[2 Yıl Sonra]
"Evet! Şimdi sıra geldi Resim bölüm birincisini açıklamaya."
"Jeon Jungkook! Tebrikler."
Kalbi delicesine atıyordu. O kadar gergindi ki doğru düzgün kimseyle göz teması bile kurmadan diplomasını alıp diğer bölüm birincilerinin arasına katılmıştı.
Annesi ve babası birbirine dolu gözlerle bakıp oğullarıyla gurur duyarak, onun sahneye gidişini izliyorlardı. Jimin her zamanki gibi kardeşinin yanındaydı, bolca tezahürat ile destekliyordu. Taehyung, Doyoung ve Yeo da arkadaşlarının sevincine ortak olup ıslıklar çalıyorlardı. Jungkook bikaç saniye sonra ailesini ve arkadaşlarını görünce biraz olsun rahatlamıştı.
Tören bitip yavaşça kalabalık dağılırken Jungkook'un etrafını sarmışlardı. Tebrikler, fotoğraflar, sarılmalar ve çiçekler havada uçuşuyordu adeta. "Ne kadar seviliyorum be" diye geçirdi o an içinden. Gerçekten de çokça sevilen biriydi.Çok değişmişti. Zaman ona o kadar iyi gelmişti ki adeta bambaşka birine dönüşmüştü Jungkook. Kendini sürekli geliştirdi ve her zaman eskisi gibi biri olmamak için çabaladı. Sonunda da başarılı ve onu seven bir sürü insana sahip oldu. Kendini kendine adamıştı. Çok çalışıp bölüm birincisi olarak mezun oldu. Birçok firmadan ve kuruluşlardan sayısız teklif aldı fakat onun hayali kendine ait bir sanat atölyesi kurmaktı. Sadece resimler ve o.
Mezun olduktan kısa bir süre sonra Jeju Adasına taşınmaya karar verdi. Birkaç kez gitmişti ve adeta kalbini bırakmıştı oraya. Öyle etkilenmişti ki ilham bulabilmek için resmen hazine gibi bir yerdi.
Biraz araştırma sonucunda eski ve satılığa çıkan yıkılmaya yüz tutmuş müstakil bir ev buldu. Tamamen yıkıp yerine 2 katlı tam olarak istediği gibi bir atölyeye inşa ettirdi. Üst katı ev alt katı ise atölye olarak düzenledi.
Birkaç ay geçip tamamen yerleştikten sonra yavaş yavaş hem adayı keşfederek hem de ilham aldığı şeyleri fırçasına aktararak başlamıştı hayatı.Seokjin ise tekrardan sahneye dönüp ait olduğu yerde sevenleri sayesinde iyileşiyordu. Bi yandan da kişisel hayatına özen gösteriyordu. 2 yılda hiç sevgilisi olmamıştı, kimseyle görüşmek veya yakınlaşmak istemiyordu. Tamamen kapatmıştı bu konuyu bi bakıma. Canını yakmıştı sadece aşk denen şey. Bu yüzden kendine yöneldi. Sevdiği sanatçıların konserlerine gidiyordu boş vakitlerinde, sergileri geziyordu, yurtdışında bolca seyahat ediyordu.
M: Seokjin prova için hazır mısın? Çıkalım mı artık?
SJ: Hazırım abi hadi.
M: Uzun zaman oldu konser provası yapmayalı ben bile heyecanlıyım
SJ: Beni tahmin et bi de. Gerçekten çok özledim Kore'nin her yerinden insanla buluşmayı. Yarım kalan turneden sonra hele...
M: Merak etme sosyal medyadaki tepkiler çok güzel, bu sefer sorunsuz bitireceğiz bu turneyi.
SJ: Umarım abi.Seokjin menajeriyle birlikte ilk konser yeri olan Seul Olimpik Stadyum'una vardı. Prova sorunsuz gerçekleşti ve akşama hazırdı artık.
2 senenin ardından sahnede bu kadar büyük bir kalabalığı görmek onu çok mutlu etmişti o yüzden gözyaşlarıyla söyledi ilk şarkısını. Her şey çok güzel başlamıştı.
Seul, Busan, Daegu, Gangwon ve son durak, Jeju Dünya Kupası Stadyumu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jamais Touché - Kookjin.
Fanfiction[TR] Kimlik arayışındaki Jeon Jungkook ve skandallarla dolu bir hayatı olan idol Kim Seokjin. Bu iki bambaşka hayat, kaderin cilvesiyle nasıl tek bir hayata dönüşebilirdi?