'Jungkook, öpebilir miyim seni?'
Genç melek bıkkınlıkla nefes vermiş ve kendisine yaklaşan çocuğu nazikçe ittirmişti. Asla kaba davranmazdı, ona böyle öğretilmişti.
'Hayır Taehyung, beni öpemezsin. Günah bu.'
Fakat diğer melek öğretilenden ders almış gibi durmuyordu, kurallardan nefret ederdi. Birisinin bir kuralı koyup diğer herkesin ona uymasındansa eşitliği tercih ederdi. Veya daha kolayı, kuralları çiğnemeyi.
'Umrumda değil, ne yapar bana günah işlersem?'
'Seni cennetten düşürür, Tae. Bunu istiyor musun gerçekten?'
Bu cümleyle birlikte Taehyung, Jungkook'un dudaklarına takılmış kalmıştı. Gözlerini çekemiyordu, kalbi baştan sona alev alev buz kesmiş gibiydi.
'Seni öpemedikten sonra burası daha çok cehennem gibi. Düşsem ne olur ki?'
Jungkook sakince yanıtladı, çocuğun fark etmesi uzun zaman alıyordu. Mantıklı düşünmek yerine dudaklarını izlediğinden olsa gerek diye düşündü.
'Beni göremezsin, Taehyung.'
'Seni göremem.. Seni görmemeye katlanamam, Jungkook. Asıl o zaman cehennem olur bana.'
Bu gerçek Taehyung'un suratına tokat gibi çarpmıştı. Jungkook'u görmeden hayatta kalabileceğini düşünmüyordu.
'O hâlde onun kurallarına karşı çıkma.'
Taehyung yüzünde gamsız bir sırıtışla konuştu.
'Kuralları umrumda değil.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
god's son // taekook
FanfictionTarihin en güçlü iki meleğinden biri, diğerine aşık olursa ne olur? -taekook {angelic} au.