yazarın anlatımıyla
AY-EVREN
Dışarda yağmur yağıyordu. Çift sanki son kez olduğunu anlamış gibi birbirlerine sarılmışlardı sıkı sıkı. İkiside ıslaktı, ağlıyorlardı, düşünüyorlardı. Evren başını Ay'ın omzuna yaslamıştı. Ay ise fark ettirmemeye çalışarak ağlıyordu Evren gibi. Ay sonunda sesizliği bozdu ve 'üzülme evren üzülme' dedi. Evren iç çekti biaz doğruldu kendi içinde bir kavga veriyordu en sonunda iç çekti ve dudaklarını araladı ' beni bırakıp gitme' dedi. Sesi o kadar yalvarır tonda çıkmıştı ki Ay o anda kendi içinde bir savaş vermeye başladı. Evren yine yalvarır gibi çıkan sesiye yineledi ' beni bırakıp gitme' Evren doğruldu yerinden bu sefer ağlaması şiddetlenmişti yeniden.
Ay' ın gözlerinin içine bakıyordu bu sefer. Ay evrenin yanağını okşamaya başladı eş zamanlı olarak. 'Özür dilerim' dedi acı içinde çıkan sesiyle.Sonra devam etti zorlanarak 'seni sevdiğimi...sakın unutma dedi' hem emir veren hemde acı çeken ses tonuyla.'seni çok seviyorum ' dedi en içten çıkan sesiyle. Evren hayır anlamında başını salladı, 'öyle söyleme, beni birakıp gidicekmişsin gibi, konuşma' sesi yalvarır bir tonda acı çeker gibi çıkmıştı.O da biliyordu zorundaydı ama inkar ediyordu içten içe. 'Biz ayrılmayacağız' dedi umutla. 'Ben senin hep yanında olacağım' dedi gözlerini bir saniye bile gözlerinden çekmeden. Ay yavaş yavaş Evren' e yaklaşıyordu en sonunda dudaklarını sevdiğinin dudaklarına bastırdı. Yavaş ama duygu dolu bir öpüşmeydi bu bir veda öpüşmesiydi. Birbirimizin soluklarını alıp veriyorlardı.
O sırada aniden kapı açıldı, kapının ardından onlara dehşet ve sinirle bakan biri vardı. Bu Evren'in babasıdı. sinirle 'hey', 'bu hal nediye bağırmıştı. Evren 'baba' diyordu ama babası dinlemiyordu. 'çek ellerini oğlumun üzerinden' diye bağırdı hiddetle Ay 'a. Evren 'i Ay' ın kollarından 'gel buraya' diyerek çekti hızlıca ,Evren 'Baba' diyordu ama adamın umrunda değildi. Ay sevdiğinin zara gördüğünü anlayın hızlıca ayağa fırladı ve sevdiği adamı babasının kollarından hızla uzaklaştırıp sarıldı. iki aşık ağlıyordu durmaksızın. 'aklın başında mı senin!' babası bağırıyordu ama sevdiğini bırakmıyordu ikiside. Evren 'onu seviyorum ' dedi içinde güç kalmamıştı artık.
'birbirimizi seviyorum' diye devam etti acı çeken ses tonuyla. babası bu sözlerden sonra kafa yemek üzereydi kabul etmiyordu oğlunun böyle olduğunu, inanmıyordu aşklarına, inanmıyordu birbirlerini sevdiklerine, içten içe inanmak istemiyordu belkide. babası ellerini saçlarının içinden geçirdi 'seviyor musun?!' dedi inanmayarak ve sinir dolu sesiyle. 'babandan daha mı çok seviyorsun' diye devam etti sözüne. yineledi dehşet içindeki ses tonuyla 'babandan daha mı çok seviyorsun?!' başını hayır anlamıda sallıyordu ama ağlıyordu evrenin gözyaşları ,sevdiğine acı veriyordu. Ay 'baba' dedi sevgilisinin babasına.
Bu babasını sınırdan çıkartacak son cümleydi. 'sen ne zırvalıyorsun' dedi hayretle, genç adamın neden bunu dediğini bilmiyordu ama bu söz onun için kabul edilemezdi. Genç adam sevdiğini arkasına aldı Evren'e bakıp önüne döndü ve 'hepsi benim hatam 'dedi ve diz çöktü adamın karşısında 'affedin' dedi yaşlı adama. adam sinir küpüne dönmüştü 'neden benden özür diliyorsun, baban değilim ben senin' diyerekten Evren 'in gözü önünde babası sevdiğine vuruyordu. Evren ağlıyordu yediği tokatın etkisiyle yere düşen sevdiğinin yanına koşmaya çalıştı. Babası ağlayarak sevdiğinin yanına gitmeye çalışan Evren 'i sevdiğinin yanına gidemeden yanına çekti hemen. parmağını Ay 'a doğru kaldırdı 'bir daha oğlumun yanında görmeyeceğim seni' diye bağırdı hiddetle suçu olmamasına rağmen Ay 'a. Evren'in suratını kendine döndürmeye çalışıyordu babası.
O sırada kapı bir kez daha açıldı aniden. Bu sefer Ay diyerek ,mavi gözlü yaşlı bir adam girdi içeriye. 'ne bu hal, buraya gel' diyerek sevdiğinin babasının önünde diz çökmüş oğlunu hemen ayağa kaldırdı. O sırada dikkati üstüne çekmişti yaşlı adam. Ay 'ın yakasından tuttu genç adamın. 'sana kaç defa söyledim. Bu çocukla bir daha görüşmeyeceksin.' adam sessiz ama sinirli bir ses tonuyla söylemişti bu sözleri. Adam bu sözler karşısında hayla gözlerinin içine bakan oğlunu yakasını bıraktı. Ay ile aynı anda yana çevirdi kafasını. Evren' in babası Evren 'in kafasını bir türlü çevirmesine izin vermiyordu. Evren sevdiğine bir bakış attı. Ama babası izi vermiyordu. Evren ağlıyordu sevdiğine bakmaya çalışıyordu. Ay'ın babası gözlerini, oğlunun kafasını sabit tutmaya çalışan adama çevirdi. 'babası sensin demek' dedi tiksinir gibi ama sakin bir sesle.
