"Belki de biz kendimizi kasabanın en sevilen dört çocuğu sanıyorduk. Oysaki annelerin çocuklarını uzak durmaları için uyardığı kişiler olmuştuk. Yaptıklarımızdan ise hiç bir zaman pişmanlık duymadık." ── Sirius BLACK.პ
AY IŞIĞI ALTINDA AYDINLANAN PARKTA gözlüklü oğlan kana karşı yüzünü buruşturdu ardından elindeki kanı üzerine sürdü. Çıkan kavga sonrası en çok yumruğu yemesine rağmen hala enerjisini koruyabilen kişi bir tek James Potter'dı. Mükemmel gülüşünü tekrardan yüzüne taktı ve küçük bir çocuk gibi salıncağa oturdu. Esen rüzgara ayak uydurarak kendini salladı.
Sirius Black rahatını hiç bozmak istemiyordu ama istemeden kutsal götünü banktan kaldırdı ardından pakette ki son sigarayı James'e uzattı. James sigarayı patlamış dudakları arasına aldı ve Sirius sigarayı yakmak için çakmakla, kırmızı dudaklara yaklaştı.
Hafifçe yanmaya sigaranın ardından Sirius geriye çekildi. "Değerimi bil son sigarayı sana kendi ellerimle içiriyorum." James hafifçe gülümsedi "Sabahtan beri iki paket içtiniz ve bana bir tane veriyorsun gerçek değerini bilmeliyim."
Sirius, James'in sigaradan zehiri çekişini izledi, sigarayı oğlanın dudaklarından alıp kendininkine götürdü. "Bizi o aptal kavgaya sokmadan önce düşünseydin o zaman belki tüm paketi beraber içerdik."
Gözlerinin önünde kayıp giden sigaraya karşı hafifçe dudağını büzerek "Tamam aptallık ettim ama bari son sigaramı geri ver!" dedi, küçük bir çocuk gibiydi sesi. Uzun saçlı oğlan, James'in bebeğe benzer mızmızlanmasına daha fazla dayanamayarak sigarayı yeniden arkadaşının dudaklarına verdi.
James sigarasını bitirene kadar dörtlü arasında yoğun bir sessiz oluştu. Remus yediği cipse gömülmüş karnına yediği tekmeyi unutmaya çalışıyor, Peter ise hiç bu kadar geç vakte ayakta olmadığı için uyukluyor ve Sirius ise yorgunlukla yerde uzanıyordu. James ayağı ile Sirius'u dürttü "Kalk yerden aptal, Okulların açılmasına iki gün kala hasta olacaksın."
"Birazdan kalkarım. Hem bir daha okul gerçeğini hatırlatırsan James sana bir tanede ben çakarım."
Gelen cevaba karşı göz devirdi arından düşünceli bir şekilde konuştu "Eve bu halde gidersem annem gerçekten çok fazla kızacak." Remus onu eve davet etmek isterdi ama kendisi bile daha annesi dışarı çıkmak için zor ikna ediyordu. Bir de eve yüzü gözü kanlar içinde bir Potter getirirse kıyamet kopardı. Sirius bunu bildiğinden Remus'un yüzündeki endişeli bakışı giderecek cümleler kurdu.
"Bizde kal, annemler haftaya dönecekler. Evde bir tek kardeşim var o da bizi pek umursamayacaktır."
"Emin misin? Beni pek sevmiyormuş gibi gözüküyor."
Gelen itiraza karşı Sirius gülerek cevap verdi "Bir grup içkili insan yerine kardeşimden korktuğunu söyleme bana."
"Elbette korkmuyorum onun cılız kollarından. Sadece ailene söylemez mi?"
"Onun getirdiği kişileri söylemezsem böyle bir şeye kalkışmaz." Ve James tekrar konuşacaktı ki konuşmaya Remus girdi "En azından Euphemia teyze öğrenip tüm kasabayı ayağa kaldırmayacak James, itiraz etmeyi bırak."
James çaresizce arkadaşının teklifini kabul etti. Kesinlikle bu dağılmış halini annesi yerine Regulus Black'in görmesini tercih ederdi.
Saat ikiye vurduğunda Godric Hallow'un parkı tamamen dağılmış, konuşan tek şey ağaçlardaki yapraklardı. Sirius ve James Black konağına geldiklerinde hiç düşünmeden havanın soğukluğu ile zile bastılar. Regulus zilin sesiyle elindeki kahvesini arkadaşları için hazırladığı BÜYÜK OKUL PLANI'nın tam üzerine dökülmüştü. Bunun etkisiyle büyük bir sinirle kapıya geldi hafifçe araladı.
"Siz ikiniz yüzünden tüm planlarım kahve içinde. Gecenin bu saatinde ne halt etmeye çıktınız ki!"
Sirius onun bu tavrına karşı gözlerini devirdi "Kapıyı açta girelim, hava fazla soğudu." Bunu üzerine Regulus küfrederek kapıyı açtı ve geçmeleri için kenara çekildi. İçeri giren James Potter'la birlikte ikinci bir küfür savurdu.
"Siktir. Seni bana iyi benzetmişler."
James gülümsedi, "Bunun benden farkındayım" cevabını verip kendini salondaki koltuklardan birine attı. Sirius ise karnındaki büyük bir gürültü ile mutfağa koşar adımlarla gitmişti.
Regulus tek kaşını kaldırdı, ondan beklenmeyecek bir teklifte bulundu "Yaraların için ilk yardım kutusunu getireyim mi?" Koltuktaki oğlanın hafifçe başını sallayıp onay vermesiyle Regulus Black o gece James Potter'ın yaralarını sardı.
Ve kesinlikle gözlüklü oğlanı bu kadar yakından görmek ona iyi gelmemişti.
Galiba James ve Sirius yazmak daha çok hoşuma gidiyor...Her neyse umarım beğenirsiniz. Son kısım pek içime sinmedi ama ilk başını yazmak çok güzeldi.
Yorum yapın lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐍𝐄𝐑𝐕𝐎𝐔𝐒 ✗ jegulus.
Fanfiction˚ ༘ ❏ 𝐍𝐄𝐑𝐕𝐎𝐔𝐒 。⁀➴┊Maybe I shouldn't try to be perfect. ❪James Potter birini sevme felaketine uğradı mı esir oluyordu. Ve onun sevgisine sahip olmak düşün...