Medyada Alp.
---Tekrar Çisil'e baktığımda, o da ne düşündüğümü anlamak istercesine bana bakıyordu.
Ona bunu daha sonra konuşacağız bakışı atarak yürümeye başladım. Çevremdeki herkes kendi arasında fısıldaşmaya başlamıştı.
"Zavallı kız."
"Ben olsam dışarıya çıkamazdım."
"Telefon numarasını nasıl bulmuşlar ki?"
Hayır, anlayamıyordum. Benim başıma gelenlerle ilgili konuşabilme hakkını kendilerinde nasıl bulabiliyorlardı? Bana nasıl acıyan bakışlar alabiliyorlardı? Ben güçsüz değildim. Ben zavallı kız tanımına uymuyordum. Evet, korkuyordum. Evet, kabuslar görüyordum. Ama bunlar beni ilgilendiren şeylerdi, onları değil.
Kimseyi umursamadan yürümeye devam ettim. Sadece önüme bakıyordum. Çisil'in arkamdan geldiğini hissediyordum. Müzik bölümünün olduğu binaya ilerlerken Çisil arkamdan "Çıkışta görüşürüz," diye seslendi.
Sınıfa geldiğimde çok fazla kişi yoktu. Hemen kimseyle göz teması kurmadan önlerde bir sıraya oturup gözlerimi kapattım.
Dün gece de kabuslar yüzünden çok uyuyamamıştım. Kalkıp televizyonu açmış ve alarmım çalana kadar paranormal olaylardan bahseden saçma bir program izlemiş, daha da çok psikolojimi bozmuştum.
Birkaç dakika sonra yanımdaki sandalyeden ses geldi ve burnuma bir parfüm kokusu çarptı. Gözlerimi açıp yanıma baktığımda bizim sınıfta olan ama daha önce hiç konuşmadığım bir çocukla karşılaştım.
"Selam?"
"Selam, ben Burak. Daha önce konuşmamıştık, o yüzden yanına geldim," diyerek bana yandan bir gülüş attı.
"Oh, tanıştığıma memnun oldum Burak. Ben de-"
"Melodi. Melodi Çağın değil mi? Sınıfın en gözde öğrencisi." Lafımı keserek hızlıca konuştu. Ah, tamam. Bu biraz ürkütücüydü.
Ona zoraki bir şekilde gülümseyerek önüme döndüm. O sırada içeriye şan öğretmenimiz girdi. Onu dinlerken rahatsız oldum ve göz ucuyla yanımda oturan Burak'a baktım. Bana bakıyordu. Biraz ürkütücüydü mü demiştim. Bu gerçekten çok ürkütücüydü.
Sinirlenmiştim. Neden bana baktığını sormak için döndüğüm sırada öğretmenin dediği şeyler dikkatimi çekti.
"... Bu gösteri kendinizi kanıtlamanız için büyük bir fırsat. Sizi izlemeye gelen bir sürü müzik prodiktörü olacak. Müziğinizi konuşturarak eğer birinin dikkatini çekerseniz sizin için gerçekten güzel olur. Yakın bir zamanda seçmeler yapılacak. O zaman geldiğinde size haber vereceğiz. Şimdi, ders bitmiştir. "
Bir gösteri. Bunu duymamla hayallere dalmam bir oldu. Milyonların önünde şarkı söylemek. Hayranlara sahip olmak.
Tabi bu olayları sağ atlatırsam.
"Bence katılmalısın."
Burak'ın sesiyle kendime geldim. Bu çocukta beni ondan iten bir şey vardı ama anlayamıyordum.
"Düşüneceğim, " diyerek konuşmayı bitirmeye çalıştım fakat o pes etmedi.
"Derslerin bittiğinde kahve içmek ister misin?"
İçimden "Kahve içersek beni rahat bırakacak mısın? " demek geldi halde ona olabileceğini söyledim. Zil çaldığında herkesle birlikte biz de ayağa kalktık ve koridora çıktık.
Yürürken durarak ona döndüm.
"Şey, telefon numaramı vereyim ben sana."
"Gerek yok, bende numaran var," Dedi ve arkasını dönerek gitti.
Öylece, beni aklımdaki sorularla tek başıma bırakıp gitti. Bense ardından bakarak olduğum yerde kaldım.
Zaten başımda bir dert varken, okulda herkesin olayı bildiğini öğrenmiştim. Sonra yanıma normalde alakam olmayan bir çocuk oturmuştu. Bana kahve teklif etmişti, telefonumu vermek istediğimde de onda olduğunu söyleyip gitmişti. Bu çocuğun davranışları gerçekten garipti.
Daha fazla düşünemeden arkadan belime iki kol sarıldı. Çığlık atarak arkama baktığımda bana sarılanın Alp olduğunu gördüm. Yüzünde küçük bir gülümseme vardı. Sanki daha fazlasını saklıyormuş gibi bir ifade vardı.
"Hey, benden bu kadar korktuğunu bilmiyordum," diyerek beni yanağımdan öptü. Ben de gülümseyerek onu öptüm.
"Sadece biraz dalmıştım. Endişeliyim. "
Dudakları kulağıma yaklaşılırken, kolları da beni daha sıkı kavradı. Yüzüme çarpan nefesleri tüylerimi diken diken etmişti.
"Ben varken sana başka kimse zarar veremez."
Beni bırakıp elimi tutarken yürümeye başladık. Tam ona okul çıkışı programım olduğunu söyleyeceğim sırada cebimdeki telefonun titredigini hissettim. Çıkarıp ekranına baktığımda kalp atışlarım hızlandı. Mesaj bilinmeyen bir numaraya aitti. Üzerine tikladim.
"Oyun başlıyor."
----
Lütfen burayı okuyun. Çünkü ben genelde buralara bir göz gezdirip, önemli değilse geçerim o yüzden dedim öyle asjd.
Geçen bölümde gerçekten ama gerçekten çok düşük bir karşılık aldım. Evet bölüm bir geçiş bölümüydü, etkileyici degildi fakat yine de durum çok kötü. Bu bölümü pek de yazmak istemedim çünkü okuyan, beğenen olmadığını düşünmek çok iyi bir motivasyon aracı değil. Ama paylaşmakta bir zarar yok. Zaten çok da etkileyici bir bölüm olmadı bu yüzden. Telefonda olduğum için ne kadar uzun olduğunu da bilmiyorum. Neyse. Beni affedin bunun için. Bir de tanıtım videosunu medyaya bırakıyorum. Videoyu yaptığı için @imapandicornslut a çok teşekkür ederim. Ve lütfen hikaye hakkında düşündüklerinizi yorum yapın. Daha çok yeni bir hikaye ve fikirleri almak istiyorum. Uh, çok uzun oldu. Lütfen yıldıza yaşama enerjisi verin diyor ve kendi dünyama doğru koşarak uzaklaşıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK (Devam etmeyecek. )
General Fiction©Tüm hakları günlüğümün arasında saklıdır.