BEAUTIFUL ✧ LuQi

✧ 2.2 ✧

Medyaya bakmayı unutmayın.
Diğer bölümde Yuqi versiyonunu paylaşacağım. ♥️

"Lucas! Acele et!"

Beni çağıran ekibin arkasından ilerlerken, tedirgin bir şekilde arkamı kontrol ediyordum. Adımlarımı oldukça sessiz bir şekilde atarken, önde ilerleyen Taeyong ve Baekhyun'a baktım. Boyları kısa olduğu için eğilmelerine gerek bile kalmıyordu.

Hayır, şu an gülemezdim. Nöbetçi öğretmene yakalanırsak olacakları tahmin bile edemiyordum. Yine de bulunduğumuz durum dalga geçme içgüdümü uyandırıyordu ve beni gülmek için zorluyordu.

En sonunda Taeyong ve Baekhyun, okulun arkasındaki girintiye ulaşmışlardı. O an hala güldüğümü fark ederek birbirlerine bakmışlardı.

"Neye gülüyor bu?"

Taeyong sinirlenmiş bir şekilde bana bakarken, gülme isteğimi yutarak doğruldum ve ellerimi ceplerime koydum. Kısa olmak kötü olabilirdi , ancak avantajları fazlaydı. Yine de hiç konuyu açmadan kısa bir cevap verdim.

"Hiç."

"Hadi öyle olsun."

Aramızda geçen kısa konuşmadan sonra, meraklı bir şekilde efrafa bakmaya başlamıştım. Reşit olmadığımız için kaçak sigara getiriyorduk. Hem maddi açıdan da daha uygun oluyordu. Aslında fiyatı benim için sorun değildi. Sadece yanımdakilere uyum sağlamak hoşuma gidiyordu.

Geçen dakikalardan sonra, hala gelen giden olmadığını fark ederek huzursuz bir şekilde Taeyong'a döndüm.

"Nerede bunlar? Daha ne kadar bekleyeceğiz? Kazıklanmadığına emin misin?"

Taeyong alınmış gibi göz kapaklarını kısarak bir süre sessiz bir şekilde yüzümü incelemişti.

"Abi güvenilir bir hesap diyorum. Niye inanmıyorsunuz?"

Baekhyun huzursuz bir şekilde kıpırdanarak arkasına döndü. Sanırım o da benimle aynı şeyi düşünüyordu.

"Ben yavaş yavaş umudumu kaybediyorum gençler. Baksanıza kaç dakika oldu hala gelmediler."

Baekhyun'un söyledikleriyle gülmeden edememiştim. O sırada Taeyong sinirli bir şekilde bizi izliyordu.

"Yok abi, kesin kazıklandı bu salak. Bir de önden para ödemiş."

"Lan gelecek diyorum niye inanmıyorsunuz?"

Taeyong'u daha fazla sinirlendirmeden sessiz bir şekilde etrafı izlemeyi sürdürmüştüm. O sırada Baekhyun, bir şeyler ima eder gibi göz kırparak koluma vurmuştu.

"Senin olay ne oldu?"

"Ne olayı?"

Taeyong ve Baekhyun, sorduğum soruyla aynı anda bana göz devirmişlerdi. Çok geçmeden çaprazımda duran Baekhyun tekrar konuşmuştu.

"Yuqi'den bahsediyoruz salak herif. Başka kim olacak?"

"Ha o mesele... Bıraktım."

"Nasıl?"

"Daha fazla araştırmayacağım."

Baekhyun soru sormaya devam edecekken, bize doğru geldiğini fark ettiğim iki kızla doğruldum. Baekhyun ve Taeyong da bakışlarını bahçeye doğru çevirmişlerdi ve kızların gelmesini beklemeye başlamışlardı. O sırada Taeyong hızla araya girmişti.

"Bahsettiğim kişiler bunlar. Minnie ve sarı saçlı olan Soyeon."

Kızlar yanımıza geldiklerinde, Soyeon öne geçmişti. Diğeri ise, yani Minnie olan da birkaç adım geride tetikte bekliyordu. Soyeon ceketinin arkasına sakladığı sigara paketlerini çıkardığında, istemsizce gülmüştüm.