☆Özel bölüm 0.1☆

99 14 20
                                    

-Tamam, ben birazdan orada olurum.

Mina: çabuk ol jisoo, yoksa uçağı kaçırırsın.

-Uçağı kaçırmak isteyeceğim en son şey. Şimdi kapatıyorum, bye.

Telefonu çantama koyduktan sonra yarım kalan bağcık bağlama işini tamamlayıp, beni bekleyen taksiye doğru yürümeye başladım.

Jin, bugün geleceğimi bilmiyordu. Ona 1 ay sonra geleceğimi söylemiştim. Ona büyük bir süpriz yapmak istiyordum.

Bu japonya sürecinde arada bir yanıma geliyordu ama ben, kore'ye hiç gitmemiştim. Şuan iki şeyin sevincini yaşıyordum. 1, jin'e tekrar kavuşacaktım. 2, annen yoktu, o koca evde tek olucaktım.

Jinjin, bana yaptığı ziyaretlerden bir tanesinde kendi evinin 3.yedek anahtarını bana vermişti. Bu yüzden onu aramama hiç gerek yoktu.

Savahliğin uyandığım gibi telefonu uçak moduna almıştım. Büyük ihtimalle bugün işte olması lazımdı. Yani eve gidip ona süpriz bir yemekte hazırlayabilirdim

Taksiye gerekli parayı verdim ve arabadan indim. Mina burada ki en yakın arkadaşımdı. Kore de ise...jenchaelisa üçlüsü. Bu sürede onlarla çok fazla iletişime geçmiştik. Kardeş gibiydik.

Mina beni uğurlamak istiyordu, bu yüzden uçağın kalkacağı alana gelmişti.
En son uçağa bindiğimde, içim içime sığmıyordu ve bunun nedeni heyecan değildi, jin'in çıkma teklifiydi.

Ve jin'in işi ise büyük,ünlü ama çok tatlı kafesinde çalışmaktı. Ben ise koreye gittiğimde jinjin'in kafesinde şarkı söyleyecektim. Jin'de her zaman bir holdingin ceosu görünümü olsa da çalıştığı yerden memnundu.

Gerekli kontrollerden falan filan geçtikten sonra uçağımın saatini beklemeye başladım. Yaptığım süprizi çok beğenecekti, bundan nedensizce çok emindim.

En son 6 ay önce görüşmüştük. Uzun bir süreydi ama kendini nerdeyse hiç özlettirmemişti. Ona da birkaç parça hediye almıştım. Sonunda saati gelen uçağına bindim ve heyecandan titreyen ellerimi umursamadan dışarıyı izlemeye koyuldum.

Bilmem kaç saatlik yolculuğum, benim derin uykum yüzünden çok kısa sürmüştü. Şuan ise Uzun bekleyişimin ardından gelen taksiye binmiştim. Valizlerimi sonra evime bırakırdım. Tahminen jin'in eve gelmesine 2 saat falan vardı.

En son gelip, mavi kitabımı verdiğim ece uzun zaman sonra gelmek, duygulandırmıştı. Anahtarım ile kapıyı açtım ve evde girdim. Zemin kesinlikle çok soğuktu, bu yüzden jin'in ev tetkiklerinden bir tanesini giydim.

Evin içi kesinlikle çok değişmişti. Daha sade ve ferahtı. Valizimi jin'in odasına götürdüm, ardından da mutfağa geçtim. Evi sonra inceleyecektim, şuan yemeği hazırlamam gerekti.

Salak salak gülümsemedim ile yemek yapmayı bitirmiştim. Şimdi sadece jin'e beklemek kalmıştı. Acaba bir yere falan mı saklansaydım. Çok düşünmeden jin'in odasına gittim.

Odasında hırsız maskesi gibi görünen, bir kar maskesi vardı. Onu bulup, valizimde ki siyah kıyafetleri giyicektim. Ona hırsız şakası yapacaktım. Nereye koymuş olabilir ki?

°Still With You°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin