1.Bölüm

4.7K 97 9
                                    

  

Medya:Özgür bozkurt

Hikayeyi daha ayrıntılı incelemek için. Bana göre TV youtube hesabından bulabilirsiniz. İyi okumalar^^

   Ben Özgür Bozkurt. Antalya'nın küçük bir kasabasında doğdum. İki tane ağabeyim var. Annem çok çalışan bir insandı. Bu yüzden bana genelde Anneannem bakıyordu. Anneme çok bağlıydım. Pek fazla görüşemesek bile,çok özlüyor ve seviyordum. İşten çok geç geliyordu ve ben o gelene kadar kapının önünde bekliyordum. Uyumuyordum. Yedi,sekiz yaşına kadar o kasabada büyüdüm. Çok tatlı bir kasabaydı. Herkes içiçe çok neşeliydi. Aslında bir erkek çocuğu gibi yetiştirildim. Abilerimle ve onların arkadaşlarıyla çok fazla oynardım. Futbol oynamayı çok severdim. Ama onlar olmadığı zaman küçük Barbie bebeklerimle oynardım. Annem çok otoriter bir kadındı. Eğer o bir şey diyorsa yapılacak tarzındaydı. Babam...onu pek hatırlayamıyorum.  O çok sevimli bir adamdı. Ekmek almaya giderken omzuna binerdim. Kız çocuklarına çok düşkündü ve ben ailenin tek kızı olduğum için birlikte çok fazla vakit geçirirdik. Ben on üç yaşındayken ayrıldılar. O süreçte biraz zedelenmiştim. Annem ceketini alıp gitmişti. Gerçekten,sadece ceketini aldı. Sadece ceketini...ve giderken bana dedi ki "Seni alacağım."

   Tam ergenlik dönemlerimdi. Annemle bir süre görüşemedim. Annem arıyordu,ama babam telefonu vermiyordu. O zamanlar baba tarafı akrabalarımın beni doldurmaya çalıştıklarını hatırlıyorum. "Seni bıraktı ve gitti." Ya da "Kendi hayatına bakıyor." Diyorlardı. Psikolojim altüst olmuştu. Bir gün annemin yanına gitmek istiyordum. Onu çok özlüyordum. Kendimi odaya kapatıyordum. Babam açmamı istese bile açmıyordum. "Bana annemi getir." Diyordum her seferinde. Ben babama çok sert konuştum. "Ben bu evde kalmayacağım. Senden nefret ediyorum. Seni istemiyorum. Babam olmanı istemiyorum!" Saçmaladım. Ama çocukluğuma veriyordum. En sonunda annem aldı beni. Onun yanında kalmaya başladım. Bu süre zarfında abilerim geldi. Daha sonra boşanma davası açıldı. Hepimiz  annemin yanındaydık. Babamı o zamanlar asla görmek istemiyordum. Bazen yanına gidiyordum ve çok mutsuzdum. O zaman rehberlik yapıyordu. Turist rehberliği. Safari gezisinde on yedi metreden aşağı Cip'le uçuyorlardı. Babamda hız tutkusu vardı. Haber bana şöyle gelmişti. Bir erkek var. Ölü. Bir tanesi felçli. Diğeri yaralı.

   Dört saat boyunca Antalya'daki bütün hastaneleri tektek gezdik. Haber alamıyorduk...En sonunda öğrendiğimiz zaman iki tane erkek vardı ve yaralı olan babammış. Babama o zaman dediklerim hala aklımda. "Senden hiçbir şey istemiyorum...sadece yaşa. Beni arayıp 'nasılsın?' Deme. Ama sadece yaşa."

  

TÜRKİYE'DE LEZBİYEN OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin