Quinstonların yaşadığı konak gerçekten çok ama çok büyüktü.
Küçük kızın ellerini Nicholas'ın isteği üzerine çözmüşlerdi. Konağa doğru ilerlerken kız şaşkınlıkla evi inceliyordu.
Charles arkasına döndü ve kızın buz mavisi gözlerini ilk defa gördü.
Baş Hizmetçi Beth, kapının dışında sıcak bir gülümsemeyle Bay Benjamin ve oğullarını karşıladı.
Emma açık kapıdan evin içine doğru baktı. Evin içi de en az dışarısı kadar ihtişamlıydı.
Emma artık böyle bir yerde yaşayacağına inanamıyordu.
Ama tüm heyecanı suya düştü. Emma daha evin içine adım atamadan baş hizmetçi Beth, kızın kolundan tutarak çekiştirdi.
"Buraya şaklabanlık yapmak için geldiğini düşünüyorsan yanılıyorsun." Beth, Emma'yı arka bahçeye çıkarttı. Kuyudan bir kova su aldı ve kızın üstündeki pis çuvalı çıkarttı. Kız çırılçıplak kaldığında kızı buz gibi suyla yıkadı.
"En son ne zaman duş aldın sen?" dedi kızın keçe gibi saçlarını parmaklarıyla sökmeye çalışırken.
Henüz sabah çok erken olmasına rağmen Emma sabah ayazı yüzünden tir tir titriyordu. Ama bir şey demedi.
İşkencenin eninde sonunda biteceğini biliyordu. Eninde sonunda bu evden çıkacaktı. Eninde sonunda ısınacaktı. Eninde sonunda saçları eskisi gibi güzel olacaktı...
Beth, bir makasla kızın saçlarını kısacık kesti.
Emma, sahip olduğu tek şeylerin rüzgarla birlikte uçuşunu seyretti.
Artık o çirkin bir kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Charlotte
RomanceKüçük yaşlarında köle pazarından alınan Emma, Quinston konağında imkansız bir aşka atılacaktır.