'ne olmuş' dedi adam Evren'in kafasını fırlatır gibi bırakırken. oğluna bir bakış atıp, küçümseyen bir sesle devam etti, 'oğlumun sizin gibi eşkiyalarla görüşeceği aklıma gelmezdi' dedi ve ardından Evren' in başını tekrar çevirdi başka bir yöne doğru 'bakıp durma ona' diye bağırdı Evren'in yüzüne doğru. O sırada Ay babasının yüzüne baktı, ardından diz çöktü babasına doğru. 'baba' dedi yalvararak, 'baba ,affet' dedi ayağına kapanarak ve ağlayarak. Evren sevdiğin hareketlerini ,babası bu durumu fark edip 'bakıp durma, dedim. Onunla hiçbir işin yok senin ' diye bağırarak kafasını tekrar çevirdi. Evren burnu çekti. 'neden onun gibi biriyle görüşüyorsun' dedi hayretle. 'baba, biz birbirimizi seviyoruz' dedi kısık, acı dolu bir sesle. 'onu seviyorum' dedi ağlayarak. Evren babasının kollarından kurtulmaya çalıştı ama başarılı olamadın, babsıda Evren her debelendiğinde daha sıkı tutuyordu oğlunu.
O sırada Ay'ın gözüne babasının belindeki silah ilişti. Hemen elini uzatıp silahı belinden aldı. Babası 'Ay' diye bağıdı ama Ay'ın hiç umrunda olmadı. Ay silahı kaldırdı ve kendi kafasına doğrulttu. Babası 'dur, yapma!!' dediyse de dinlemedi. Ay sevdiğine bakıyordu, sevdiği deli gibi başını hayır anlamında sallayıp 'yapma' diyordu. sevdiği ağlayarak ve bağırarak babasının elinden kurtulmaya çalışıyordu ama babasının elinden kurtulamıyordu. Ay'ın babası 'silahı geri ver' diyordu büyük bir soğuk kanlılıkla. 'lütfen yapma diyordu' babası sürekli bunları tekrarlıyordu. Ay sevdiğinin gözlerinin içine bakıyordu.
Sevdiği 'lütfen yapma' diye yalvarıyordu Ay'ın gözlerinin içine bakarak. Ay sevdiğinin gözlerinin içine aktı ve 'Evren, ... seni seviyorum' dedi. Evren ' n' olur yapma' dedi. ve bir silah sesi yankılandı. Ay tetiği çekmişti. Aynı anda dışarda şimşek çaktı ve Evren' in acı dolu haykırışı duyuldu. Herkes dondu, Evren babasının kıpırdamamasından faydanalarak hızla babasının kollarından kurtulup yerde duran sevdiğine ait ölü bedenin yanına koştu. Yere diz çöküp sevdiğinin kanlar akan kafasını dizine koydu. ölü bedene sarılarak ağlıyordu. Evren dışındaki herkes donmuştu, kıpırdayamıyorlardı. Evren 'beni bırakıp gitme ' diye haykırdı. İnanmıyordu sevgilisinin öldüğüne 'Ay uyan' dedi tekrar gözyaşları içerisinde.
'konuş benimle' dedi hayla kabullenmeyerek. Ölü bedeni sarsıyordu uyanması için kabul edemiyordu sevgilisinin gittiğini ve bir daha asla gelmeyeceğini. 'seni seviyorum' dedi belki uyanırda ona cevap verir diye. 'hani beni asla bırakmayacaktın. Neden yaptın bunu' diye ağlıyordu. 'Birbirimize aşıktık, bunu bana neden yaşattın' dedi. herkesin güçlü dediği Evren o gün yıkılmış olarak duruyordu. Belki de kendini güçlü sanıyordu. O sırada ellerine baktı elleri sevgilisinin kanıla kaplıydı.
Evren'in gözü ölü bedenin kendini vurduğu silahı fark etti, silahı sevdiğinin soğuk ellerinden aldı ve bu sefer kendi başına doğrulttu silahı. sevdiğinin bembeyaz olmuş suratına bakıyordu. soluk yüze bakarak 'Seni seviyorum' dedi. o sırada babası sanki olanların farkına yeni varmış gibi 'hayır ,yapma' diye bağırdı. ama çok geçti. Evren tetiğe basmıştı bile ,işte o gün o evde iki can yitip gitti önyargılar yüzünden. Herkes onların aşkına inanmadı ve karşı çıktı ve sonuç olarak o gün iki can yitip gitti o apartman dairesin de oysaki orada ne hayeller gerçekleşmişti....
merhaba bu kitabı çok ağlayarak yazdım. benim bu kitabın yazarı olmam karakterlerin ağazına fırıncı küreğiyle vurma isteğimin geçmesine yardımcı olmuyor ne yazık ki. kontrol etmeden atıyorum lütfen hatam varsa affedin. bu yıllar önce yaşanmış bir olay yani şöyle düşünün, yirmili yaşlardasın ve bu olay annenin abisin yirmili yaşlarda olduğu zaman. lütfen oylayın ve yorum yapın bir sonraki bölümde görüşmek üzere bu arada sorularınız olursa belirtmeyi unutmayın...
