the moon.

262 29 8
                                    

*+1063826382 arıyor...*

JIN: Alo?
JK: Aaa. Seokjin?
JIN: Siz kimsiniz?
JK: Ben Jeon Jungkook.
JIN: Jungkook? Ha evet merhaba Jungkook.
JK: Merhaba şey umarım müsaitsindir
JIN: Evet evet
JK: Ben hem numaramı kaydedersin hem de ne zaman görüşebiliriz diye aradım
JIN: Ah tabii ya inan ki çok yoğun bir dönemdi hala kendimde değilim
JK: Eğer ertelemek istersen sorun değil
JIN: Hayır ertelemek değil de sadece zamanım olmadığı için.. Hem söz verdim sana birkaç gün daha doluyum ama daha sonrasında seni arayabilirim olur mu?
JK: Olur olur haber bekliyorum o zaman
JIN: Tamamdır Jungkook. Görüşürüz o zaman.
JK: Görüşürüz

Telefon konuşmasının üstünden günler geçmişti. Jungkook yemek yerken, ders çalışırken, uyumadan önce ve uyanır uyanmaz her an gözü telefondaydı. Galiba aramayacak diye düşünmeye başlamıştı. Ama aniden beklediği arama geldi.

JK: Alo? Seokjin?
JIN: Merhaba Jungkook. Üzgünüm bu kadar geciktiğim için. Ancak halledebildim işlerimi.
JK: Hayır hayır.. önemli değil gerçekten.
JIN: Süper o zaman. Ee ne zaman geliyorsunuz?
JK: Senden haber bekliyorduk istersen şimdi bile gelebiliriz.
JIN: Ahhah e gelin ne duruyorsunuz.
JK: Ciddi değilsin değil mi?
JIN: Ciddiyim. Hadi bekliyorum. Konumu atıyorum hemen.
JK: Bizimkileri arıyorum o zaman.
JIN: Tamamdır.

Jungkook apar topar Jimin'i aradı. Jimin buluşması olduğunu söyleyip reddetti. Sonra aklıma Taehyung geldi ama Taehyung cevap vermedi. Daha sonra Doyoung aklına geldi ve aradı.

DY: Efendim Jungkook
JK: Şaka gibi bi şey oldu
DY: Noldu lan
JK: Geçende bahsettiğim şarkıcı çocuk var ya numaralarımızı alıp verdik dedim hatta dalga geçtiniz
DY: Hahha ee noldu aradı mı?
JK: Aradı tabi lan aradı
DY: Ne? Oğlum biz şaka sanıyoduk sen ciddi misin?
JK: Evet hadi çabuk bana gel burdan ona geçicez evine davet etti
DY: Olmaz çalışıyorum ben.
JK: Ha doğru... Taehyung nerde biliyor musun peki?
DY: O sevgilisiyle kampa gitti birkaç gün haberin yok mu
JK: Ne? Bilmiyodum aq yeni mi söylenir bu
DY: Apar topar gitti onlar da zaten bi yerden kamp çadırı mı ne kazanmışlar hahha hemen gittiler
JK: Off napıcam oğlum ben tek başına mı gideyim
DY: Jungkook-ah kapatıyorum masalardaki boşları toplayacağım.
JK: Tamam hadi görüşürüz
DY: Görüşürüz

Jungkook'un beyni de kalbi de ikiye bölündü. Ne yapsam diye düşünmeye başladığında Seokjin'den konum mesajı gelmişti bile.

"En iyisi arayayım yapacak bi şey yok"

JK: Alo Seokjin?
JIN: Efendim Jungkook.
JK: Ahh şey .. Arkadaşlarımla görüştüm ama kimse gelemiyor.
JIN: Hadi ya.. e sen gelsene?
JK: Aa şey..
JIN: Valla bak hiç dert değil benim için önümüzdeki haftalarda albüm hazırlığına gireceğim vaktim olmayacak bi daha maalesef
JK: Öyle mi? Sorun olmaz değil mi tek gelmem? Yani arkadaşlarla takılırız diye söz verdim sana ama böyle olmadı ya
JIN: Neden sorun olsun ki hadi gel zaten canım sıkılıyordu sohbet etmek iyi gelir hadi.
JK: Peki geliyorum.

Jungkook'un bir yanı "gel" demesini bekliyordu zaten. Beklediğini duyunca yatağında sağa sola atlıyordu.
Üzerini değiştirip hemen fırladı evden.

Kapı çaldığında Seokjin sehpanın üstüne atıştırmalıkları yerleştiriyordu. Hemen kapıya baktı. Karşısında Jungkook'u tekrar görmenin verdiği mutlulukla gülümseyerek karşıladı onu. Jungkook da çekimser bir gülümsemeyle karşılık vererek girdi eve. Salona geçip oturdular. Bir anda ortamdaki gergin hava oluştu ve ikisi de dibine kadar hissediyordu. Buzu kıran kişi tabii ki Seokjin oldu.

Jamais Touché - Kookjin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin