Wattpad'te oluşan sorun yüzünden bölümü ekleyemedim. Hala da geçmiş değil. Sağolsun Gamze yardım etti ve bölümü onun aracılığıyla ekleyebildim. Umarım beğenerek okursunuz, ben çok keyifli yazdım. Yorumunuzu ve küçücük bir oyunuzu rica ediyorum ben okuduktan sonra. Teşekkür ederiim keyifli okumalaar ^-^
Herkes gibi biz de kendimizi güzel ve dingin müziğin ritmine bırakmıştık. Ama ben bir an önce kendime gelmezsem kendini bir adamın kollarına bırakmakta dünya üzerindeki bir numaralı gönüllü olabilirdim!
Bu gizemli adamın kolları beni tamamen sarmalamış, elleri duruşumu profesyonellikle yönlendirmişti. Usta bir valsçi gibi şekillenmiştim adamın elleriyle. Ve bu çok hoşuma gitmiş, hiçbir müdahelede bulunmak istememiştim.
Maskeli suratımı onunkine kaldırdım ve bütün kendimden emin cazibemi bakışlarıma yaymaya çalışarak maskenin ardından parlayan ay gözlere baktım. Gözlerinde yapmacıklık seziyordum. Bakışlarında değil, gözünde bir yapaylık vardı. Görmezden geldim.
Bakışları tepeden beni süzüyordu. Kışkırtıcıydı. Ritimle salındığımız her hareketimizde üzerinden yoğun ve ferah bir koku yayılıyordu. Bu çok hoştu.
Adımlarını hiç çekinmeden uygun bir şekilde atması içimdeki dans etme isteğini arttırıyor ve bu görev işine daha istekli katılıyordum.
Yavaşça dans adımlarını bozmadan adamın suratına doğru yükseldim ve suratının yan kısmına eğilip kulağına fısıldadım. "Eeee, yıldızları kıskandırabiliyor muyum bari?"
Kıkırdayarak geri çekildim. Suratının yakın mesafesinden tamamen uzaklaşmadan önce tam karşısında durakladım ve gözlerine can alıcı bir bakış atarak alayla gülümsedim. Ve tamamen eski mesafeme çekildim.
"Hayır." dedi o da benim gibi cazibeyle gülümserken. Yavaşça bana doğru eğildi ve belime daha çok sarılarak ikimizi de tam derece döndürürken kulağıma fısıldadı. "Sadece kıskandırmakla da kalmıyorsunuz. Onları utandırıyorsunuz. Dans edişinizle sönüyorlar."
Söylediği sözler beynimi saf dışı bırakıyor, kalbimi durmaksızın bir koşuya çıkarıyordu. Yabancı bir adamın dudaklarından dökülen kelimeler nasıl oluyor da bu kadar etkileyici oluyordu? Nasıl bu kadar iyi biliyordu bir kadını etkileyebilmeyi?
"Anlaşılan çok görmüş geçirmiş bir adamsınız.”
“Görmüş geçirmişten kastınız nedir?”
Maskemin ardından sadece gözlerimle bir anlam katabileceğimi bildiğim için şimdiye kadar en kışkırtıcı bakışımı adamın gözlerine bıraktım.
“Kadınlar.” Dedim kendimi dansa daha iyi ayak uydurmak için adamın bedenine daha çok yapıştırırken. Bu hareketimi beklemiyor olsa gerek bakışlarının şaşırmayla doğru orantılı değiştiğini ve dudak kıvrımının harekete geçtiğini gördüm. Tek kaşını ‘Öyle mi?’ derce, meydan okurca kaldırdı. “Kadınlar konusunda görmüş geçirmiş olmalısınız. Kullandığınız kelimelere ve hedefi vuran cümlelere bakılırsa.”
Hoş, erimiş çikolata kıvamında bir kahkaha serbest kaldı dudaklarından. “Kömürlerin arasında elmas aramasını bileceksiniz.” Kolumu kaldırıp nazik bir hareketle beni etrafımda döndürerek kolunun altından geçmemi sağladı. Beni tekrar kendine doğru bu sefer hızlı ve sert bir hareketle çekti. Ve bedenine bastırırken “Her seferinde elması seçmekte; Evet, gördüğünüz gibi oldukça iyiyimdir.” Dedi.
Elbisemin açtıkta kalan bel kısmına elini iyice bastırdıktan sonra elimi tutan diğer eli de belime kaydı ve kollarım boşlukta kaldığında, ben daha ne olduğunu anlayamadan kendimi yere eğilmiş buldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehrim Sensin
RomanceHayali bir şehir. Maskeli bir balo. Hayat dolu bir kız. Ateş gibi bir adam. Ve ansızın gelen bir dans teklifi. Dans değil, yıldızlara dokunmak. Aşk değil, ateşe koşmak. Sevmek değil, uğruna ölmek. * "Bayım, bir baloda dans kaldırdığınız bir bayana b...