2

192 25 14
                                    

Multimedyada Allison var.
Bölüm Şarkısı: The pretty reckless- Make Me Wanna Die

O adam odamdan çıktığında kendimi camdan aşağıya atmak istedim. Birde özür dileyecekmişim. Sanki çok kötü bişeydi yaptığım. Sadece jilet kesiği. Bunun neresi kötü. Tabi başka insanlar öyle düşünüyor. Ama benim için hiçte kötü değil. Neyse özürümü dileyecektim. Aslında tekrar Özür dilemek yerine jilet atardım ama bu işleri daha kötü yapar ve kargaşa yaratmaktan başka işe yaramazdı. Akşam olduğunda bu sefer daha olumlu bir makyaj yaptım ve daha renkli bir tshirt giydim, misafirlerin gelmesini beklemeye başladım. Acaba beni nasıl karşılayacaklardı? Nihayet kapı çaldı. Onlara hoşgeldiniz deyip özürümü dileyip yukarı çıktım. Kulaklığımı takıp en sevdiğim şarkı olan "make me wanna die "ı dinlemeye başladım. Birden omzumda bir el hissedince irkildim ve arkamı döndüm. Kulaklığımı da çıkardım.Gelen colinsti:

-Kapını tıklatmıştım ama duymadın galiba.

-Evet müzik dinliyordum.

-Acıyormu?

-Efendim?

-Yaran diyorum ,acıyormu?

-HayırSadece sızlıyor.

-Çok değişik bir odan var.

Gerçektende biraz değişik bir odam vardı. Odamda eski filmlerdeki gibi mum vardı. Lamba istememiştim. Otantik olsun istemiştim. Duvarlar siyahtı ve heryerde pentagram simgeleri vardı.

-Söylesene neden hayata karşı bu kadar kötümsersin?

-Çünkü dünya iyi biryer değil.

-Hayır iyi biryer sadece doğru kişiyi seçmediğinden kaynaklanıyor bu düşüncen.

-Lütfen artık odamdan gidermisin? Bu felsefik konuşmalarımıza devam etmek istemiyorum. Mümkünse başka bir zaman konuşalım.

-Pekala.

Odamdan çıktığında rahat bir nefes aldım. Çünkü böyle konuşmaları fazla sevmiyorum. Benim özel hayatım değilmi. Niye karışıyorlar anlamıyorum.

Colin Greek

Çok ilginç bir kız. Aslında fena bir kız da değil. Nedense beni ona çeken bir şey vardı. Gördüğüm ilk günden beri kendimi ne zaman mutlu hissetsem sürekli onu düşünüyordum. Zaten onlara 2. gidişimizde daha hoş bir görüşme olmuştu. Sanırım bundan sonra babam onlarla bir süre ortaklık yapacaktı. Bu sayede daha fazla görüşmüş olacaktık.

Ama anlayamadığım bir şey vardı? Neden herşeye karşı ters cevap veriyordu? Tamam benimde annem ölmüş olsaydı ruh sağlığım çok iyi olmazdı ama sanki bu kız... Onda anlamlandıramadığım bir şeyler vardı.

...

Allison Harvelle

Telefonumun çalar saatiyle uyandım. Babam benimle ilgili özel bir konu konuşmak istediğini söylemişti. Aşağı indiğimde beni bekliyordu:

-Gel Allison. Otursana?

-Ne istiyorsun baba?

-Anın içine etme Allison. Beni dikkatli dinle. Son yıllarda evin içine tıkılıp kaldın ve depresyonda olduğunu düşünüyorum. Sonuçta sen artık 18 yaşında bir kızsın. Dışarı çıkman ve eğlenmen lazım. Ot gibi yaşayıp gidiyorsun. Bu yüzden seni 1 aylık doğa kampına yazdırdım. Doğayla iç içe olmak sana yarayacak, daha iyi olacaksın. Hem iyi tarafından bak. Kampa Colin ve Rosemary de geliyor.

-O kampa gitmem baba.

-Zaten iznini istemedim All. Gidermisin demedim dikkat edersen. Gideceksin dedim.

Hışımla yukarı çıktım. Ben insanlardan uzaklaşmak isterken babam beni inatla iyice onların arasına sokuyordu. Yalnız kalmak istiyordum. Annemi istiyordum. Ölen kardeşimi istiyordum. Kimseyi öldürmemiş olmayı istiyordum. O lanet olası deli hastanesine girmemiş olmayı istiyorum. Ağlamaya başladım. Nefes alamıyormuş gibi hissediyordum. Dışarı çıktım ve koşmaya başladım. Sanki acım hiç geçmeyecekmiş gibi hissediyordum, hiç iyi biri olamıyacakmış gibi, hiç sevemeyecek ve sevilemeyecekmiş gibi, daima yalnız.

Denizin önüne gelmiştim. Kumların üstüne oturdum. Kollarımı dizimde birleştirip ağlamamı sürdürdüm. O sırada bir elin omzuma konulduğunu hissettim. Normalde olsa hemen göz yaşları silerdim ama ağlamaya devam ettim. Bu colin'di:

-Ağlıyorum görmüyormusun? Havamda değilim.

-Görüyorum neden ağlıyorsun.

-Sanane? Seni ne ilgilendirirki? Git buradan!!!

-Arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm. Sonuçta birlikte kampada gideceğiz.

-Arkadaşım filan değilsin. Ayrıca size olacaklarıda söyliyim. Siz gitar çalıp salakça şarkılar söylerken ben uyuyacağım. Siz denizde yüzerken ben uyuyacağım. Siz kahvaltı yapıp dedikodu yaparken ben yine uyuyacağım. Yani bu kampa katılsamda bunun bir parçası olmayacağım. Varlığımı hissetmeyeceksiniz bile. O yüzden çok büyük hayaller içerisine kapılma.

Kolunu omzuma attı. Ben şoke olmuş bir biçimde ona bakıyordum:

-Bunların hiçbiri önemli değil. Seni yinede seviyorum.

Gece Ve AyışığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin