- basket ve idda - 0 | 2

331 40 57
                                    

Bugün okulda sınav olacaktık ki biz geleli daha bir hafta bile olmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugün okulda sınav olacaktık ki biz geleli daha bir hafta bile olmamıştı. Nino ve ben bunu duyunca
kısa süreliğine, yani beş dakikalığına depresyona girmiştik fakat koruyucu melek Alya, bizi kendisinin çalıştıracağını söyleyince, rahatlamıştık tabii ki.

Ayrıca Nino ile evlerimiz yakın olduğu için her gün beraber Okula gidiyorduk, sonrasında ise tramvay istasyonun orada Alya'yı bekliyorduk çünkü Alya tramvay ile okula geliyordu. Nino'nun yanına doğru giderken heyecanlı ve gergince soru sordum.

"Hey, heyecanlı mısın?"

"Dostum heyecanı bilemem ama sınavda altıma kaçıracağım kesin olacak. Bundan eminim." dedi. Evet, şahsen bundan şüpheliydim. Birkaç dakika sonra Alya gelince onada alıp beraber sohbet ederek okula doğru yürümeye başladık.
...
"Sınav başlamıştır." öğretmenin bunu demesiyle kağıdıma döndüm, sınav bana kolay geldi, tabii
bunu birisine borçluyum büyük ihtimalle. Hızlıca sınavımı bitirip gözetmen öğretmene teslim ettim.

Evet, koskoca kimya sınavını hiç on beş dakikada bitireceğim aklıma gelmemişti şahsen. Öğretmen sınıftan dışarı çıkmamı istediğinde, okulun kapalı basket sahası vardı, oraya gittim çünkü Alya ve
Nino bana sınavlarını bitirince oraya geleceklerini söylemişlerdi. Nino baskete takmış anlaşılan...

Burası boştu, bende elime bir top aldıp sektirmeye başladım çünkü sınavları geç bitecekti, belliydi. Bir süre boş boş atışlar yaptım. Bazıları tutuyordu...

Bazıları ise tutmuyordu. Ardından diğer potadan basket sesleri gelmeye başladı. Döndüğümde iki kişi gördüm. Birisi koyu mavimsi saçlı, diğeri ise büyük ihtimalle Adrien'dı. Ardından Mavi saçlı olan kişi yanıma geldi ve maç teklifi etti. Kabul ederdim ama sadece üç kişiydik ve oynamak eşitsizlik yapardı.

"Üç kişiyiz. Oynamak eşitsizlik yapar."

"Tamam, ben tek olurum. Sizde takım olursunuz. Kabul mü?" dedi. Ben tek olmak istiyordum, takım olmak istemiyordum ki zaten görünüşe göre o da benimle beraber takım olmak istemiyordu.

"Ben tek olayım, siz beraber olun?" ardından arkadan Adrien gülmeye başladı. Sessizce ve iğrenmiş surat ifadesiyle konuştum, "Seni salak, eğer dün olmasaydım disipline giderdin... Ama neyse..." dedim. İkisi, bir şey dediğimi düşününce bana baktılar. Bir şey yok deyip, fikrimi sordum.

Mavi saçlı ilk başta şaşırmıştı dediğime. Kabul etmek istemedi çünkü kaybedeceğimi düşündü herhalde. Fakat en sonunda kabul etti ve ardından maç için hazırlandık. Tanrım, hadi Alya, hadi Nino...

Adrien hala ara sıra gülüyordu ve maç başlamadan önce bana "İyi şanslar profesyonel oyuncu." dedi ve ardından tekrar gülmeye başladığı gibi maç başladığı anda topu benden aldı. Ben ise göz devirdim.

Evet, kötü bir başlangıç yapmıştım ama sonucu güzel olacaktı. İlk başta Mavi saçlı ve Adrien beni 2-0 olarak yenmişti ama gururumu ezdirtmezdim o yüzden bende Farklı oynamaya başladım ve puan tablosu bir anda 2-1 oldu. Evet Marinette, şimdi gerçek oyuna başlıyoruz dedim kendi kendime.

Mavi saçlı olan çocuk, yani Adrien'ın ona seslenişine göre Luka, benim tarafıma basket atmaya geliyordu ki çok yaklaştığı anda topa vurarak onun basket atmasını engellediğim gibi onların tarafa koştum ve içimden atılışımın tutmasını dileyerek topu potaya attım ve galiba işe yaradı. Onları 3-2 yenmiştim.

Evet, onların suratlarındaki ifade ikisininde basket takımında olmasına rağmen çok güzeldi. İkiside sadece şaşkınca bakıyordu. Ben ise 'profesyonelce' onlara gülüyordum. Her ne kadar Luka yenilgiyi kabul etsede, Adrien etmemişti. Tahmin etmiştim böyle olacağını. Sonrasında Adrien yanıma geldi.

"Bir tur daha yapalım. Eğer biz kazanırsak-" diyordu ki Luka ona karşı çıktı. "Hayır Adrien, ben yokum. O kazandı." dedi. Ne kadarda haklı bir şey.

"Tamam, teke tek yaparız. Eğer ben kazanırsam, bir hafta boyunca istediğimi yaparsın. Ama eğer sen kazanırsan, ben senin istediğini yaparım. Kabul?"

Hadi ama Marinette, kaybetme olasılığında var. Bunu yapmayacaksın herhalde değil mi?

"Kabul. Ama bu gün değil." dedim çünkü özgüvenime yenik düşmüştüm. Her zamanki gibi.
Bu gün yapamazdım, birazdan Alya'lar gelecekti.

Ardından Adrien onayladı ve oradan Luka ile beraber ayrıldı. Bende zaten Alya ve Nino geldikten sonra onlarla beraber bahçeye çıktım.
...
• Evet! şimdilik sizlere çok fazla şey söylemek istemiyorum çünkü sonra ki okuyacağınız bölümler sadece başlangıç... Ve hikayenin asıl konusu şimdi okuyacağınız bölümlerle başlasa da asıl önemli olan ileride olacaklar ;) biliyorum, çok karışık konuştum ama hikayenin asıl konusunu ileride anlayabileceksiniz!

>3 ama şimdilik hoşçakalın ! >3

— hey!! düşüncelerinizi alabilir miyiz?
— kendinize iyi bakmayıda unutmayın! <3 —
— durun! sizin için son bir bölümüm daha var! —

— hey!! düşüncelerinizi alabilir miyiz? ♡— kendinize iyi bakmayıda unutmayın! <3 —— durun! sizin için son bir bölümüm daha var! —

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
THE LITTLE GUARDIANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin