Eve geldiğimde ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Kapıyı arkamdan kapattım ve bedenimi kapıya yasladım. Gözlerimi yumup bir süre neler olduğunu idrak etmeye çalıştım.
Hiçbir şey bana mantıklı gelmiyordu. Bir gün nasıl olurdu da kendini tekrar ederdi? Bu bana yapılan bir şaka mıydı? Kesinlikle öyleydi. Bunun başka bir açıklaması olamazdı.Oturma odasına gidip çantamı yere bıraktım ve arkama yaslanıp gözlerimi kapattım.
İçimde oluşan ağlama isteğini zorla bastırdım. Daha hiçbir şey kesin değilken ağlamam saçma olurdu.
"Bu sadece bir şaka Minho. Felix ve Changbin'in yaptığı aptal bir şaka. Evet evet, öyle."
Gülümseyerek ayağa kalktım ve evin üst katına çıktım.
Annem büyükannemin eşyalarını kolilere toplayıp depo olarak kullandığı bir odaya koymuştu. Büyükannemin telefonu da büyük ihtimal o odadaki kolilerden birinde olmalıydı.
Üst kata çıktığımda sola dönüp ilk odaya girdim. İçerisi uzun zamandır temizlenmediğinden tozlanmıştı.
Odadaki cama ilerleyip camı açtım ve odayı havalandırdım.
Odadaki kolilere ilerleyip tek tek içlerine bakmaya gerek duymayıp direkt büyükannemin telefonunun bulunduğu koliyi açtım. Eski bir telefon olduğundan tuşluydu. Beni bir hafta idare ederdi sanırım.
Telefonla beraber odadan çıkıp oturma odasında gittim ve kendimi koltuğa attım.
Telefonu açılmaya koyup elimi saçlarımdan geçirdim. Bunu Felix'e anlatmalıydım. Hayır, bekleyin. Hiçbir şey kesin değilken bunu Felix'e anlatmam saçma olurdu, değil mi?
Birden etrafta bir ses yankılandığında gözlerimi telefonuma çevirdim. Sonunda açılmıştı.
Sim kartı telefona takıp rehberimde gezindim. Rehberimde pek kişi yoktu zaten.
Herşeyin tam olduğuna karar verdiğimde telefonu kapatıp ayağa kalktım. Mutfağa ilerleyip kendime mısır gevreği hazırladım ve televizyonun karşısına geçip televizyon izlerken mısır gevreğini yedim. Kafamı dağıtmam gerekiyordu.
Hava iyice karardığında telefonum çalmaya başlamıştı. Gözlerimi telefonuma çevirdiğimde ekranda 'Aptal aşık' yazıyordu. Yüzümde oluşan tebessüme engel olamadım.
"Alo, Felix?"
"Hyung, demek telefonu kullanmaya başladın."
Felix'in sesi telefonun eski olmasından dolayı cızırtılı geliyordu.
"Evet aldım. Siz de eve vardınız mı?"
Arkadan Changbin'in sesi duyuldu.
"Vardık. Hatta aklımda geceyle ilgili çok güzel planlar var."
Changbin kıkırdarken Felix ona kızıyordu.
"Lütfen özel hayatınızı kendinize saklayın Seo Changbin."
Zorla güldüğümde Changbin de güldü.
"Ah hyung bugün tam konuşamadık. Mesaj atacak mısın?"Omuz silktim. Artık ne yapıp ne yapmayacağımı bile bilmiyorum. Herşey öyle karışık ki.
"Bilmiyorum Felix."
Felix iç çekti.
"Bence yaz hyung, birkaç arkadaş daha edinsen iyi olur."
Her zamanki Felix işte. Bu beni gülümsetmişti.
Karşı taraftan cızırtı geldiğinde yüzümü buruşturdum. Eski telefonlar garipti. İyiki o zamanlarda yaşamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Message To The Past ❧ Minsung
Mystery / ThrillerMinho kendi telefonu kırıldığı için bir süre büyükannesinin telefonunu kullanması gerekir. Bu sırada arkadaşlarıyla oynadığı bir oyun sonucu tanımadığı birine mesaj atar. Fakat yolunda olmayan birşeyler fark eder. Couple'lar; Minsung Changlix Hyunm...