I

15 1 0
                                    

Bugün her zaman ki gibi kızlar ile kafede oturup boş muhabbet yapıyorduk. Şu an ki konu ise benim neden türk erkek sevmediğimdi. Çok fazla teklif almıştım fakat İtalyan erkeklerine hissettiğim şeylerin bir parçasını bile ülkemdeki erkeklere hissetmiyordum.

"Bak canım bunlar sadece bir hayal. Daha dün taş gibi bir çocuk sana randevu teklif etti ve o çocuğun peşinde koşan kızları biliyoruz. O kimseye yüz vermeyip geliyor seninle sevgili olmak istiyor."

"Deniz haklı Asya ve ayrıca çocuk mühendisti. Ve boru ďeğil ODTÜ de okumuştu."

Gerçekten anlamıyordum neden illa taş bir çocuk diye onunla sevgili olmak zorundaydım. Ben sadece İTALYANLARIMI istiyorum. Bu kadar basit!

"Kızlar gerçekten ısrar etmeyin ben italyan yabancı yârimi bekliyorum."

"Sen kafayı yemişsin Asya!"

"Ne yapabilirim ki yabancı erkekler çok taş ve kibarlar."

Hepsi bana göz devirdi. Bana bana bihterine bunu nasıl yaparlardı. Alt tarafı yabancı yârimi bekliyorum. Dudaklarım istemsizce büküldü. Beni ciddiye almıyorlardı ve gülüp geçiyorlardı. Onlara çok kızıyordum. Aniden aldığım bir kararla ;

"Ben gidiyorum kızlar."

Dediklerim ile hepsi bana baktı. İlk defa bu kararlı halime şaşırmış gibi duruyorlardı. İlk şoktan çıkan Gül konuştu.

"Nereye?"

Korkarak sorduğu soruyla keyifle sırıttım. Arkama yaslanarak rahat bir pozisyon aldım.

"İnterrail yapacağım."

"Ne!"

Tüm kafenin gözü bizim masaya dönmüştü. Sinirle alnımı ovdum. Bunda anlaşılmayacak ne vardı ki alt tarafı ülke değiştirecektim canım pek bir şey yapmayacaktım.

"Bir sakin olun hanımlar. Biliyorsunuz biriktirdiğim param var. Onunla birlikte pasaport alıp tren ile ülkeleri gezeceğim ve 3 ay sonra geri geleceğim belki de yabancı yârimi bulabilirim."

"Asya sen ciddisin!"

Sinirle göz devirdim.

"Evet ciddiyim Selin yeter ya bir kere olsun bana inanın. Ayrıca yalnız gideceğim."

"Tatlım biz sana inanıyoruz fakat bu interrail bizi şaşırttı. Bizi de anla lütfen. Sana saygı duyuyoruz yalnız gidebilirsin ama bizi her gün aramak ve rapor vermek zorundasın."

Gül her zaman ki olgun konuşmasıyla beni büyülemişti. Dolan gözlerimi kırpıştırdım.

"Kızlar ama ben sizi özlerim ya."

Hepsi beraber üstüme gelip sarıldılar. Onları çok seviyordum bu kadar zamandır bana kardeşten farksız olmamışlardı.

"Yeter bu kadar dram yapmak hadi gidelim yoksa kafeden bizi kovacaklar."

Gerçekten de bizi kovacaklardı yaklaşık 3 saatten beri buradaydık ve insanları oldukça rahatsız etmiştik. Hepimiz hesabı ödeyip kafeden çıktık. Hava kafeye geldiğimiz zamandan biraz da koyuydu o kadar çok durmuşuz ki neredeyse akşam olacaktı.

"Görüşürüz bebeklerim ben kaçar."

Çantamı açıp kulaklıklarımı aramaya başladım. Nerdeydi bu şey? Sanki yer yarıldı yerin içine girdi. Sonunda en kuytu köşeden kulaklığı bulmuştum. Düzgün bir şekilde kulağıma takıp müzik seçmeye koyuldum.

Yabancı YarimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin