İşte, yeni Eleta... Bana bile yabancı gelen bir Eleta. Daha önce hiç böyle olmamıştı. Bir şey istediğim zaman, sadece isterdim. Onun için hiç uğraşmazdım. Ama neden böyle oldu? Aron.. Neden senin için böyle uğraşıyorum?
Neden bilmediğim duygular içindeyim?NE OLUYOR ?
Bütün bu olanlardan sonra, eve geçip sıcak bir duş almama rağmen neden hala kötü hissediyorum? İyi hissetmem gerekiyordu.. Kalbime tuhaf şeyler oluyor, böyle minik minik parçalanıyor sanki. Yaptıklarımdan pişman değilim oysa ki. Hislerim.. Hayır, hayır. Yanılıyorum, açım o yüzden böyle. Evet, Eleta. Açsın!
Kendi kendime teselli vermeye devam ederken, mutfağa giriş yapmıştım bile.
Bana ve Miok'a sandviç hazırlamaya karar verdim. Ton Balıklı!Miok, benim sandviçlerimi çok severdi, biliyorum. Onları yediğinde nedensizce gülümsüyor çünkü. Sandviçleri yemek için onu çağırdığımda önce boynuma atladı, sonra hemen sandviçine yumuldu. Onu öyle seyretmek bile mutlu ediyor beni. Miok, yemek yerken bile mutlu olan biri.
Mutluluğuna biraz ara verip aniden bana döndü "Eleta, sence fazla olmadı mı?" dedi.
"Ne? Çok mu fazla balık koymuşum!"
"Hayır. Bugün olanları diyorum. Fazla çıkışmadın mı? Bilmiyorum ben anlam veremedim. Biraz fazla gibiydi.."
Evet, bence de abarttım. Bilmiyorum. Söylediklerim fazlaydı.. Ama mecburdum. Bir şekilde onlarla olmak zorundayım. Aron'un beni neden çektiğini, neden böyle hissettiğimi bulmam lazım. Bana uzak duygular hissediyorum.. Miok, ben bile ne olduğunu anlamadım. Sana nasıl anlatayım?
"Bütün şeylerin birikintisi diyelim, az bile söyledim. Kendini beğenmiş ve herkesten üstün olduğunu sanan bir kıza yanıldığını gösteren biri olmalıydı." diyerek göz kırptım.
"Senin bu yüzünü de gördüm ya ölsem de gam yemem artık." dedikten sonra tatlı bir kahkaha attı. Daha sonra yarım bıraktığı mutluluğunun devamını getirdi.
Miok, sandviçini yemeyi bitirdiği zaman bir bardak su alıp içeri girdi. Bende bu olayları düşünmemek için neler yapabileceğimi düşündüm.. Hem Miok'ta biraz düşüncelerinden uzaklaşır diyerek film izlemeye karar verdim. Yarın hafta sonu.. Mükemmel.
Ceketimi alıp, dışarıya çıktım. Temiz havayı içime kocaman kocaman çektim. Sanki ilerde lazım olacakmış gibi.. Haydi Eleta!Serin hava düşünmem için iyi bir fırsat. Yalnızdım, kendi kendime konuşabilirdim. Öncelikle kendi kendime çeliştiğim konuların kapılarını aralamalıyım, diye düşündüm.
Aron'a ne tür şeyler hissettiğimi bilmiyorum. Daha önce böyle şeyler hissetmiyordum. Bu birazcık sıcak çikolata sevgime benziyor.. Peki neden Miok'a söylemiyorsun Eleta? Eğer ona söylemediğini öğrenirse, sana çok kızar biliyorsun. Ama zamanı değil.. Belki de yanılıyorum. Belki de, Aron'u sıcak çikolatam gibi sevmiyorum. Sadece bir anlık etkilenme diyelim. Karar verdiğim zaman sana anlatacağım, Miok.
Marin gibi bir arkadaşları varsa, diğerleri de öyle midir? Hani zevki için kızlarla beraber olan, onları kullanan erkekler.. Onların ilgisinden hoşnut duyup ama sadece kendilerini düşünen erkekler.. Kendisinden başkasını düşünmeyen erkekler..
Açık bir film dükkanına giriş yapmıştım. Kafamı sağa sola sallayarak düşüncelerimi kafamdan uzaklaştırmaya çalıştım. Ne tür bir şey arıyorum diye düşünürken... Gözüme bir film takıldı.
"Buyurun, hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Şey, bu film nasıl?" dedim.
"Güzel bir bilim kurgu filmi. Öneririm. İzlerken nefesimi bile tutmuştum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M NOT A MONSTER
Jugendliteratur"Seni seviyorum bebeğim.. Ama ben bir canavar değilim" Yaşadığı korkunç olayın ardından insanlardan nefret eden, bir erkek. Ve Her şeyi göze alabilen, inatçı bir kız. _______ N: Kapak çalışması için Darknesshcr'e sonsuz teşekkürler. Ayrıca bana...