izliyoruz. Hailie'yi kötü şeylerden korumaya çalışıyorum. Mesela 11 Eylül'de ona o sabah olanları anlatmadım. Bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Dünyada olup biten bu tip şeyleri ona anlatamıyorum. Böyle zamanlarda benden gerçekleri duymak istediğinde delirecek gibi oluyorum!

Büyüdüğünde müzikle uğraşmasını ister misin?

Kendi hayatında zaten minik bir ünlü oluverdi! Aslında onunla My Dad's Gone Crazy şarkısını kaydederken çok rahattı. 25'inde belki... Önce büyümeli. Aslımda beni biraz korkutuyor çünkü onda "minik star" ışığı var.

Biraz da yazarlık sürecinden bahsedelim. Nakaratlar nasıl geliyor?

Bence ritim seninle konuşmalı ve sana nakaratın ne olduğunu anlatmalı. Just Lose It'in nakaratını herhalde otuz saniyede filan yazdım, ritmi bulur bulmaz... Ritimler kafamı harekete geçiriyor; sözler,nakarat ve kelime oyunları ardarda geliyor. Yani sözler ritimde gizli, bir rapper olarak size sadece onu arayıp bulmak kalıyor.

Şu anda, çok deneyimlisin. Bir albümü hazırlarken, iyi satıp satmayacağını bilebiliyor musun?

Başarısızlık benim en büyük motivasyonum. Kaybetme korkusu ve başka birilerinin son gülen olması... Bunu rap yaptığım ilk günden beri hissediyorum.Bu gerçeğin bir sonu var, belki de yarın herşey bitebilir. Birlikte uyuyabileceğim çok albümüm var. En iyi olsanız bile, dinleyici bir başkasına çok kolayca adapte olur, bu gerçeği hiçbirşey değiştirmez.

Profesyonel olarak yapmak istediğin, ama hala yapmadığın ne var?

Ara vermek. En fazla iki gün mola veriyorum. Ama bir ara versem yazmaya başlayacağım. En büyük korkum, yarın kalktığımda artık yazamıyor olmak. Eğer hayatımda negatif ve dramatik olaylar olmasaydı şarkılarımın hepsi son derece sıkıcı olurdu.
Yeniden bekarsın. Kim'le popüler deyişle "on-off" giden ilişkinden sonra artık kızdan kıza atlıyorsundur...
Hayır,yeni bir kadın aramıyorum. Bekar takılmak gayet güzel. Kimse olmasın demiyorum. Ama bir ilişki ya da evliliğe söz gelecekse; dersimi aldım adamım! Hatalarımdan fazlasıyla ders aldım. İlişki mi? Hayır,almayayım!

Ama pek çok kişiyle dedikodun çıktı. Emma Bunton, Kim Basinger... Ama ben asıl Mariah Carey'i merak ediyorum. Gerçekten beraberdiniz, değil mi?

Evet. Saygısız hiçbir şey söylemek istemiyorum çünkü bir şarkıcı olarak O'na saygı duyuyorum. Ama kişisel seviyeye bakarsak, aynı hisleri taşıdığımı söyleyemeyeceğim. Dürüst olmak gerekirse, O'ndan dersimi aldım: Görüntüye aldanma! O'na saygı duydum ama o bunun hakkını veremedi. Sadece bu kadar konuşacağım ve güzel bir kadın. Hepsi bu.

Daha fazla deşmeyeceğim. Farklı biri olduğun kesin. Mesela banka hesaplarından ya da arabalardan bahsetmeyen çok az sayıda rapper'dan birisin. Paranı ne yapıyorsun?

Başta söylediğim gibi yarın neler olacağını bilemezsin. Bu çılgın bir koşu ve hiçbirşeyin garantisi yok. Bu yüzden yatırım yapmak zorundayım.
Zengin,ünlü ve sayısız gencin idolü olmak nasıl bir his?
Bunu hep hayal etmiştim, ama artık bazen hayalden çok kabusa dönüştüğü zamanlar yaşıyorum. Herkes benim üstüme binmeye çalışıyor. Arkamdan bir parça koparsalar rahat edecekler, sanki... Birşeyi dilerken, dikkatli düşünmelisin; Çünkü gerçekleşebilir!

Star olmanın neresi bu kadar kötü?

EMINEM: Dışarı çıkamıyorum ve basketbol oynayamıyorum. Herkes benim bu aptal suratımı tanıyor. Hip-hop da bir kariyeri hep istemiştim ve şimdi bir yığın şeyle uğraşmak zorundayım. Evime gelip,kapımı çalan insanlar var. Fotoğraf da isteyebiliyorlar, dövüşmek de! Delilik bu...
En dürüst olduğun yer...

Şarkılar... Dinlediğinde ve sözleri olduğu gibi aldığında, ne demek istediğimi anlarsın. Ya bunu derim, ya şunu... Neden burada oturup kendimi anlatmak zorundayım ki? Sadece şu şarkıları dinle! Sana herşeyi anlatacaklar.